F*cklight - Twilight Parodi

1. Sıradan Bir Başlangıç

Merhaba ben Faketribute, şunu eklemek istiyorum. Hikayede yanına * işareti konmuş kelimeler görürseniz bunlar bölümün sonuna anlamları yazılmış göndermelerdir. Mesela:

Kapıyı kapadım ve Spoons' un* sisli havasını içime çektim. / Spoons: Asıl twilight kitaplarında Bella' nın gittiği şehirin adı Forks, ingilizcede Fork çatal demek. Spoon da kaşık demek, o yüzden burada kasabanın adı Spoons.

-----

Annem direksiyonu sabit tutmayı bile beceremiyordu, daha yola yeni çıkmamıza rağmen birkaç rakun ve sincap ezmiştik bile. Elimi cebime attım ve iPhone 5.5' umu çıkardım, anneniz bir deli, siz de KFC' de çalışan 17 yaşında bir kız olunca çakma telefondan başka şansınız olmuyordu. Azıcık aralık bıraktığım camdan gelen birkaç damla ekrana damladı, GOP marka hırkamın kolu ile ekranı ovuşturdum. Annem her zamanki gibi saçmalıyordu, o kadar hızlı konuşuyordu ki hiçbir şey anlayamıyordum. Bir saatten az bir süre ve ezilen onlarca masum hayvandan sonra en sonunda havalimanına ulaşmıştık, arabadan iner inmez ayağıma takılan kanlı tün yumağını sağa fırlattım, anneme el salladım ve yanıma gelmesini beklemeden içeri koştum, klimanın yarattığı rahatlatıcı ve sıcak etki vücudumu ısıttı. Bilet gişelerinden birine yürüdüm. Gişede duran sarışın kadının elinde Starbucks' tan alınmış bir kahve, önünde bir Playboy dergisi vardı, kadın geçen seneki okulumdaki kızların geleceği gibiydi. Kadının dikkatini çekmek için sessizce '' Hanımefendi? '' dedim, işe yaramamıştı. Birkaç şey daha denedim ama hiçbiri işe yaramıyordu, sonra aklıma dahiyane bir fikir geldi ve kadının önğnde maymun dansı yapıp anırmaya başladım, bu sefer dikkatini çekebilmiştim. Kadın siyah sekreter gözlüklerinin arkasından bana baktı ve konuştu:

'' Ne istiyorsun küçük kız, lolipop falan mı? ''

Sinirlerime hakim oldum ve Washington' a bir uçak bileti istedim. Kadın saati bile sormadan birkaç dakika sonraki uçuşa bir bilet kesti. Uçağın olacağı sıraya koştum ve anons için beklemeye başladım:

'' Bütün Washington yolcuları perona beklenmektedir. Tekrar ediyorum bütün AnırAir yolcuları Washington uçuşu için perona beklenmektedir. ''

Bavulumu bantla tamir ettiğim sapından tuttum ve tüm gücümle çekmeye başladım, peronda yüze yakın kişi vardı. Birkaç dakika ağzından köpükler akan ve havlayan bir çocuk ve annesinin yanında bekledim fakat ısırılmak şuan isteyeceğim son şey olduğu için geriledim. Bundan sonra sıraya gelenler daha da tuhaftı, ayakkabımın altından zorla aldığı kurumuş sakızı çiğnemeye çalışan bir adam ve mini etek giymiş seksenlerinde bir kadın vardı. Bütün bu tuhaflıklardan kurtulmanın verdiği rahatlıkla bileti görevliye uzattım ve uçağa girmemize yarayan tünelden geçtim. 69 numaralı koltuğu buldum ve yıllardır hamburgerler ve kızartmalarla büyüttüğüm kıçımı koltuğa yaydım.

-----

Uçağın inerken çıkardığı garip tiz ses ve kıvılcımlar arasında uyandım, üstüm tamamen yanımda oturan adamın salyası ile kaplanmıştı. Kendi kendime ekonomik class' a birkaç küfür savurdum ve önümdeki herkesi iterek uçaktan çıktım. Gökyüzü Washington için normal bir renk olan griydi ve çok bulutluydu, etrafa bakındım ve elinde üzerinde '' Vileda '' yazan kartonu tutan babamı aradım.

İşte oradaydı, her zamanki gibi siyah kafataslı bir tişört ve dar bir pantalon giyiyordu, sevgilisinin ısrarlarına rağmen kolundaki hashtag ( # ) dövmesini hala sildirmemişti. Babama doğru ağır adımlarla yürümeye başlamıştım ki telefonum titredi, ekranı kaydırarak açtım ve babamın birkaç saniye önce attığı tweeti gördüm:

'' Kızım Vileda geldi, her zamanki gibi huysuz ve ruhsuz görünüyor. #kızınızdansıkılmadınızmı '' Tweet' in altına bir de benim daha demin çekilmiş bir fotoğrafım eklenmişti, yüz kilo olabilirdim ama bu her fotoğrafta çirkin çıkacağım anlamına gelmezdi. Gerçi bu fotoğrafta obez bir domuza benziyordum.

Babama sarıldım ve konuşmasına izin bile vermeden '' INSTA 54 '' plakalı arabısına bindim. Babam arabanın anahtarını soktu ve çalıştırmadan Instagram için bir selfie çekti, motorun çıkardığı gıcırtılı ses kulaklarımı tırmalıyordu. Spoons' a olan yolculuğum şuanda başlamıştı...