EZİĞİN İNTİKAMI (TAMAMLANDI)

7- YENİ EDEBİYAT ÖĞRETMENİ

Hazal'dan Devam

Sabah alarmın çalmasıyla uyandım. Bugün okulun 2. günü. Dün o olaydan sonra Aras'la kaçamak bakışlarımız dışında pek bir şey olmadı aslında. Yani daha doğrusu Aras sürekli bana bakıp durdu. Ben de izleniyormuş hissine kapılıp sınıfa göz gezdirdiğimde Aras'ın bana baktığını görüyorum. Benim onu farketmeme rağmen gözlerini yine de çekmedi üstümden. Fakat ben gözlerimiz değer değmez hemen kaçırdım gözlerimi. Biz, yani Benim grupla birlikte abimin evinde kalıyoruz. Ama abim daha yurtdışından gelmedi. Ne zaman geleceği ise belli değil, ve ben abimi çok özledim. Onun arkadaşı Sinan abi de ailesinin yanına gitmişti, o da daha gelmedi. Sinan abiyle de aramız çok iyidir. Tam bir abi - kardeş ilişkisi vardır aramızda.

Hemen yataktan kalktım banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Gardrobumun karşısına geçip ne giyeceğime karar verdim. Okulun forması yok. Giyinmek serbest yani. En sonunda kot bir short ve onun üstüne de su yeşili kalın askılı bir sporcu atletinde karar kıldım. Onları giydikten sonra makyaj masamın karşısına oturdum ve makyaj yapmaya başladım. Ama benim her zamanki 3'lümden tabiki. Yani far, rimel ve çilekli parlatıcımdan sürdüm. Dış görünüşüm değişmiş olabilir ama okulun sürtükleri gibi yüzümü de boya küpüne döndürecek değilim dimi 🤣😂🤣  Saçıma da maşa yaptım. Çantamı ve telefonumu da alıp aşağı indim. Bizimkiler kahvaltı yapıyorlardı.

"Herkese günaydın" onlarda bana günaydın dediler. Ama yine her zamanki gibi Eren'in gözü bacaklarımda takılı kaldı. Boynunda beliren damarlardan sinirlendiğini anladım.

"Lan sen yine niye short giydin! Hemen değiştiriyorsun onuu!!" dedi resmen kükreyerek. Eren ve her zamanki gibi onun korumacı tavırları işte. Ama benim de ikna kabiliyetim çok yüksek. Eren'e onun görüpte dayanamadığı en tatlı, en sevimli bakışlarımı gönderdim.

"Tamam, tamam şöyle bakma. Benim yanımdan ayrılmayacaksın." der demez hemen boynuna atladım. Tabi diğerleri bizim bu halimize alıştıkları için sadece gülmekle yetindiler. Telefonumda ki saate baktığımda az kaldığını farkettim ve, "hadi az kalmış çıkalım artık" dedim. Ama bizimkilerin hepsi de kaşlarını çattılar. Eren sinirli bir şekilde;

"E kahvaltı yapmadın yine!" dedi. Çünkü ben genelde sabahları kahvaltı yapmıyorum.

"Ya ben okulda bir şeyler atıştırırım. Şimdi geç kalmayalım." Umut'ta, "hep öyle diyorsun ama kanka." dedi. Diğerleri de Umut'u onaylayınca.

"Tamaam, bu sefer söz veriyorum. Hadii."

Bizimkileri zor da olsa ikna ettikten sonra evden dışarı çıkabildik. Ben kendi arabama bindim. Melis ve Aylin'de kendi arabalarına değil, benim arabama binmek istediler. Eren de kendi arabasına bindi ve Umut'ta Eren'in arabasına binince, önde benim araba, arkada ise Eren'in arabası olmak üzere 2 araba ile okula sürmeye başladık. Kızlar  müzik açar açmaz arabanın üstüne çıkıp bağıra bağıra şarkı söylemeye başladar. Bende onların bu hallerini sadece gülümseyerek izledim.

Okula yaklaşınca büyük bir drift atarak okulun önünde durdum. Benden sonra da Eren büyük bir drift atarak durdu. Arabanın camından okula doğru baktığımda herkesin gözü bu tarafta. Güzeeel. Yine tam da istediğim gibi. Havalı bir şekilde arabadan indim. Benimle beraber grubumda indi. Ben önde diğerleri arkada okula doğru yürümeye başladık. Bahçeye göz gezdirdiğimde erkekler ağızları açık bir şekilde Melis, Aylin ve bana bakarken, Umut ve Eren'e de öldürecek gibi bakıyordu. Kızlarda bize kıskançlıkla ama Umut ve Eren'e hayran hayran bakıyordu. Bunlara Aras ve grubu ile Arzu ve grubu da dahil. Ama Arzu bana pis pis sırıtmaya başladı. Ve ben bu sırıtmayı çok iyi tanıyorum. Geçen sene okulun son günü ayağıma ip takılıp düştüğümde de aynen böyle sırıtmıştı. Ama ben bu havalı yürüyüşümü bozmaya veya onların bozmasına niyetli değilim. Eğer hafızama güveniyorsam geçen senekiyle aynı yere yapmış olmalı, beni rezil edecek o düzeneği tabi düşündüğümden de akıllı değilse. Ve ben de nerede olduğunu hatırlıyorum. Omzumda bir kol hissedince Eren olduğunu gördüm. Eren yine kolunu omzuma attı. Hemen onun kulağına, "Eren yine bu sürtük bir şey planladı sanırım. Siz benim arkamdan gelin ve sadece izleyin." diye fısıldayıp göz kırptım. Ben sürtük diyince Arzu'ya bakmaya başladı. E tabi o da biliyor Arzu'dan bahsettiğimi. Sonra kafasını bana çevirip olumlu anlamda başını aşağı yukarı salladı ve yanağımdan öptü. Biz böyleydik işte. Göz ucuyla Aras'a baktığımda gözlerinden alev çıkacaktı neredeyse. Sen daha çok sinirlenirsin Aras bey. İntikamımı alacağımı söylemiştim sana.