一つ

291 16 8
                                    

Arabadan indiğimde büyük, iki katlı ve beyaz bir villanın önündeydim. "Jeongguk, artık burada yaşayacaksın." demişti teyzem. Elimden tutarak benimle içeri girdi. Beni odaya çıkardı ve burada istediğim her şeyi yapabileceğimi söyledi. Odayı incelerken aşağı kattan gelen sesler dikkatimi dağıttı ve merdivenden aşağı doğru ne olduğuna bakmak için ilerledim.

Taehyung'u görmüştüm.

Taehyung teyzeme karşı bağırarak benimle kardeş olmak istemediğini söylüyordu. Teyzem ise ona sessiz olması gerektiğini söylüyordu.

Bacaklarım titriyordu. Kafamı kaldırıp teyzeme bakmıştım. Beni fark ettiği zaman duyduklarımın öyle olmadığını ve yanlış anlaşılma olduğunu söylemişti. Gözlerim dolmuştu. Taehyung bana dönmüştü, bana baktığı zaman gözümden yaş akmıştı. Taehyung'un gözleri bana baktığı birkaç saniyeden sonra kocaman olmuştu. Ben ise yanaklarım kızarmış bir halde kafamı aşağı eğmiştim.

Bunlar yaşandığı zaman ben sadece küçük bir çocuktum.

Sabah alarmı ile gözlerimi hızlı bir şekilde açtım. Rüya gördüğümü fark etmiştim ve neden şimdi bu anının aklıma geldiğini sorgulamış ama çok büyük bir anlam yüklemeden boş vermiştim. Sonuçta sadece bir rüyaydı. Üzerimi değiştirip okul formalarını giydim ve aşağı kahvaltı için indim.
"Günaydın, Jeongguk! İyi uyudun mu bakalım?" dedi teyzem. "Evet" dedim.

Ha Eunsoon teyze. Annemin en iyi arkadaşı. 7 yıl önce anne ve babamı bir trafik kazasında kaybettim. O günden beri teyze beni evine aldı ve kendi oğlu gibi büyüttü.

Teyzeme doğru ilerledim ve gülümseyerek kahvaltı hazırlama sırasının benim sıram olduğunu söyledim. Bana büyük ve içten bir gülümseme ile "Dönemin ilk günü bu yüzden sizin için ben hazırladım. 12. sınıf oldun artık, daha sıkı çalışmalısın!" Gülümsemesini eksiltmeden "Taehyung, o hâla uyuyor mu?" dedi. Başımı salladım. "O zaman benim için onu uyandırabilir misin jeongguk-ah?" dedi. "Tabii." dedim. Arkamı tam dönüp çıkacakken Taehyung'un kalın ve tok sesiyle duyup arkamı dönmekten vazgeçtim. "Çoktan uyandım ben." demişti.

Kim Taehyung. Ha Eunsoon teyzenin oğlu. Kısaca ben bu evdeki beleşçiyim. Annem ile Eunsoon teyze arkadaş olduğundan biz de iyi arkadaşız. Ama aynı evde yaşamaya başladıktan sonra doğal olarak birbirimizden uzaklaştık. Belki de normal olan budur. Beni bu eve almak isteyen teyzemdi ve seçimde Taehyung'un fikrini sorduğunu düşünmüyordum. Kardeşlerin büyürken kavga etmesi doğal bir şeydir diye düşünüyordum lakin Taehyung benimle her zaman eşyalarını paylaşırdı. Oyuncaklarını bana verdiği zamanlar tekrar kapısının önünde bırakır ve sessizce teşekkür ederdim. Ona gelecek her zarara karşı onu hep korumaya çalıştım.

Kahvaltı bitmiş yemekler için teyzeye teşekkür etmiştik. Yemeklerden sonra okula gitmeden odama tekrardan çıkıp aile fotoğrafımıza baktım. Annem ve babama bakıp okula gittiğimi ve benimle gurur duymalarını söyledim. Anneme baktım ve "Sence bu sene güzel bir sene olacak mı?" dedim. Gülümsedim ve resme öpücükler kondurup okula gitmek için yola çıktım.

Okulun içine geldiğim zaman sınıfların belirlendiği kağıtlara bakmak için ilerledim. Sınıfım 3-1 idi. Sınıfıma girip arka sıralardan birine geçtim. Tek başıma oturuyordum. Herkesin şimdiden kaynaştığını ve tek kaldığımı fark ettiğim zaman gidip konuşup konuşmamak konusunda kararsız kalmıştım.

Enseme vurulan şaplak ve o iğrenç sesle gözlerimi büyüttüm. "Hey! Jeon Jeongguk." Kafamı tutmuştum ve yine bunlarla aynı sınıfa düştüğüm için lanet okumuştum. Kim Jongin ve Kim Jongdae mi? Gerçekten mi? Onlarla geçen sene tanıştım ve hiçbir nedeni olmadan hep benimle uğraştılar. Getir götür işlerini bana yaptırıp, karşılığı olmadan çoğu zaman paralarımı aldılar. Bu dönem onlardan kurtulurum sanmıştım ama aynı sınıfa düştük. "Hadi önüne oturalım." dedi Jongin.

Cherry Blossoms After Winter ¦ TaeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin