Sabahın yedisinde babaanemin sesiyle uyandım
"Seliiin kalk geç kalma"
Yastığımı kafama bastırıp duymamazlıktan gelmeye çalıştım ama babaanem odamda bitti, ve kolumu çekiştirmeye başladı
"Kalk hadi bak saat yedi hadi"
Sıcak yatağımı terk edicek oluşum içimi yakıyordu....Bide yeni okul, Allah'ım ağlamak üzereyim.....
Yatağımdan kalktım tam karşımda duran aynaya baktım ve kendimden korktum!...Bu nasıl bir tip? Yeni okula, yeni insanların içine böyle mi çıkacaktım?
Yanlış anlamayın insanları umursayan bir tip değilimdir normalde ama nedense bir an içimden geldi....Ben uyanınca babaanem odadan çıktı miskin miskin yatağımdan kalkip dolabımı açtım siyah "vans" sweetshirt'ümü üzerime geçirdim altıma siyah dar kotumu giyip belime kemer taktım sweetimin önünü içime sokup arkasını çıkardım ve aynanın karşısına geçtim önce saçlarımı taradim sonra az makyaj yaptım bir rimel bir parlatıcı, çantamı omzuma takıp odamdan ciktim babaanemin yanına gittiğimde elime salçalı ekmek verdi ve cebime para koydu
"Acıkırsan yersin, kendine dikkat et kızım olur mu?"
"Tamam sen merak etme"
Dedim ve siyah ayakkabılarımı giyip evden çıktım kulaklığı kulağıma taktım ve otobüs durağına yürümeye başladım beş dakika bekledikten sonra otobüs geldi içerisi bombostu en arkaya gidip oturdum tahmini 20 dakikalık yolun ardından durakta indim durağın tam karışısı okulumdu, Yeni okulum......Okul çok büyüktü etrafıma baka baka içeri girdim merdivenlerden çıkmaya başladım ve bir kızla çarpışınca kendime geldim kızın bakışı bir anlık beni korkutmuştu
"Yok artık ya insan bir önüne bakar omzumu kopardın"
"Ç...çok özür dilerim istemeden oldu kusura bakma...."
Kız gözlerini kıstı
"Hıhı"
Dedi ve yoluna devam etti. O sırada sınıfımı arıyordum dün akşam babaanem 12-A da olduğumu söylemişti okul çok büyüktü tek başıma bulmam biraz zaman alırdı! o yüzden piercingli uzun boylu bir çocuğu durdurdum"Merhaba 12-A nerede"
Çocuk beni baştan aşagıya süzdü
"Saçlarını hangi boyayla boyuyorsun?"
"Doğal rengi"
Çocuk gülümsedi ve tekrar sordum
"12-A nerede?"
"Bu okulda"
Yapmacık bir gülümsemeyle devam ettim.
"Sence komik miydi?"
Çocuk pişkin pişkin evet dedi ben pes etmedim ve tekrar sordum
"12-A?"
"Sen okula yeni gelen kızsın sanırım"
"Evet sen nerden biliyorsun?"
Çocuk tekrar güldü
"Bizim okula yeni biri gelmeden önce her yere ilan verilir broşürler dağıtılır ordan biliyorum"
Çocuğu ciddi ciddi dinliyordum taki o bozana kadar
"Inandin mi?"
Ben yüzümü buruşturdum
"Sanırım"
Ve derin bir of çektim
"12- A nın yerini söyleyecek misin? Yoksa gidip başkasına mı sorayım?"
"Bende 12-A ya gidiyorum gel benimle"
"Ne harika aynı sınıftayız"
Çocuk dediğimi anlamadı ve sordu birşey olmadığını söyleyip devam ettim 12-A yazan tabelanın önünde durduk
"Sınıfına hoş geldin"
İçeriye girdiğimde bana yol gösteren çocuk bana elini uzattı
"Ulaş ben bu arada"
Gülümseyip elini tuttum
"Selin bende"Ulaş benim yanımdan uzaklaşıp kendi sırasına geçti bende en arkada boş bulduğum bir yere geçtim herkes bana bakıyor beni inceliyordu o sırada sınıfa öğretmen girdi, Ders edebiyat dersiydi. Derse girer girmez Shakespeare'den bir alıntı söyledi "İsim dediğimiz nedir ki? Gül dediğin şu şey başka isimle de kokar, hem de aynı güzellikte"
Hoca benim yanıma yaklaşıp
"Merhaba güzel kızım, Shakespeare'i bilir misin?"
Hocamız çok güzel bir kadındı gülümsedim
"Evet biliyorum"
"Bana bir sözünü söyleyebilir misin?"
Kafamı salladım ve söze girdim
"Şiddetle başlayan hazlar......"
Yan taraftan bir erkek sesi duyuldu
"Şiddetle son bulur....."
Sözümü tamamlayan çocukla göz göze geldik ve benden gözünü kaçırdı ellerini çenesinde birleştirip önüne baktı ve boş boş gülümsedi
Edebiyat hocası bana bakarak"İsmini ögrenebilir miyim?"
"Selin Kılınç"
"Memnun oldum Selin, benim ismimde Sinem"
Gülümseyerek başımı salladım.
O sırada sözümü tamamlayan çocuğun bana baktığını gördüm, ben ona bakınca gözünü kaçırıyordu o sırada zil çaldı sıramda defterimi karalarken Ulaş yanıma geldi önümdeki boş sıraya oturup bana döndü
"Selam yeni kız"
"Selam" dedim gülümseyerek
"Bizimle tanışmak istersen gel yanımıza"
Diyerek yan tarafı gösterdi sözümü tamanlayan çocukta oradaydı tekrar gülümsedim
"Yok ya saol iyiyim böyle"
Aslında içten içe gitmek istiyordum ama merakıymış gibi görünmek istemedim
Ulaş kulağıma eğilerek
"Bence gelmelisin Aras herkesle arkadaşlık kuran biri değil ama seni çağırmak istedi"
Bende sessiz bir şekilde
"Aras kim?"
Ulaş güldü
"Düet yaptığın kişi"Gözlerimi kısarak Aras dediği kişiye baktım aslında gerçekten yakışıklıydı
Bebeksi bir yüze sahipti, Ayağa kalkıp oturdukları sıraya gittim yanlarında bir çocuk ve çok güzel yüzü olan bir kız daha vardı, kız beni görünce ayağa kalkmadan elini uzatti.
"Eylül ben"
Diğer çocukta gülümsedi
"Bende Enes"
Kafamı sallayıp "selin"Aras dediği çocuğa baktım biraz ruhsuz gibiydi gözlerinin içine bakıp
"Selam Aras"
Aras bana baktı ama cevap vermedi
"Sanırım istenmiyorum"
Enes söze girdi
"Aras böyledir ya takma sen onu"
Aras'ı dürterek
"Oğlum konuşsana kızı çağıran sensin ko-"
Aras Enes'e bakıp gözlerini büyüttü Enes hemen sözü değiştirdi
"Yani çağırdık beraber yaptık sen çağırmadın biz çağırdık öyle işte, eeee Selin ne var ne yok!"
İç çekerek
"Bir sonraki ders ne?"
Ulaş omzuma elini koydu
"Müzik, ve son ders olacak bu"
"İyide 2. Ders değil mi?"
"Evet ama ögretmenler kurulu toplantısı olduğu için bu gün dersler iptal"Kafamı sallayarak gülümsedim, Camdan dışarı baktığımda yağmur çok hızlı yağıyordu...
Müzik dersi bitti zil çaldı okuldan çıktığımda yağmur şiddetlenmişti, arkamdan bir ses duydum
"Selin"
Bu ses Enes'in sesiydi arkamı dönüp ne olduğunu sorar gibi baktım
"Yağmur çok hızlı yağıyor, ben Eylül ve Ulaş Aras'ın arabasıyla gideceğiz gel istersen senide bırakalım"
"Yok saol ben duraktan otobüse binip giderim"
"Yanlız buraya otobüs 2 saatte bir geliyor"
Gözüyle durağı işaret ederek
"Bak şuan bir tanesi gitti bile yani 2 saat sonra gelicek"
Üzgün bir şekilde Enes'in yüzüne baktım
"Saol yinede ben giderim"
Aras söze girdi
"Kendin bişey yapmaya fazla meraklısın galiba?"
Gözlerimi devirerek
"Öyle" dedim ve okuldan çıktım yağmur o kadar sert yağıyordu ki sanki kafam delinecekti 5 dakika boyunca yürüdüm ama ev çok uzaktaydı bir araba yanımda durdu içinde 50 yaşlarında 2 kişi vardı kadın bana gülümseyerek
"Kızım gel seni eve bırakalım yürüme bu yağmurda"
Kabul etmekten başka çarem yoktu vr kabul edip arabaya bindim 10 dakikalık süre boyunca hiç konuşmadılar derken kadın bir anda söze girdi"Ahmet ben boşanacağım senden"
"Sus bi kadın be 2 yıldır bunu söylüyorsun bıktım"
Ben direk söze atladım
"Eee şimdi konuşmasanızmı bu konuyu? Kaza yapacağız!"
Beni duymuyorlardı bile kadın bağırmaya başladı
"Senin yüzünden hamza öldü"
Gözlerim kocaman açıldı adam çocuklarını mı öldürmüştü? O an sorma ihtiyacı duydum
"Hamza kim?"
"Köpegimizdi......8 ay önce Ahmet onu gezdirirken elinden kaçırdı araba çarptı ve öldü"
Kadın ağlamaya başladı Adam bağırıyordu yollar kaygandı ben o an olan olayların şokundaydım ve bir anda bir çöp bidonuna çarpıp durduk ben bağırdım
"Olacağı buydu deli misiniz ya? Madem kavga edecektiniz niye başkasını arabanıza alıyorsunuz?"
Sinirle kapıyı çarpıp çıktım sanki yağmur bana inat yapıyordu, daha çok şiddetlenmişti tekrar bir araba yanımda durdu yine yaşlı bir çift vardı"Gel yavrum bırakalım seni"
Emin değildim ama kadına eğilip
"Hamza'nız yok değil mi?"
Kadın bana deliymişim gibi baktı.
"Hamza mı?"
Arabanın kapısını açıp bindim evimi tarif ettim 5 dakika sonra evimin önüne gelmiştim teşekkür edip indim eve girer girmez odama geçip yatağın üzerine kendimi attım telefonumu elime aldığımda tanımadığım bir numaradan mesaj gelmişti
"Bu gün tanıdığın o 4 kişiye dikkat et hayatinı baştan aşagı değiştirecekler!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY'IN ÇAĞIRISI
Teen Fiction4 Yaşında annesinin intiharına şahit bir kızı babasının terki üzerine babaanesi büyütmeye başlar lisede gideceği yeni okulda tanıştığı 4 kişi onun hayatını tamamen değiştirir....