mєktup вír vє sσn
°αglαdím cσk вunun ícín,
Bu mektubu kime yazdığımı belirtmeyeceğim. Benden yaşça oldukça büyük olduğunuzdan ve saygımdan dolayı siz diye hitap edeceğim. Öncelikle özür dilerim, siz hayattayken kıymetinizi bilemediğim için ve teşekkür ederim ben ilkokula giderken beni okula getirip götürdüğünüz için. Size gerçekten minnettarım.
Beni bağışlayın adınızı tam olarak hatırlayamıyordum annemlerin sürekli birinin çok hasta olduğundan bahsettiğini duyuyordum ancak isminiz -sonradan öğrendim- üst komşumuzla aynı olduğundan bahsettikleri kişinin hep üst komşumuz olduğunu düşünürdüm. Üst komşumuz arada bakkalda dururdu bakkala gittiğimde bakardım ve düşünürdüm ki "Bu adam hiç de hasta gibi görünmüyor." , bu aklımı kurcalayan bir şeydi.
Bahsettikleri kişinin kim olduğu öğrendim, öldüğünüz zaman.
Bana adınızı söyleyip öldüğünüzü söylediler ben de hemen "Üst kat komşumuz mu?", dedim sonra annem bana açıkladı ilkokuldaki arkadaşının dedesi dedi, seni okula getirip götürürdü. O an düşündüm sizi uzun süredir görmüyordum arada parka giderken -çok nadir giderim- sizi caminin oralarda görürdüm. Ben gerçekten çok üzüldüm.
Küçükken hepimizin inandığı masallar vardır , onlar yalandırlar . Ben hâlâ o masallardan birine inanıyorum;
sevdiğim insanlar asla ölmeyecek.
Şu zamana kadar akrabalarım öldü ama sevdiğim kişilerin öldüğünü pek hatırlamıyorum zaten yaşım küçüktü biraz o sıralar. İnandığım masalın yalan payını sizin sayenizde birazcık algılayabildim sanırım. Üzerimde emeğiniz vardı ve ben size bunun için teşekkür ettiğimi hatırlamıyorum, keşke bir teşekkür etmiş olsaydım ve bunu hatırlasaydım.
Öldüğünüz gün balkona çıktım ve evinize baktım sokakta birkaç insan vardı oturduğunuz apartmana bir araba yanaşmıştı insanlar evinize gidiyorlardı, çünkü ölmüştünüz. Hatırladığım kadarıyla mide kanseriydiniz ve gün geçtikçe ten renginiz koyulaşıyor, daha kötü oluyordunuz. Garip değil mi halini hatırınızı sormayan insanlar öldüğünüz gün hemen evinize geliyorlar oysa siz yoksunuz. Balkona çıktığımda ağlamaya başladım çünkü ailenizi düşündüm karınızı, çocuklarınızı ve torunlarınızı. Karınızı tanırım, torununuz ise benim arkadaşım düşününce ağlayasım geliyor.
Ve beni affedin cenazenize gelemedim, gelmeyi gerçekten çok isterdim fakat okuldaydım ve gelmem biraz olanaksızdı, üzgünüm.
Konuşmalardan duyduğum kadarıyla evimin hemen yakınındaki hastanede vefat etmişsiniz, hayatımda hiç o hastaneye gitmedim yanı başımda olmasına rağmen. Artık gitmemek için bir sebebim daha var. İnsanlar böyledir ,kendilerine bir şeyleri anımsatan şeylerden kaçarlar, onlardan kurtulurlar veyahut görmek istemezler. Sanırım o hastaneyi gördüğümde sizi hatırlayacağım bu beni üzecek ama olsun önemli olan sizi hatırlamak zaten.
İyi bir insandınız ve yaşınız çok ileri değildi , siz benim dedem gibiydiniz. Dedem gibisiniz.
Umarım mekânınız Cennet olur ve orada mutlu olursunuz bu dünyada bıraktığınız kimseler için üzülmeyin eğer siz iyi olursanız ben ve diğer sizi sevenler mutlu olacaklardır.
Sizi seviyorum,
σcєαηєуєѕ
-virgül , çünkü nokta bir şeylerin bitimine konur oysa hiçbir şey bitmedi-
*kurgu değildir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bilinmeyen birine oceaneyes'tan bir mektup
Non-Fictionsanki ölünce kıymetinizi bilmişim gibi oldu, eh biraz da öyle oldu. özür dilerim keşke yaşarken size daha fazla değer verebilseydim, sizi seviyorum. ¤σcєαηєуєѕ tek bir bölüm, tek bir mektup.