Besim spor salonuna gitmek için hazırlandıktan sonra bir tanecik arkadaşı Berrak'ı aradı."Nasılsın tatlım." dedi.
Berrak'ın sesi biraz hasta gibiydi. "Sanırım biraz hastayım. Ama kendimi iyi hissediyorum." deyince Besim,"Ben şimdi spora gidiyorum. Çıkışta seni alayım. Sende biraz temiz hava alınca kendine gelirsin belki." dedi. Berrak,"Tamam tatlım. Senden haber bekliyorum. "
"Görüşürüz."
"Görüşürüz."
Besim arabasına bindi ve spor salonuna gidiyordu. İzmir'inde biraz trafik yoğunluğu sorunu vardı. Kırmızı ışıkta dururken bir çocuk ona su satmak istedi. "Ne kadar bakalım su?" dediğinde çocuk çok mutlu oldu. "1 TL." dedi kısaca. Besim onu biraz daha mutlu etmek için ona bir çikolata verdi ve ondan 2 tane su aldı. "Al bakalım bu da paran" diyerek çocuğa 100 TL uzattı. Çocuk şaşkın bir tavırla, "Abla fazla verdin. 2 TL olacaktı." dedi. Besim "Aman canım boş ver ha 2 ha 3 ne fark eder." dedi. Arkadaki arabanın kırmaya basmasıyla yeşil ışığın yandığını anlayan Besim çocuğa gülümseyerek, "Hadi şimdi kenara çekil arabalar geliyor. Kendine dikkat et. Umarım tekrar görüşürüz." dedi. Çocuk çok mutlu olmuştu. 6 yaşında ya var ya da yoktu. Besim spor salonuna geldi ve içeri girdi. Bu gün kendini fazla yormak istemiyordu. Çünkü akşam sevgilisi Bora ile buluşacaktı. 20 dakika kadar ısındıktan sonra su içmeye gidecekken.-Tabii elinde telefon vardı ve önüne bakmıyordu. Ki karşısından gelen Kaan da ayni şeyi yapıyordu.- Karşısından gelen çocuğu hiç fark etmedi ve çarpıştılar. Fazlasıyla sert bir çarpışma olduğu için Besim'in başı ağrımıştı. Kaan kaşlarını çatarak, "Önüne baksana kızım." diye bağırdı. Besim kendisine haksızlık yapıldığını düşünerek -ki bence de yapıldı- ,"Sanki sen benden farklı mısın? Sende telefona bakıyordun." diye ona çıkıştı.
Kaan daha sonra tebessüm etti. Bu Besim'in sinirlerini alt üst etti ve Besim hızlı adımlarla soyunma odasına gitti. Eşyalarını aldı ve Berrak'ı aradı.
- Berrak ben sana geliyorum. Hazırlan bizim kafeye gidelim.
- Tamam da tatlım iyi misin sen? Sesin iyi gelmiyor.
- İyiyim sen hazırlan ben sana anlatırım.
- Tamam.
Yarım saat sonra Besim, Berraklara vardı. Berrak'ın annesi Aysel Teyze açmıştı kapıyı. Aysel Teyze, Besim'e "Hoş geldin canım kızım." dedi.
Besim"Hoş buldum Aysel Teyze. Nasılsın?"dedi gülümseyerek. Aysel Teyze ona iyi olduğunu söyledi ve tam o anda Berrak aşağı indi. İkisi de Aysel Teyze ile vedalaştılar. Daha sonra evden çıkıp kafeye gittiler. Berrak,
- N'oldu sana canım? Telefonda sesin hiç iyi gelmiyordu.
- Off sorma bir çocukla tartıştık da biraz. Ona sinirlendim.
- Spor salonunda mı?
- Yok. Erkekler tuvaletinde.
Berrak gülerek,
- Besim yaa.
- Onu bunu boş ver de ben akşamki partide ne giyeceğim?
- Kızım sen bunu mu düşünüyorsun? Sen ne giysen sana yakışır. Bora da beğenir seni merak etme.
- Berrak.-dedi imalı bir şekilde.- E hadi bana gidip bir şeylere karar verelim.
- Tamam hadi gidelim.
Ve hesabı ödeyip kalktılar.