Epifiz bezi hakkında gittikçe yükselen sesleri bilmem duydunuz mu?
İddia 1: 1500'lü yıllara kadar yaşamış insanların Epifiz bezi iyi çalıştığı için bugün masal gibi gelen duru görü, astral seyahat, sahih rüyalar, uzaktan iletişim gibi deneyimleri rahatlıkla yaşamışlar, mana alemlerine ve hakikate vakıf olmuşlardır. 1500'lü yıllardan sonra ise somut bilim önem kazanırken maneviyat gerilemeye başlamış ve Epifiz bezinin bilinilirliği de otomatikman örtülmüştür.
İddia 2: 1900'lü yılların başına gelindiğinde bazı kötü adamlar, Epifiz bezi kireçlenen insanın maneviyatını kaybettiğini, 6.his dediğimiz özel farkındalık duyusunun, rüyalarının, semalarla iletişiminin yok olduğunu, dünyaya meylettiğini, otoriteye boyun eğen bir koyuna dönüştüğünü farketmiş ve bu heyecanla Epifiz Bezini kireçlendirmek suretiyle insanları güce karşı itaatkarlaştırma projelerini uygulamaya koymuştur.
İddia 3: Toplumun Epifiz bezini kireçlendirmek isteyen kötü adamlar bu maksatla florür/florid maddesini üretmiş, bunu da dişlere iyi gelir yalanı ile herkesin her gün kullanıldığı diş macununa eklemişlerdir.
Ayrıca ABD ve bazı Avrupa ülkeleri vatandaşları için büyük lütuf yaparak bu zehiri çeşme sularına da karıştırmışlardır. Bu arada dünyayı yöneten bu bir avuç kötü adam kendi Epifiz bezlerini korumak için düzenli olarak özel iksirlerini içerler. Böylece her daim hakikatin farkında olarak ilerler, gücü ellerinde tutarlar.
İddia 4: Kim ki uyanır, kendini sağlama alır, özel diyet ve uygulamalarla kireçlendirilmiş Epifiz bezini temizlerse, maneviyatı / hissiyatı / farkındalığı çok artar. Hakikatı algılar. İbadet için şevk duyar, huşuyu yakalar. Yaratıcıya yaklaşır. Dünyaya meyli sonlanır. Kimseye kul köle olmaz. Tevhid bilincine varır. Birliğe ulaşır.
Epey uzun bir süredir "Epifiz Bezi"ni tıptaki ismiyle "Pineal Gland"ı araştırıyorum. Beynin ortasındaki bu minicik organa yüklenen anlamları anlamlandırmaya, bir yandan da doğrulamaya çalışıyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse yukarıdaki iddialara büyük ölçüde inanıyorum. Ama beni tatmin etmeyen havada kalmış bazı noktalarda yok değil. Öğrendikçe sorularım çoğalıyor. Cevaplarsa şu an için ulaşılmaz görünüyor.
Bu konudaki notlarım o kadar fazlalaşmış ki, buraya bir özet olarak aktarmaya karar verdim. Belki yazarken öğrenirim, belki de bilen bir okuyucu ile istişare ederim. Konu karışık, yazı uzun olacak. Ancak nasiplisine ulaşacak. Hayırlısı...
Epifiz bezi, beynimizin içinde, sağ ve sol beyin çizgisi üzerinde, beynin tam ortasında bezelye büyüklüğünde, yaklaşık 6,5 mm çapında, çam kozalağına benzeyen bir organımızdır. Kaşların arasındaki nokta ile direkt olarak aynı çizgide, karıncığının çatısına bağlı durmaktadır. Hintli kadınların kaşlarının ortasına kondurdukları kırmızı noktanın sebebi budur. Hakikati gösterdiği iddia edilen Epifiz bezinin, dokusal olarak da göz yapısına benzemesi sebebiyle yüzyıllardır "Üçüncü Göz" olarak anılmaktadır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araştırma ve Makaleler 1
No FicciónLütfen Dikkat! Araştırma ve Makeleleri okumadan önce iyice düşünün. Sizi önceden uyarıyor ve dünya görüşünüzün temelli değişeceğini söylüyorum. Aynı konuda okuyacağınız diğer eserler size yavan gelecek ve sadece onun tiryakisi olacaksınız. Çünkü bu...