Xian, birbirinden farklı insan ırkının bir arada barış içinde yaşadığı bir evrendir. Binlerce yıl önce her ırk kendi şehrinde yaşıyor, diğer ırklardan soyutlanmış bir yaşam sürüyordu. Ta ki Damon Şeytan'ın saldırısına kadar.
Günümüzden üç bin yıl kadar önce yaşanan korkunç saldırı sonucu, bütün ırklar yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. O korkunç savaş, Feu ırkının yaşadığı şehri yok ederek yurtlarını terk etmek zorunda kalmalarına sebep oldu. Şimdilerde antik bir şehir olarak anılan Dian, Damon tarafından tarihin tozlu sayfalarına gömüldü.
Dian yok edildiğinde, var olma mücadelesindeki ırklar bir karar vermek zorunda kaldılar. Düşman çok güçlü, şeytanın iblisleri ve vahşi yaratıkları çok acımasızdı. Ona tek başına direnmeye çalışmak sonlarının Dian gibi olması demekti, acilen çözüm bulunmalıydı.
Sonunda ırklar ın ileri gelenleri bir araya gelerek Yıkım Savaşı'nda, Damon Şeytan'ına karşı birlik olma kararı verdiler. Bu, insanlık için bir dönüm noktasıydı. Tabular yıkıldı, o zamana kadar birbirleriyle iletişimde olmayan ırklar tek çatı altında toplandı. Birleşen ırklar büyülü totemlerini yardıma çağırdılar. Şamanlar, ejderhalarla; Feular, kurtlarla; Sanglar, aslanlarla ve Tempsler, panterlerle ruhsal bağ kurabiliyordu. Birlikten doğan güçle kendi varlıklarını tehdit eden Damon'ı yenmeyi başardılar.
Çok çetin geçen savaşta yurtları yok olduğu için diğer şehirlere sığınmak zorunda kalan Feular, birlik kararına uyarak Damon'la savaşmaya devam ederken aynı zamanda da varlıklarını sürdürme mücadelesi vermişlerdi. O zamana kadar diğer ırkların lanetlenmiş iblis soyu diye andığı Feular, Yıkım Savaşı'nda en büyük kaybı yaşarken bilinenin tersine şeytani değil insancıl olduklarını da kanıtlamışlardı.
Bu savaş insanlık için bir dönüm noktasıydı. Irkların ileri gelenleri, savaş döneminde aldıkları birlik kararına uyarak ortak yaşam sürdürmeye devam ettiler. Feular diğer ırklara ait büyük şehirlere yayılıp ırklar arası evlilik yasağı da ortadan kalkınca sosyal yaşam günümüzdeki halini almış oldu.
Takvim,savaşı unutmamak için sıfırlanmıştı. Üç bin yıl öncesi takvimn başlangıcı sayıldı. Y.Ö. (Yıkımdan Önce) ve Y.S. (Yıkımdan Sonra) olarak anılmaya başlandı.
Halk, Y.S.'den beri tek çatı altında, koydukları ortak kurallarla birlik ve uyum içinde yaşıyor, sevgiye sınır tanımadığı için de ırk ayrımı gözetmeksizin evlenebiliyordu. Irksal evliliklerde doğan çocuklar anne veya babanın ırk özelliğini alır. Anne ve baba aynı ırka mensup olsa bile ırk içi yetenekleri farklıysa çocuk, yetenek geni baskın olan ebeveynin yeteneğini alır. Hatta çiftlerin birden fazla çocuğu olduğu durumlarda, çocuk sadece eşlerden birinin ırkına veya ırksal yeteneğine mensup olabilir ve kardeşler arası yetenekler değişkenlik gösterebilir. Doğumla birlikte çocuğun hangi ırka sahip olduğu belliyken yetenek özellikleri beş yaşından sonra kendini göstermeye başlar. Xian, birbirinden farklı insan ırkının bir arada barış içinde yaşadığı bir evrendir. Binlerce yıl önce her ırk kendi şehrinde yaşıyor, diğer ırklardan soyutlanmış bir yaşam sürüyordu. Ta ki Damon Şeytanı'nın saldırısına kadar.
Günümüzden üç bin yıl kadar önce yaşanan korkunç saldırı sonucu, bütün ırklar yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. O korkunç savaş, Feu ırkının yaşadığı şehri yok ederek yurtlarını terk etmek zorunda kalmalarına sebep oldu. Şimdilerde antik bir şehir olarak anılan Dian, Damon tarafından tarihin tozlu sayfalarına gömüldü.
Dian yok edildiğinde, var olma mücadelesindeki ırklar bir karar vermek zorunda kaldılar. Düşman çok güçlü, şeytanın iblisleri ve vahşi yaratıkları çok acımasızdı. Ona tek başına direnmeye çalışmak sonlarının Dian gibi olması demekti, acilen çözüm bulunmalıydı.
Sonunda ırklar ın ileri gelenleri bir araya gelerek Yıkım Savaşı'nda, Damon Şeytanı'na karşı birlik olma kararı verdiler. Bu, insanlık için bir dönüm noktasıydı. Tabular yıkıldı, o zamana kadar birbirleriyle iletişimde olmayan ırklar tek çatı altında toplandı. Birleşen ırklar büyülü totemlerini yardıma çağırdılar. Şamanlar, ejderhalarla; Feular, kurtlarla; Sanglar, aslanlarla ve Tempsler, panterlerle ruhsal bağ kurabiliyordu. Birlikten doğan güçle kendi varlıklarını tehdit eden Damon'ı yenmeyi başardılar.
Çok çetin geçen savaşta yurtları yok olduğu için diğer şehirlere sığınmak zorunda kalan Feular, birlik kararına uyarak Damon'la savaşmaya devam ederken aynı zamanda da varlıklarını sürdürme mücadelesi vermişlerdi. O zamana kadar diğer ırkların lanetlenmiş iblis soyu diye andığı Feular, Yıkım Savaşı'nda en büyük kaybı yaşarken bilinenin tersine şeytani değil insancıl olduklarını da kanıtlamışlardı.
Bu savaş insanlık için bir dönüm noktasıydı. Irkların ileri gelenleri, savaş döneminde aldıkları birlik kararına uyarak ortak yaşam sürdürmeye devam ettiler. Feular diğer ırklara ait büyük şehirlere yayılıp ırklar arası evlilik yasağı da ortadan kalkınca sosyal yaşam günümüzdeki halini almış oldu.
Takvim,savaşı unutmamak için sıfırlanmıştı. Üç bin yıl öncesi takvimn başlangıcı sayıldı. Y.Ö. (Yıkımdan Önce) ve Y.S. (Yıkımdan Sonra) olarak anılmaya başlandı.
Halk, Y.S.'den beri tek çatı altında, koydukları ortak kurallarla birlik ve uyum içinde yaşıyor, sevgiye sınır tanımadığı için de ırk ayrımı gözetmeksizin evlenebiliyordu. Irksal evliliklerde doğan çocuklar anne veya babanın ırk özelliğini alır. Anne ve baba aynı ırka mensup olsa bile ırk içi yetenekleri farklıysa çocuk, yetenek geni baskın olan ebeveynin yeteneğini alır. Hatta çiftlerin birden fazla çocuğu olduğu durumlarda, çocuk sadece eşlerden birinin ırkına veya ırksal yeteneğine mensup olabilir ve kardeşler arası yetenekler değişkenlik gösterebilir. Doğumla birlikte çocuğun hangi ırka sahip olduğu belliyken yetenek özellikleri beş yaşından sonra kendini göstermeye başlar.
