7. Sırlar

24 7 0
                                    

İyi okumalar^^

KISIM 1 : DÜNYA / SELAY

Tolga nın hızlı bir şekilde ayağa kalktığını görünce bakışlarımız ona doğru kaydı.

''NO-RED, İHKK4''

Sesli bir şekilde okuduğu şey tahtada yazılıydı.

Bize dönerek heyecanla sordu.

''İHKK4 size bir şey çağrıştırıyor mu?''

Tahtadaki yazılışına baktığımda başta anlayamamıştım ama sanırım bir fikrim olabilirdi.

'İzmir Halk Kütüphanesi Kat 4'

''Evet! Kesinlikle bu! Selay harikasın!''

Düşüncelerimden aldığı bilgi karşısında koşarak bana sarıldığında şaşırmıştım. Kımıldamayan ellerimi ve aralanmayan dudaklarımı düşünürsek Barış'ın çatılan kaşını anlayabiliyordum.

Tolga beni bıraktığında sesli bir şekilde devam etti.

''Kütüphaneye gitmeliz ama-''

Barış'ın kollarını birbirine dolamış bir şekilde gözlerini üzerine diktiğini fark ettiğinde sustu ve ona döndü.

''Bak dostum, evet haklısın ama o sözlerin hiç hoş değil.''

Barış zeki biriydi, böyle bir detayı kaçırması imkansızdı.

''Nesin sen? Büyücü falan mısın? Ne tür bir şeysin?''

Tolganın asılan yüzü nedense kalbimin kırılmasına sebep olmuştu. Her şey çok fazla tuhaf ve saçmaydı ama bir şey, içimde bir şey Tolga'nın gerçekten zor durumda olduğu konusunda baskı yapıyordu.

'Pekala artık sende bildiğine göre! Tek bir kez söyleyeceğim ve sonra beni takip edeceksiniz! Şu an, gökyüzünde en son doksan yıl önce Norveç'te görülen kırmızı bir gök kuşağı var. Görmemeniz gereken şey o! Ve bunun bizzat üçümüzle ilgisi var. Eğer ona çıplak gözle bakar ve bunu sesli bir şekilde dile getirirsek bizi bulurlar. Sakın ama sakın bununla ilgili sesli bir şey sorma ve söyleme! Şimdi benimle gelmek zorundasınız o kadar!'

Yutkundum ve ellerim istemsizce kulağıma gitti. Tolga, ses tonunu umursamadan zihinlerimizde bağırmıştı. Bu çok tuhaf bir histi, başka birinin iç sesinizle iletişim kurup zihninizde konuşması gerçekten tuhaftı.

Barış sıkıntılı bir şekilde kıpırdandığında yerimden kalktım ve yanlarına gittim.

'Dışarı çıktığımızda asla yukarı bakmayın. Gözleriniz ayaklarınızda olsun.'

Kapıyı açtı ve karşılık beklemeden dışarıya çıktı.

Barışla kısa bir an bakıştık. Ellerimi kaldırarak işaret diliyle söyledim.

'En azından onun akıl sağlığı için yapalım.'

Söylediğim kelimeler gerilen mimiklerini biraz olsun rahatlatmıştı. Gülümsedi ve uzanarak asla beklemediğim ve bu yüzdende yüzümün kızarmasına neden olan o hareketi yaptı; elimi tuttu.

**

Kütüphaneye girdiğimizde derin bir nefes aldım ve duraksadım. Arabadayken Gökyüzüne bakma dürtümü zor zaptetmiştim. Daha önce bir şeyi yapmamak için bu denli direndiğimi hatırlamıyorum.

Tolga, içeriye girdiğimizde kaşları çatık bir şekilde bana döndü.

''Hey, burada ikinci kat bile yok!''

İçimdeki SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin