-Allah belanı versiin Irmaaak(Zeynep)
-Hehe oh canıma değsin.(Irmak)
Irmak kafamfan aşağıya su dökerek uyandırmıştı beni.Ha bu arada bugün üniversite sınavı için başvurularımızı yapıcaz. Kızlar ve diğerleri ile beraber tabiki. Yarım saatlik kovalamanın ardından pes ettim. Kızlar evlerine gitti,bende dolabımın karşısına geçtim. Yarım saat kıyafet denememden sonra sarı yarım t-shirt ve kırmızı pantalon giydim.Sarı süperstarlarımı giyip,doğal makyajımı da yapınca tamamen hazır olmuştum. Çantam zaten hazırdı,çantamı aldim ve aşağıya indim. Defne öğlenci olduğu için hâlâ uyuyordu. Dolaptaki reçel,bal ve bir kaç diğer şeyle kahvaltımı yaptım. Evden hemen çıktım. Bu gün beni evden Ateş alıcak he bu arada bugün annemler gelicek. Ama akşam gelicekler. Ates çok geçmeden geldi. Yolda fazla bir şey konuşmadık ama yine birden başım döndü. Neyse ki toparlayabildim. Başım bu aralar sürekli dönüyordu. Biz başvuru dairesine gittik. Kızlar çoktan gelmişti. Tabiki sevgilileriyle birlikte. Sıra numarası aldık ve bir yere oturduk. Yanımıza bir çiçekçi kadın geldi.Ateş ve diğerlerine "ee yakısıklılar ablalarima bi gül almazmisiniz." Dedi.
Ilk olarak Ismail davranarak "Tabiki alırız ablacım,benim tatlı sevgilim kadar güzel bir gül ver bize ablacım."Dedi.Abla ona bir gül uzattı. Ateş ise bana bakarak"Ablacım bize de bir gül ver ama hiç bir çiçek senin kadar güzel olamaz"dedi bana bakarak."Bu çocuk çok romantik ya." İç sesimi durduran ses Ateş'in sesiydi.
"Zeynep hadi bizim sıramız,gel."dedi gülümseyerek."Tamam, geliyorum"diye karşılık verdim bende gülümseyerek.Hepimiz kaydımızı yaptırdıktan sonra dışarı çıktık. Eve gidicektik. Ben yürüyerek gitmek istediğimi söyleyip ayrıldım ama eve değil sahile gidecektim. Sahili çok seviyorum. Beni rahatlatıyor. Ah olamaz yine o baş dönmesi...
Işıkları kim söndürdü?...***
Uyandığımda garip bir odadaydım. Odanın duvarları simsiyahtı. Odanın içinde bir yatak vardı(şu anda yattığım yatak) Birde sandalye vardı,ikiside siyahtı. Hemen kapıya doğru koştum. Olamaz kapı kilitli! Bu sefer telefonuma koştum fakat çekmiyordu. Bende son ihtimal olarak pencerelere koştum. Zaten iki tane penceresi vardı. Tabiki açılmadı. Bende kırmaya karar verdim ama kırılmaz cam olduğu için bir işe yaramadı. En son gözüm bir odaya takıldı. Tahmin ettiğiniz gibi siyah bir kapı. Korkak ama kararlı adımlarla kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açmamla çığlık atmam bir oldu. Burası odanın banyosuydu ve küvet hariç herşey siyahtı. Ama korkunç olan bu değildi tabikide. Korkunç olan küvetin içinde yatan ceset!? Doğru duydunuz ceset! Gözlerimden akan yaşları engelleyemiyordum. Fakat soğuk kanlı olup burdan çıkmalıydım. Yoksa bende küvetteki ceset gibi olurum. Banyodaki cama takıldı,cama doğru koştum. Sandalyeyi aldım ve tekrar banyoya koştum. O arada gözüm tekrar cesetle kaydı ve gözlerim doldu. Ama kendimi toparlayıp cami kırdım. Büyük ihtimalle bu çam kırılmaz değildi. Sonuçta kırıldı yani... Hemen camdan atladım. Aslında atlamadım. Tutunarak indim. Ev ormanlık bir alandaydı. Hemen ormana doğru koştum. Zaten koşucak başka yer yoktu. Var gücümle koşuyordum. Bu arada telefonumu yanıma almiyicak kadar aptal değilim. Tam kurtuldum sanmıştım ki etrafımı siyah takım elbiseli bazıları zenci bazıları beyaz olan kalıplı adamlar sardı. Geri geri gidiyordum ki ayağım bir taşa takıldı ve yere düştüm. Beyaz olanlardan biri yanıma gelip eğildi ve "Zorluk çıkarma,seninle uğraşamayız. Patron kızıyor."diye fısıldadı. Yeter artık nerdeyim? Patron Kim? Uf aklım karmakarışık. "Patron Kim?" Diye bağırdım ama kimse cevap vermedi. Iki tane adam kollarımdan tutmuş sürüklüyorlardı. Arkadaşa iki tane adam vardı. Bunlar beni ne sanıyor o kadar eğitim boşuna değil herhalde. Arkamdan gelen adamların yüzüne tekme attım. Kolumdan tutan adamların boşluğundan yaralanarak kollarımı çektim. Birinin bqcak ortasına tekme attım. O yerde kıvrınırken diğerinin yüzüzünü diz kapağıma geçirdim. Diğerleri gelmeden var gücümle koşmaya başladım. Evet eğitim aldım ve çok iyi dövüşebiliyorum ama 20 tane adamla değil. Ayrıca hepsi çok kalıplı. Ormanın içinde koşuyorum ve izimi kaybettirdigimden eminim. Telefon birada çekiyor. Yani ana yola ulaştım demek mi oluyor bu? Ateş'e mesaj attım ve koşmaya devam ettim. En sonunda ormandan çıkmış bir yolda durmuştum. Uzun süre beklememden sonra siyah bir araba geldi. Hemen arabanın önüne atladım ve durmasını söyledim. Araba durdu ve sevinçle arabaya bindim. Olamaz bu benim yanıma eğilip patron kızıyor diyen adamdı. "Bırak beni gidiyim! Bırakın benii!"diye çiğlik attım. Ama adam durmuyordu. Kapıyı açmaya çalıştım ama kilitliydi. "Çırpınmayı kes!" Dedi sınırlı bir şekilde adam. "Durmuyucam,nereye gidicez? Yine o eve mi gidiyoruz? Küvete ceset vardı!" Diye karşılık verdim. Çok endişeleniyorum. "Tamam küçük hanım,sen sor ben cevapliyicam. Söz." Dediğinde sevinmiştim.
"Nereye gidicez?"
"Az önceki eve gidicez."
"Peki patron kim?"
"Ee bunu söyleyemem."
"Niye beni kaçırdı?"
"Ben onu bilmiyorum ama seni takip ettiriyormus. Bayılınca takip eden kişiler patronu aramış,patronda kaçirmalarini söylemiş"
"Beni oraya götürme,lütfen."
"Buna mecburum..." Lafının devamını getirmeden ben atıldım lafa.
"Çünkü sen patronunuzun köpeğisin!" Biraz sinirlenmiş gibiydi. Sabır çekmişti. Biraz daha yol gittikten sonra eve varmıştık. "Küvetteki ceseti alırmısınız?" Diye sordum. "Pekâlâ" dedi ve beni farklı bir odaya götürdü. Burası mavi ve beyaz renklerdeydi. Adam elinde bir yemek tepsisiyle geri gelmişti. Yatağın yanındaki masaya tepsiyi koydu.
"Biraz yemek ye,acıkmışsındır." Sinirli bir şekilde tepsiye doğru ilerledim ve yere çarptım. Adam omzuma dokundu ve " Emin ol ki sana hiç bir zarar gelmiyecek." Dedi.
"Beni patronla görüştür."
"Pekala"
Başka bir adam bana yemek getirdi. Patron yarım saat sonra gelicekmiş. Yemek olarak çok güzel sarma ve pilav üstü et vardı. Sarma hastası olduğum için dayanamadım ve yedim. Ne yapıyımyani güçlü olmam lazım. Kendimi açlıktan öldüremem. Yemek bitince banyoda elimi yüzümü yıkadım ve yatağa yattım. Bir anda kendimden geçmişim...Çok uzun zamdan sonra merhaba! Bu bölüme 30 oy gelmezse eğer 2 hafta bölüm atmiyicam. Ayrıca yorumlarınızı da bekliyorum. Görüşmek üzere ❤❤❤