Seninle ilgili her şey, yapmak istediğim tek şey (M)

299 27 45
                                    

2008..

"Aptal herif, inanma dedim işte sana. Kadın sana deli gibi aşık, iftira atıyorlar dedim ama sen bildiğini okudun."

Minseok izlediği filme odaklanarak Jongdae'nin yattığı dizine iyice gömüldü. Sevgilisinin saçlarını okşuyor oluşu mayışmasına sebep olsada filmin hiçbir saniyesini kaçırmak istemiyordu.  Jongdae ise Minseok'a nazaran film izlemeyi pek seven birisi değildi. Sevgilisinin aksine gerçek hayatı daha ağır tatmış ve filmlere kendisini kaptırmak pek ilgisini çekmiyordu. Sadece Minseok'u mutlu etmek ilgi alanıydı. Bu yüzden onunla beraber salonda koltuğa gömülmüştü, telefonuyla ilgileniyordu ama onunla olmak güzeldi.

"Aynı durumda sen ne yapardın Dae, bırakır mıydın beni? Yoksa gerçeğin peşinden mi giderdin?" Minseok yattığı yerden kalkıp telefonuyla oynayan Jongdae'ye döndü. Gördüğü manzarayla kaşları çatıldı, Jongdae filmi izlemiyordu.

"Gerçeğin peşinden giderdim bebeğim. Seni bırakmam imkansız." Telefonu kenara atıp Minseok'a yaklaştı. Tam öpeceği sırada omzuna yediği yumrukla sahte bir acı inilti bıraktı.

"Aptal izlemedin bile filmi, sürekli telefondasın. Yok sana öpücük." Koltuğun diğer köşesine geçip filme döndü ve Jongdae'ye takmamaya çalıştı, ne kadar zor olsada. Jongdae gülümseyerek ona doğru yaklaştı ve tişörtün düşüp açıkta bıraktığı omzuna delirtecek yavaşlıkta öpücükler bıraktı. İstemesede kıkırdadı Minseok, ona kızamıyordu bile. Tek öpücük pamuk gibi olmasına sebep oluyordu. Aldığı cesaretle Minseok'u kucağına doğru çekti hemen.

"Seni izledim yetmez mi güzelim? Benim en güzel filmim sensin."

"Kıvırma Jongdae, kızgınım sana. Madem istemiyordun, neden kabul ettin film izleyelim teklifimi?" Kurtulmak istercesine kıpırdansada Jongdae'nin kucağına daha çok yerleşti.

"Çünkü sen istiyordun bebeğim." Bir öpücük daha bıraktı, bu defa açıkta kalan boynuna.

"Ben istiyorum diye bir şeyler yapmak zorunda değilsin Dae." Yumuşamıştı, Jongdae'ye karşı koyamıyordu. Yüzünü ona dönüp bacaklarını Jongdae'nin beline sardı ve alınlarını birleştirdi.

"Ama senin isteklerini gerçekleştirmek istiyorum Min." Kollarını sıkıca Minseok'un beline doladı ve kendisine daha çok yaklaştırdı.

"Bu durum, yani biz.." duraksadı ve dudaklarını onun dudaklarına sürttü. "Bu sadece benim isteklerimle alakalı değil sevgilim, senin isteklerinde benim için fazla önemli." Minseok gülümseyerek söylediğinde Jongdae kalp atışlarının hızlandığını hissetti. Bu zamana kadar kimse onun isteklerini önemsemeyip sürekli bir şeyler isterken Minseok onu önemsiyordu.

"Daha önce böyle bir şey yapamadım." Burnunu burnuna sürttü. "Yani sen her şey de ilksin. İlk kez birisi benim isteklerimi önemsiyor. Seni çok seviyorum Minseok bu yüzden kendi isteklerimi önemsemiyorum güzelim." Jongdae'nin dudaklarından zar zor dökülen bir kelimeydi 'seni seviyorum' ve Minseok duyduğu zamanları zihninde bir lütufmuş gibi saklardı. Jongdae dudaklarını onunkilere kapatıp tutkuyla öpmeye başladı, filim çoktan yalan olmuştu. Tek film kendilerine ait olandı o an ama Minseok duraksayıp geri çekildi.

"Hadi göster bana, telefonda ilgini benden başka çeken şey neymiş?" Gülümsedi, eğer yapabileceği bir şey ise Jongdae'nin isteklerini gerçekleştirmek istiyordu. Onu herkesten çok daha mutlu etmek istiyordu, tıpkı Jongdae'nin haftalardır kendisine yaptığı gibi.

"İlgimi senden başka çeken bir şey yok bebeğim." Jongdae tekrar öpmeye yeltendi. İlgi alanının motorları seven bir adamı etkileyeceğini düşünmüyordu, sadece Minseok'un dikkatini dağıtmaya çalıştı.

Find Me/chenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin