Umutlarımın başlangıcı

555 151 245
                                    

Buraya başlangıç tarihinizi bırakabilir misinizz 💚

Pencereden sızan gün ışığı ile açtım gözlerimi, günlerdir hiçbir şey yapmamama rağmen üzerimde bir yorgunluk vardı sanki...

Yattığım yataktan yavaşça başımı kaldırıp yanımda mırıldanarak yatan Rüya'yı gördüm. Rüya sanırım bu hayatta sahip olduğum ilk ve tek arkadaşımdı. Ne olursa olsun hep birbirimizin yanında olurduk. Tabii bazen atışmalarımızda olmuyor değildi. Zaten gerçek bir arkadaşlık da bunu gerektirirdi...

Ben bunları düşünürken odanın kapısı yavaşça aralandı. Gelen Rüya'nın annesi Nurten teyzeydi. Nurten teyzenin hayatımdaki yeri gerçekten çok büyüktü hakkını asla ödeyemezdim. Aynı zamanda annemin çocukluk arkadaşıydı.

Annemle birlikte her hafta sonu bir yerlere giderler, doyasıya eğlenirlerdi. Annemi en mutlu onun yanındayken görürdüm...
-Günaydın! İyi uyuyabildin mi güzel kızım?-
Nurten teyze bana hep güzel kızım diye hitap ederdi. Demek ki beni gerçekten kızı gibi görüyordu. Bu fark etmeden yüzümde bir tebessüm oluşturdu.
Bazen bu kadar küçük şeylerle bile mutlu olabiliyordum. Olması gerekende bu değil miydi zaten?

-Sana da günaydın Nurten teyzem –
Diyerek yanağına bir öpücük kondurdum. Buda Nurten teyzenin gülümsemesine sebep oldu. Rüya bu seslere rağmen hala uyuyordu. Bazen gereğinden fazla uykucu oluyordu buda canımı fazlasıyla sıkıyordu. Rüyanın aksine ben hiç uykucu değildim beni bıraksanız günlerce uyumayabilirdim.

Nurten teyze bulunduğumuz odanın perdelerini açtığında, gözlerimi kısmak zorunda kalmıştım pencereden giren gün ışığı gözlerimin yanmasına sebep olmuştu kendimi bildim bileli bu histen nefret ederim. Aynı zamanda  hava çok sıcak görünüyordu bir anlığına kendimi sahile atıp bu sıcak günde kuşların cıvıltısını, denizin ışıltısını doyasıya çıkarmak istemiştim. Fakat şuan bu pek mümkün değildi oturduğumuz yer İzmir'in merkezi kısmıydı ve sahile uzaktı.

Nurten teyze, kahvaltıyı hazırlamak için odadan çıktığında kapı kapanır kapanmaz yavaşça Rüya'ya yaklaşıp birden üzerine atladım bu da irkilmesine sebep oldu.

O huzursuz bir şekilde dudakların büzerken ben gülmeme engel olamadım. Geçekten huzursuz veya kızgın olduğunda çok tatlı oluyordu. Bir anda bana bağırdığında bu tepkiyi vereceğini tahmin ettiğim için çok garipsememiştim...

-Hayvan! Öyle atlanır mı uyuyan insanın üzerine Özge?! –

Dediğinde gülmem kahkahaya dönüşmüştü, bana ters ters bakmayı sürdürdü Kızdığında tatlı olduğunu söylemiştim. Bense teslim olduğumu belirtmek için iki elimi havaya kaldırdım. Bunu yaparken gülmeme engel olamadım.

Saatlerdir yatakta öylece yatıyordum ve şuan gerçekten sıkılmıştım, yattığımız yerden kalkıp aynada kendime baktım ,uzun zamandır bakımıma nedense hiç dikkat etmiyordum. Canımı sıkan bir şey vardı ama ne olduğunu henüz bende bilmiyordum ilerleyen zamanlarda görecektik neler olacağını...

Ben aynada kendime bakmayı sürdürürken Rüya konuşmaya başladı.
-Özge sende yeni okulumuz için heyecanlı mısın? Ben hiç bu kadar heyecanlanmamıştım! Acaba ortam nasıl?-
Diyerek bana heyecanla baktığında ne diyeceğimi bilemedim. Bu okul konusu tamamen aklımdan çıkmıştı. İçimi bir anda korku kapladı.

Rüya'da onun sorularını cevapsız bıraktığım için bana sinirlenmiş olacak ki;
-Huu... burada mısın Özge? Sana diyorum.- Bana uzaylıymışım gibi bakmasını sürdürürken konuşmak için ağzımı açacağım an Rüya yeniden beni susturdu.

-Hadi çık şu aynanın karşısından. Kendinle aşk yaşıyorsun iki saattir.
Ha-Ha-Ha çok komik Rüya... Beni hızlıca kendine çekti ve yüzüne bakmamı sağladığında konuşmaya devam etti Rüya bugün susacak mısın acaba?

-Hadi kalk alışverişe gidiyoruz!-
Nereden çıkmıştı birdenbire alışveriş fikri? Ona anlamamış bir şekilde baktığımda derin bir nefes alıp seslice verdi.

-Kızım doğru düzgün kıyafetimiz yok yakında okul başlayacak, sonuçta yeni bir okul yılı yeni arkadaşlar demek Özge!- Tamam şuana kadar çok arkadaşım olmuş olabilir fakat bunların hiçbiri ciddi anlamda değildi. Rüya'ya bu sefer hak verdim bugün ilk defa ağzından doğru bir laf çıkıyordu Dolabımın kapağını açıp içinde olanlara göz attım gerçekten giyecek çok bir şey yoktu...

Alışveriş konusunu başımı sallayarak onayladığımda bu kadar çabuk kabullenmemi beklemiyordu herhalde çünkü yüzü yeniden o garip şekli almıştı.
Onu düşünceleriyle baş başa bırakarak hızlı adımlarla aşağıya indiğimde, gördüğüm şey gözlerimi kamaştırmıştı...
Gözüm bir süre masada duran yemeklere takıldı. Belli ki Nurten teyze yine döktürmüştü.

Nurten teyzenin bunları yaparken yorulmuş olabileceğini düşünerek mutfağa doğru gittim. Tam kapıyı açacakken merdivenlerden gelen ayak seslerini duydum fakat aldırış etmedim

Rüya sonunda odadan çıkmıştı, yaklaşık yarım saattir odada hazırlanmakla meşguldü. Ayak sesleri gittikçe yaklaşıyordu bu sefer arkamı dönüp bakacaktım ki benim bakmamla Rüya'nın üzerime atlaması bir oldu. Rüya beni öldürmeye mi çalışıyorsun kızım?
Daha bunun şokunu atlatamadan aralanan mutfak kapısından babamın sesini duydum.

Babamı yaklaşık iki haftadır doğru düzgün görememiştim, ondan önceki iki ay da pek görebildiğim söylenemezdi. Babama bir yandan sinirliydim çünkü bu iki hafta boyunca beni hiç aramamıştı, ben onu aradığımda ise işinin olduğunu söyleyip konuşmayı kısa kesmişti.

Sinirli olmama rağmen özlem duygum daha ağır basmıştı. Rüya'da en az benim kadar şaşırmıştı bu duruma. Yerden kalkıp toparlandım ve babamın boynuna atladım. O an o kadar huzurlu hissetmiştim ki kendimi...
Annem öldüğünden beri babama daha çok bağlanmıştım ve bu yüzden iki hafta bana iki yıl gibi gelmişti. Çok sıkı sarılmış olmalıydım ki babam beni zorlukla yere indirmişti.

Gözlerimin içine bakarak;
-Kızım biliyorum iki aydır sana neredeyse hiç vakit ayıramadım ve bunun için kendimi çok mahcup hissediyorum. Babam bana bunları söylerken gözlerim dolmuştu ben bir şey söyleyemeden yeniden sözümü keserek lafa daldı...

-Fakat size çok güzel bir haberim var! Buraya sizi almaya geldimm!-
Babam bunu söylediği an gözlerimiz fal taşı gibi açılmıştı. Babam neyden bahsediyordu ki? Daha yeni gelmişken yeniden bir yere gitmek nereden çıkmıştı? O an Rüyayla göz göze geldik ne kadar uyumluyduk.

Ve aynı anda sorduk;

-Neden ki?-

~Kayıp Umutlar~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin