Sabah dudağımın kenarına konulan bir öpücükle yavaşça gözlerimi açtım. Karşımda bana gülümseyerek bakan Eren'i gördüğümde benimde yüzüme bir gülümseme geldi. "Günaydın güzelim."
"Günaydın yakışıklı." Bu dediğimle beraber Eren'in gülümsemesj büyürken benim aklıma gelen şey yüzünden de gülümsemem yüzümde soldu. Abim. Ben onu tamamen unuttum. Acaba Eren'i benim çadırıma girerken görmüş müdür? Umarım görmemiştir. Eren'de bu düşündüklerimi anlamış olacak ki;
"Merak etme. Abin görmedi." dedi homurdanarak.
"Bak seni anlıyorum ama, lütfen sen de beni anla olur mu? Ama en kısa zamanda abimle konuşacağım." diyip yanağından öptüm hızlı bir şekilde.
"Şimdi sen git. Ben giyineyim."
Kafasını olumlu anlamda sallayıp "kısa bir şey giyme." diyip çıktı çadırdan. Ne olursa olsun abimle konuşmam gerekiyor. Ona durumu açıklamalıyım. Hatta bugün yapmalıyım bunu. Evet evet bugün. Belki kıskançlığından dolayı biraz fazla tepki verecek ama ben onu yunusatmasını bilirim. Hem abim de benim mutlu olmamı ister. Ben artık tek ve gerçek aşkımı, beni her halimle seven birini, dış görünüşten çok iç görünüşe önem veren birini bulmuşum bırakır mıyım, bırakmam. Biz birbirimizi seviyoruz hem. Abim de anlayışla karşılayacaktır. Yani umarım.
Üstümü giyinip çadırdan çıktım ve bizimkilerin yanına gidip hepsine "günaydın" dedim. Onlardan da aynı karşılığı alınca Eren'in yanına oturdum. Ama bakışları hiç iyi değildi. Benim şort giydiğim için açık olan bacaklarıma bakıyordu kaşları çatık bir şekilde. Ben de o sırada dudağımı dişlemekle meşguldüm. Eren bana çadırdan çıkmadan önce söylemişti açık bir şey giymeyeceğimi. Peki ben ne yaptım. Aferin sana Hazal. Aferin. İyi halt ettin.
Sonra sinirli bakışları karşı tarafa doğru döndü. Onun baktığı yere baktığımda Aras'a baktığını gördüm. E Aras'ta bana bakıyordu o sırada. Bugün buradan bir cenaze çıkmazsa iyidir. Offf. Ve Eren'in bakışları bana döndü. Hâlâ sinirliydi. Elini belime dolayıp kulağıma eğildi ve "ben sana açık bir şey giyme demedim mi sevgilim." dedi tıslar bir şekilde sevgilim kelimesini bastırarak. Ben sadece kafa sallamakla yetindim. Şu an bana o kadar yakındı ki konuşamıyordum. Konuşurken nefesi kulağıma değiyordu ve ben resmen kendimden geçiyordum.
"O zaman neden giydin. Bütün erkekler sana bakıyor." ayy benim sevgilim çok kıskanç yaa. Ama bu kıskançlıkları çok hoşuma gidiyor benim. Fakat çok sinirliydi, sesinden anladım. Ve ben tekrar dudağımı dişledim, ama Eren bunu farkeder etmez birden etraftakileri umursamayıp dudağımı öpmeye başladı. Ben ise ne yapacağımı bilmiyordum. Resmen herkesin içinde beni öptü yaa. Üstelik abimin de olma ihtimali olduğu bir ortamda.
Eren'e şaşkınca bakmaya başladığımda tekrar kulağıma doğru eğilip, "öyle erkeklerin içinde de o dudaklarını dişleme. Hatta onları tahrik edecek hiç bir şey yapma. Yoksa anlamam, seni böyle etraftakileri umursamadan öperim." diye fısıldadı, ardından da kulağımın arkasını yumuşak bir şekilde öpüp gülümseyerek geri çekildi. Ben ise onun söylediklerinin etkisindeydim. Karşı tarafa baktığımda Aras'ın sinirli bir şekilde bize baktığını gördüm.
**********
Kahvaltıdan sonra yine yürüyüş yaptık. Kamp alanına geri dönerken karşımıza büyük bir köpek çıktı, ve aynı anda bizim kızların çığlığı. Hayır yani şu köpekten korkulur mu yaa. Kızlar çığlık eşliğinde koşturmaya, kaçışmaya başladı fakat ben köpeğe doğru ilerliyordum. Köpeği sevmeye başladığımda kızlar gözlerini pörtletmiş, erkekler de oldukça şaşırmış bir şekilde bana bakmaya başladılar. Hemen kızlara dönüp;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZİĞİN İNTİKAMI (TAMAMLANDI)
ChickLit20.03.2023 #ezik 3. sırada Zengin, şişko, gözlüklü, sivilceli ve dişlerinde tel olan çirkin bir kız: Hazal. Okulda Hazal'a yapılmayan eziyet kalmamıştır. Başta okulun sürtüğü Arzu ve onun yandaşları, ve aşık olduğu çocuk Aras olmak üzere bütün oku...