7.BÖLÜM |DİLHEMA|

33.6K 2K 343
                                    

Bölüm Şarkısı: Onur Can Özcan- Yaramızda Kalsın

En karanlık gece bile sona erer ve güneş tekrar doğar.
~Victor Hugo

İSTANBUL/TÜRKİYE
Doğa ÖZTÜRK

Telaş ve korku. Günlerdir misafir ettiğim bu iki duygunun esiriydim.

Lila'nın hasta olması ve gecelerini yüksek ateşle geçirmesi başından ayrılmamı engelliyordu. Lina'yı ise Lila'nın odasına hastalık ona da geçecek korkusuyla sokamıyordum, Lila'yı yalnız bırakıp aşağıya da inemiyordum. Haliyle Lina'nın yüzünü yatmadan yatmaya görebiliyor, Lila'nın uyuduğu zamanı değerlendirerek yanına iniyor ve anca o zaman onunla ilgilenebiliyordum. Ancak tüm bunları da izin verdiği kadarıyla yapabiliyordum, benimle konuşmak istememesi ona yaklaşmamı engelliyordu.

Yorgunluk ve uykusuzluktan kapanan gözlerimi ovuşturdum. İki gündür uykusuzdum, gözümü bile kırpmadan kızımla ilgilenmiş ateşini düşürmekle uğraşmıştım. Zayıf bir bünyesi vardı, Lina'nın aksine çok çabuk hastalanır iyileşmesi günleri alırdı.

Elimin tersini Lila'nın alnına koyup ateşini kontrol ettim. Yarım saat önce düşen ateşi yeniden çıkmıştı. Sıkıntı dolu nefesimi dudaklarımın arasından yorgunlukla bırakıp ateş ölçeri koltuk altına koydum.

"Anne..." diye inledi.

"Buradayım bebeğim."

Saate baktım, ilaç saati henüz gelmemişti ve gelmesine daha bir saat vardı.

Şifonyerin üstündeki kovaya uzanıp aldım, içindeki bezi sıkıp alnına koymadan önce ateş ölçeri alıp ateşinin kaça çıktığına baktım. Yüksek rakamlarda oynuyordu. Hastaneye götürmem ve verdikleri ilaç da hiçbir işe yaramamıştı. Şu an için bildiğim iyi bir çocuk doktoru da yoktu ki, kendi doktorları Fransa'daydı. Burada yeni bir doktor bulup ayarlamam için zaman yoktu. Bir şekilde idare edecek ve kızımı iyileştirecektim.

"Anne... Çok üşüyorum."

Gözümün önünde halsiz fersiz yatması, gözlerini açacak gücü bile olmayışı içimi parçalıyordu. Saçlarını geriye çekip kırmızı yanaklarını okşadım. Onu böyle görmek beni öldürüyordu, böyle bir grip onun küçük bedeni için fazla ağırdı. Yetişkin bir insan bile bunu kaldıramayacak raddeye gelebiliyordu. Onun nasıl hissettiğini biliyordum. Bunu bilmek, iyi olmasını beklemek ve bunun için çabalamak dışında elimden bir şey gelmemesi beni çıldırtıyordu.

Sizin yerinize ben hasta olurum, yeter ki siz iyi olun. Size gelecek her şey bana gelsin ama size bir şey olmasın anneciğim.

"Geçecek anneciğim," dedim.

"Üstümü örter misin?" Sesi zar zor çıkıyordu, konuştukça buruşan yüz ifadesi şişen boğazları yüzünden canının yandığını gösteriyordu.

"Ateşin var, eğer örtersem daha fazla yükselecek."

Hasta olmalarından nefret ediyordum, bu kadar savunmasız görünüp acı çekmelerinden nefret ediyordum. Onlar her hasta olduğunda birisinin varlığına ihtiyaç duyup onun yanımda olmasını istemekten de nefret ediyordum. Tek başıma bunun altından kalkmak bazen zor geliyordu. Acı çekmelerine dayanamadığım anlarda bana güç vermesini, bıraktığım yerden tutup destek olmasına ihtiyaç duyuyordum. Belki de bunu istediğim için aptaldım ama her anne, çocuğunun babasının desteğine bu anlarda ihtiyaç duyardı ve ben de duyduğum anları inkar edemezdim.

Başlarında bir babaları olsaydı birçok şey onlar açısından daha kolay ve daha sağlıklı olabilirdi.

Yanına uzandım. Islak bezi onu ürkütmemeye çalışarak alnına koydum.

KARAMELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin