💥12💥

5 0 0
                                    


Keyifli okumalar....

        Kulaklarımı meşgul eden sessizliğin habercisi olan çınlama ile gözlerimi büyük bir yorgunluk ile araladım. Beyaz tavan ile karşılaşınca kaşlarımı çatarak etrafıma göz gezdirdim.
            neredeydim ben?

           ' burası bir ev '

           ama kimin evi?

   " Ah Gece kalktın mı?"

Karşımdaki oda olduğunu tahkin ettiğim yerden Gündüz'ün çıkmasıyla kaşlar daha da çatıldı. Nasıl yani burası Gündüz'ün evi mi? Peki ben buraya ne zaman geldim? Daha doğrusu benim burada ne işim var? Kafamda dolanan sorularla başıma giren ağrıyla yüzümü buruşturdum.
      Gündüz endişe ile yanıma geldi.

      "Gece iyi misin?"

      "Ben buraya ne zaman geldim?"

      "Dün parkta buluşacaktık. Ama sen yanıma gelince bi anda yere yığıldın. Ne olduğunu şaşırdım. Seni evime getirdim. Amacım kötü bir şey değil. Yanlış anlama sakın."

       " Bayıldım mı?"

       " Evet. Senin bi hastalığın falan mı var Gece?"

Acaba Gündüz'e Ay'dan bahsetsemiydim? Ne kadar güvenebilirim hiç bir fikrim yoktu.

            ' ona benden bahset '

             ya deli muammelesi gösterirse

            ' Gündüz öyle birisi değil. Hadi '

    " Aslında bir hastalığım var. Ama sana ne kadar güvenebilirim bilmiyorum"

    "Gece tamam uzun süreli bir konuşmuşluğumuz yok ama ben gerçekten güvenebileceğin bir ark- yani insanım"

   Arkadaşın demek yerine neden hemen cümlesini değiştirdi ki? Ah böyle ince ayrıntılarla kafamı meşgul edemem.
   
      Derin bir nefes alıp baştan sona herşeyi Gündüz'e anlattım. Şuan karşımda şaşkınlıktan kaşları kalkmış, gözleri büyümüş bir adet Gündüz vardı. Bu hali çok ama çok tatlıydı. Elimde olsa yanaklarını sıkmak isterdim. Kendine gel Gece.

      " Sen bunları nasıl kaldırdın"

       "Ilk başta kaldıramıyordum. Ama sonradan sıradanlaşmaya başladı hayatım. Evet başkasına anlatınca film gibi falan diyorlar ama bana normal geliyor artık. Bu bayılmanında hastalığıma bağlı olduğunu düşünüyorum."

        "Kalk doktora gidiyoruz"

        "Gündüz hayır gerçekten ayağa kalkacak halim yok"

         "Tamam." durdu. Aklına bir şey gelmiş olmalı ki kaşlarını çattı. Sinirlendiği belli oluyordu. Boynunda damar çıkmış çenesi kasılmıştı. Korkmadım desem yalan olurdu

        " Efe'nın ağzına sıçıcam. Tüm bunların sebebi o piç."

         " Gündüz hayır. Onunla benim hakkımda konuşmanı istemiyorum."

        "Gece hiç beni durdurmaya çalışma. Onun pezevenkliği yüzünden senin hayatın karardı. Onu evire çevire si- aferdersin yanında fazla küfür ettim. Ama cidden sinirlendim"

         "Anladım. Ama niye bu kadar sinirlendin ki?"
  Gözlerini gözlerimden kaçırdı. Halıya sabitledi.

        "Özel bi nedeni yok. Kim olsa aynı şeyi yapardı"

Haklıydı. Ne sanmıştım benden hoşlanacağını falan mı? Peki neden kalbim böylesine kırılmıştı?

             ' ona karşı bir şeyler hissediyorsun'

             hayır

              ' o zaman neden böyle bir hayal kırıklığı hissettin? Yada neden onu gördüğunde kalbin delicesini hızlı atıyor? '

             
Gerçeklerin yüzüme vurulmasıyla kafam daha da çok karışmıştı. Bunları düşünmeyi sonraya erteledim. Belki de düşünmem.

       "Anladım"

       "Seni evine bırakayım."

       "Gerek yok ben kendim giderim"

       "Yürü Gece"

Bu usanmış tavrına kıkırdadım. O da benim gülüşüme güldü. Evden çıktık. Evlerimiz yakın sayıldığı için yürüyerek gitmeye karar verdik. Aklıma gelen şeyle gözlerim büyüdü.

      "Gündüz okul?"

       "Kızım yeni kalktın ne okulu. Ayrıca nasıl bir bayılmaysa bütün gece uyudun"

Gözlerimi devirdim. Biz böyle sohbet ederek giderken karşımıza hiç ama hiç istemediğim bir sima çıktı. Efe. Onu görünce içimdeki nefret duygusu şaha kalktı.

         "Gece seninle konuşmak istiyorum"

     Benim yerime Gündüz cevap verdi,
  
            "Hayır kardeşim. Siz yalnız konuşmayacaksınız."

       "Nedenmiş o. Yoksa siz sevgili misiniz."

       "Ne ala-"
 
       "Vay vay vay. Demek benden yüz bulamayınca arkadaşıma sırnaşıyorsun. Söyle bakalım. Kaç kere yattın?"
Ben gözlerimi sonuna kadar açmış ne dediğini idrak etmeye çalışırken hiç görmediğim bir Gündüz ile karşılaştım. Beni geriye çekip Efe'nin üstüne atlayıp yüzüne bir yumruk savurdu. Döverken ettiği küfürleri saymıyorum bile.

        "Ulan puşt. Sen ne dediğini sanıyorsun lan. Senin ananı sikerim. Piç"

        "Gündüz bırak yapma"
Zorla Gündüz'ü durdurduktan sonra Efe'ye dönerek,

        "Sen ne dediğini sanıyorsun. Ben senin çıktığın orospulardan değilim anladın mı? Ha bir de evet Gündüz ile sevgiliyiz. Sakın bir daha karşıma çıkma."

O an neden Gündüz ile sevgiliyiz dedim bilmiyorum. Sanki bu cümleyi söyledikten sonra Efe'nin beni rahat bırakacağını hissediyordum. Gündüz'ün elinden tutup yolumuza devam ettim. Bir süre daha bu şekilde yürüdükten sonra elini bırakıp Gündüz'e döndüm,

          "Gündüz özür dilerim. Hem benim için kavga ettin. Hemde Efe'ye sevgiliyiz dedim. Gerçekten hangi akılla dediğimi bile bilmiyorum"
Dolan gözlerimi her ne kadar saklamaya çalışsam da Gündüz görmüştü bir kere,

           "Şşş sakın ağlama. Ayrıca özür dilemene gerek yok. Doğru olanı yaptın. O şerefsizin böyle bir insan olduğunu bilmiyordum. Sayende öğrendim"

Ve o an aklımın estiğince davranmak istedim

O an Gündüz'e sarıldım.

O an kokusuna bağımlı oldum.

O an ben Gündüz'e bağımlı oldum....

   Herkese merhaba. Artık bir şeylerin olması gerektiğini düşündüm. Aslında bu kaar erken yapmayacaktım bu gelişmeyi ama bir arkadaş artık çok akıcı olmadığını ve bir şeylerin olması gerektiğini söyledi.
   Sizce de akıcı değil miydi?

   Peki kitabımı nasıl buluyorsunuz?

    Lütfen cevaplarınızı yorum şeklinde verir misiniz?

    Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın..

Sizi çok seviyorum🖤🖤

GÜNDÜZ AY'IM( devam ediyor..)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin