Bölüm Şarkısı: Ebru Gündeş - Aşık
———Tam 4 gün geçmişti. 4 gündür Orkun'la aramızda değil bir konuşma, tek bir harf bile geçmemişti.
Aynı monotonlukta sabah kalkıp kahvaltı yapıyor, biraz evde takılıp provaya gidiyor, sahneye çıkıp gece eve geliyorduk.
Her günümüz aynı geçiyordu ama yinede sıkıcı değildi. İşimizi severek yaptığımız için bizi sıkmıyordu.
Annem arada bir arayıp bizi yokluyordu. Halam ve Nermin Teyze birkaç kez benim ağzımdan laf almaya çalışmıştı. Ben her gün ağlama seansı gerçekleştiriyordum. Geceleri zar zor uyuyordum.
Orkun ve ben ne kadar uzaksak Merve ve Ahmet o kadar yakındı birbirilerine, Yiğit ve Ebru zaten aynı istikrarla ilerliyorlardı, Serap ve Doğukan'ın gerçekten mükemmel bir ilişkileri vardı, Kerem hala İrem'e bir teklif yapmamıştı.
Deniz ve ben çok gerekmedikçe konuşmuyorduk. Sanırım bu duruma alışmıştı. Sadece birbirimi gördüğümüzde selam verip, gerektiğinde birbirimizle konuşuyorduk.
Orkun hala beni dinlemiyordu. Birkaç kez onu yalnız yakalayıp yanına gitmeye çalışmıştım ama beni gördüğünde kaçıyordu.
Bunlar dışında 4 gün içinde başka bir şey olmamıştı.
Git gide inancımı kaybetmeye başlamıştım. Daha tanışalı 2 hafta olmuştu. Sevgili olmamızın üzerinden 10 gün falan geçmişti ama saysak bu 10 günün sadece toplam 3 günü gerçekten sevgili gibiydik.
"Değil mi Ahsen?" deyip beni dürten Ebru'yla beraber kendime gelip kızlara döndüm.
Biz kızlarla beraber minderlerde, erkekler de masada oturuyorlardı.
"Ne?" dediğimde hepsi birbirlerine bakıp sonra yine bana döndüler.
"Ahsen artık biraz toparlansan mı acaba? Kaç gündür ruh gibi geziyorsun." dedi Serap.
"Toparlanamıyorum." dedim karşımdaki İrem'in arkasına, masaya bakarak.
Orkun'a yani ;)
"Ya abim de iyice abarttı. Konuşmadan çözülmez ki. Neden kaçıyor, anlamıyorum." dedi Ebru sinirle.
"Bir karar verdim." deyip doğruldum. "Ben artık çabalamaktan yoruldum. Yapabilirim sandım, durumu toparlayıp ilişkimizi düzene sokarım zannettim ama o ısrarla düzelmemesi için uğraşıyor. Pes etmek istemiyorum ama artık beni buna mecbur bırakıyor."
"Haklısın bence. Şu haline bak. Yüzün soldu, gözlerinin altı çöktü uykusuzluktan. Tamam Orkun'a bakınca onun da uyumadığı anlaşılıyor ama sen daha bir çöktün. O normal geliyor bana." dedi Serap.
"Yani şimdi abim diye kötülemek istemiyorum ama bu kadarı da fazla yani. Bu ne böyle? Bir kere bu olay böyle günlerce küs kalınacak, bu kadar abartılacak bir durum değil. Sana geliyor 'bir süre kafa dinlemem lazım' diyor buna tamamız ama yeter artık dinlediğin yani. Ne dinliyorsun bu kadar? Seni sevdiği için Deniz'le ondan habersiz buluşman zoruna gitti, kızdı falan ama yine seni sevdiği için seni affetmeli."
Ebru'nun dediklerine o kadar hak veriyordum ki. Tam olarak beni tercüme etmişti.
"Yoruldum ne ya? Siz daha sevgili olalı ne kadar oldu ki? Ne çabuk yoruldu böyle?" dedi Merve sinirle. "Arkadaşım diye demiyorum, tam bir aptal."
"Seven katlanır kardeşim. Bu ne böyle ya?" diye bağıran Serap'la beraber erkeklerin hepsi bize dönmüştü. Orkun da dahil.
"Yine neye sinirlendiniz acaba?" dedi Yiğit bıkkınlıkla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜZİĞİN RİTMİ
General FictionMüziği hayatının merkezi yapmış bir grup arkadaş düşünün... Onların aşk ve dostluk dolu tatili ile tatil sonrasında olanlar diyeyim siz direkt okumaya başlayın bence ;) -- "Seni seviyorum. Seni tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum. Duyduğum her...