Selam:) Ağlatmışım sizi ha? Desenize bu bölümde ağlayacaksınız:) Üzülmeyin canlar:) Size bir sır vereyim mi? Zeynomuz iyileşicek ve elbetki mutlu olacaktır. Sadece zaman..birazcık zaman istiyorum sizlerden:) Hepinize vote ve yorumlarınız için teşekkür ederim. Desteğinizi içinde ayrıca teşekkürler ediyorum. Keyifli okumalar. Beğenmeniz dileğiyle:) Öptüm çok :*
~
~Zeynep~
Hayat bazen sana oyun oynamaya kalkar. Pişmanlıklarla, acılarla üzüntü bazende küçük mutluluklarla karışık bir oyunun içersinde bulursun kendini. Zorlu sınavlardan geçersin. Yapmak zorunda kaldığın bazı şeyler olur. Hiç acımaz sana! Zorundasın der. Öfke ele geçirir ruhunu. Gözün döner. Bir bakarsın çok farklı bir dünya yaratmışsın kendine. Düşünemeyeceğin hayal dahi edemeyeceğin kadar farklı bir dünya. Şımarırsın. Kendi etrafında dönen dünya şımartır seni. Ama bilirsin ya durmaz o. Yeni oyunlar çıkarır karşına. Alıştığın dünya tamamen farklı olur gözünde acaba dersin yeni bir oyun mu bu. Anlayamazsın. Anlaman için yaşın çok küçüktür çünkü. Kendi renkli oyunlarla dolu dünyandan bir anda birisi çekip çıkarır seni. Korku.. o an hissedersin korkunun her hücrene yerleşmesini. Tüm hayatın boyunca o korku ile yaşarsın. Bir gün aynı şeyleri yaşamamak adına her Allahın günü Tanrıya küçücük ellerini açarsın. Yalvarırsın ölümün senden sevdiklerini almaması için. Yaşadığın o korku küçücük bedenine işler. Titrersin... gece kabuslarla uyanırsın. Kimse duymasın diğe yorganın altına girer hıçkıra hıçkıra ağlarsın. Hayat asıl acımasızlığını göstermez sana. Hep saklar diğer yüzünü. Artık büyüdüğün zaman bunun aslında kader olduğunu fark edersin.
~Kerem~
Kader, alın yazısı derler... kader kalemini elinde olabileceğini düşünürsün bir an için. Kendi kaderini kendin yazabilmek... mürekkebin bitmeyeceği bir kalem. Kader kalemi! Hiç bir şeyi şu an yaşadıkların kadar siyah mürekkeble yazmazsın. Beyaz... görünmeğen ama kaderine yazılan yazı! Senin yazdığın mutluluklarla dolu kahkahaların adeta duyulduğu bir yazı. Tüm hayatını değiştirirsin. Dokunulmazların olur elbetki. Asla değiştirmek istemediğin gerçekler. Aileni ve hayatını tamamen ele geçiren o küçük kızı.. kıvırcık saçları ve baktığında daima sırıtma isteği yaratdığı kocaman kahve rengi gözleri olan küçük kız. Bir anda hayatına dahil olarak ailen, arkadaşın sırdaşın ve dert anlatabileceğin bir kız. Sürekli gözleri yaşlı kızaran minik burnu.. gülümsediğinde adeta tedavisi olmayan hastalık gibi sana bulaştırır dünya üzerinde en şeker gülümsemesini. Sonra onu kaybetmemek için elinden geldiğinin fazlasını yaparsın. Korur kollarsın tüm ömrün boyunca. Hiç bir zaman şikayet etmeden.. sıkılmadan.
~
Şimdi düşünüyorum da bitdimi oyun. Kaybetdim onu. Kaybedeceğim diğe deli gibi korktuğum kıvırcığımı kaybetdim. Gitti.. bitdi herşey. Oyun bitdi! Bana en çok ihtiyacı olduğu gün yanında olamadım. En çok bana koyansa tüm gün hüzünle parlayan gözlerini fark edememiş olmam. Benim yüzümden.. her yıl ağlamasın diğe türlü şebeklikler yaptığım en sevdiği yere lunaparka götürdüğüm gün. Anne babasını kaybetdiği gün.
Kaybetmek böğle bir şey mi. İçini kemiren bir şey.. gitmesine rağmen hala inanamadığın gerçek mi kaybetmek. Uzun süredir beynimin konuşmaya izin vermediği kelimeler bir kez daha yankılanıyor zihnimde.
Zeynep.. yok kerem. Gitmiş!
Zeynep.. yok!
Gitmiş!
Kerem. Gitmiş!
Biraz sonra kafayı yiyeceğimi anladığım an kafamı hızla iki yana sallıyorum. Güçlükle dudaklarımdan dökülen kelimeler bana bile yabancı gelen bir sesle çıt çıkmayan salonda yankılanıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
+18 Aşk Engel Tanımaz...
Roman d'amour"Tekerlekli Sandalye" ye mahkum genç bir kız. Hayatı tamamen "kıvırcığı"nın üzerine kurulmuş genç bir adam. Engellere rağmen... Acılara, herşeye rağmen... Birbirlerine kenetlenen iki insan... Tek ihtiyaçları'ysa bir Mucize sadece.. yalnızca bir ''Mu...