Sadece 1 Gün 'M'

2.4K 132 629
                                    

"Pekâlâ,"

"Sadece bir gün"

"T-teşekkür ederim hyung!"

Hyungundan üç yaş küçük olan Jeon Jungkook, aylardır platonik olduğu büyüğüne sonunda açılmıştı. Daha sonra hyungu Min Yoongi başından gitmesini, ayağının altında dolaşmamasını söylemişti. Jungkook yılmadı, haftalarca peşinde dolandı. Yoongi ise huysuz bir dede gibi gitsin diye kovaladı. En sonunda küçük, ondan bir gün istedi. Eğer ona hayalindeki gibi bir günü verirse peşini bırakacaktı. Yoongi düşündü. Aslında çokta düşünmedi. Tek istediği o veledin defolup gitmesiydi. Kabul etti. Kahve saçlı küçük için bu durum dünyalara bedeldi. 'Sonunda!' dedi. 'Sonunda sevdiğim adama kocaman sarılabileceğim!'. Min şerefsiz Yoongi, gri saçlarını karıştırdı. Karşısında sevinmesi bile sinirini bozuyordu.

"Ne yapmak istiyorsun?"

Jungkook'un yanakları hemen pembe tonlarına büründü. Yapmak istediği gerçekten çok şey vardı. Yaklaşık bir ömür kadar...

"Önce okuldan çıkalım mı?"

"Pekâlâ, çıkalım"

Yoongi tam öne adım atmıştı ki Jungkook onun elini tuttu. Gri saçlı hyunguna bakmıyordu. Bakarsa utanır elini çekerdi. Yoongi sabır diledi. O Jungkook'tan kesinlikle hoşlanmıyordu. 'Madem bir gün verdin Yoon, o hâlde hakkını vermek zorundasın' bunu büyük olan kendine söylüyordu. O elini kavrayan sıcak eli itmemek için sürekli tekrar ediyordu.

Sonunda okuldan çıktılar

"Nereye gitmek istiyorsun?"

"Kuaföre gidelim"

Yoongi omuz silkti. Küçüğün söylediği hiçbir şey ilgisini çekmiyordu. Yoongi yürüdü, Jungkook takip etti. Bu kuaföre dek sürdü

"Hoşgeldiniz"

Jungkook yardımcı olmak isteyen adama gülümsedi ve sandalyeyi çekti. Gözleri büyüğündeydi

"Otur"

"Anlamadım?"

"Oturmanı istiyorum"

Yoongi gözlerini devirdi. Tamam oturacaktı fakat uçuk bir şey yapmak isterse oradan elbette ki kalkacaktı

"Lütfen saçlarını kendi rengine, siyaha boyayın"

Görevli, Jungkook'a gülümsemişti. Boya malzemeleri için içeri girmiş, çok geçmeden gelmişti. Yoongi ise şaşkındı. Reddetmedi, siyahı seviyordu.

Oradan da çıktılar kısa sürede. Jungkook gözlerini büyüğünden alamıyordu. Siyah ona çok yakışmıştı

"Çok yakıştı.."

Yoongi başıyla onayladı.

"Şimdi?"

"Sahile"

Jungkook hemen elini kavradı. Bu hoşuna gidiyordu. Yoongi ise umursamadı. Sahile gittiler. Kuma oturdu ikili. Büyüğün gözleri denizin eşsizliğindeydi, Jungkook ise çoktan gündüz vakti sevdiği adamın karanlığında kaybolmuştu. Ah o siyah saçlar...

"Niye öyle bakıyorsun?"

"Sarılabilir miyiz?"

"Hayır deme şansım var mı?"

Jungkook anında başıyla reddetti. Bugün onun bir günüydü. Sadece nezaketten sormuştu. Ah, bir de utanıyordu. Büyük olan kollarını açtı ve küçüğün o alanı doldurmasını bekledi. Jungkook hiç zaman kaybetmeden sardı kollarını ona, çenesini omzuna yasladı. Ona dokunuyordu! Şuan isterse kokusunu çekebilirdi ciğerlerine! Hadi ama... bunu aylarca hayal ediyordu.

Atıştırmalık Oneshotlar |YoonKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin