"Öğle arasına girdik. Kalk artık." Omzum ısrarla dürtüklenirken yavaşça gözlerimi açtım ve başımı Cansın'a çevirdim. "Anlamıyorsun."
dedim çaresiz bir şekilde. "Anlamıyorsun.Ben... Ben rezil oldum!" Bağırmam ile birkaç yüz bize dönerken başımı tekrardan sıraya gömdüm.Yanıma oturup çenesini başıma yasladı ve kollarını bana doladı. "Biliyorum... Salaksın rezil oldun ve yatarak utanmaya devam ediyorsun ama bebeğim, benim midemin suçu ne?"
Başımı ona çevirip dudaklarımı büzdüm. "Beni midene al bu rezilliği kaldıramıyorum."
"Derin, o kadar açım ki babamı bile tanımam şuan." Ayağa kalkıp kolumdan tuttu ve beni kendine çekti. Ayağa kalkınca üstümü düzelttim ve Cansın'a baktım. "Bana bir şey alırsan gelirim."
"Alırım annem." Saçlarımı okşayıp güldü ve önden yürümeye başladı.
Kantine geldiğimizde o sıraya geçti ve ben herhangi bir masaya oturdum.
Sabah yaşadığım şey rezillikten başka bir şey değildi. Çocuk beni tanımazken ona "Niye öyle diyorsun ya.. Sen sevmiyor musun yağmuru?" diye sormuş, ondan "Anlamadım?" cevabını almış ve şemsiyeyi üzerine atıp gitmiştim. O an güzel olan tek şey arkamdan beraber gidelim diye bağırmasıydı.
Hey seni salak, aynı okulda olduğumuzu nerden biliyorsun?
"Üstünde ki okul formasından 'seni gerizekalı'."
Cansın yanıma oturup boşta olan eliyle kafama gelişi güzel vurup oturdu. Acıyan yeri okşarken ona dil çıkardım. "Uykuluyum oğlum nerden gelsin aklıma."
"Malım desene sen şuna." Gülüp tostlardan birini alıp ağzıma yaklaştırdı. Kocaman bir ısırık alıp tostu elinden aldım ve yemeye başladım.
"Enis nerde?" Sorduğum soruyla çiğnemesini bitirip kaşlarını kaldırdı.
"Yedim?"
Dehşete düşmüş bir şekilde yüzüne baktım. "Onu da mı yedin?"
"Sen uyanmayınca ve ben aç olunca yedim." Gülüp saçlarını karıştırdım.
Tostumu yemeye devam ederken gözlerimi kantinde gezdirdim. O sıra kantine giriş yapan tanıdık yüzle başımı hızla eğdim ve mırıldandım. "Allah benim belamı versin." Cansın dalgın bir şekilde onayladı. "Cümlemize kardeşim."
Olduğum yerde iyice küçülürken ve ufak ısırıklarla yemeğimi yerken karşımda ki sandalye çekildi ve bir beden kendini bıraktı.
"Şemsiyeci." Derin bir nefes alıp bakışlarımı ona çevirdim ve doğruldum. Tostu ağzımdan uzaklaştırdım.
"Onu da mı üstüme atacaksın?" Yekta gülmeye başlarken tostu yavaşça masaya bıraktım ve Cansın'a baktım.
"Amin kardeşim. Amin."