ANIL SOYLU'DAN...
Matematik sınavından yüksek almam lazımdı. 'Yüksek...' Matematik gibi bir dersten yüksek almak ve ben... Leyla'nın Ferhat'a aşık olma ihtimali daha yüksekti. Geriye kalan tek şık kopyaydı. Ama kimse vermezdi ki herkes "Ben o kadar çalıştım, sende çalışsaydın. Benim emeğim boşa mı gitsin?" diye söyleniyor. Benim size bakmaya çalışmam ney lan?! Sizin ki emekte benim ki zurna mı?
Gözüm Zeynep'e kaydı. Matematik dersinde elinin bir kez indiğini görmedim. Hayır hiç mi kolun ağrımıyor be kızım. Sınıfın yakışıklı erkeklerine kopya verirdi ama bilin bakalım bende ne yok...
Diğerlerine baktım hiçbirinin benden bir farkı yoktu. Beyza hariç o da vermezdi ya. Verir miydi? Yok ya 'bon omok vordom o kodor' derdi. Der miydi? Denemekten zarar gelmezdi en azından dedim ve orta en arka sıraya gittim kapının yanındaki üçüncü sıramdan kalkarak.
Beyza hafif kilolu, incin saçlı, ense kılı olan, sivilceli, nedeyse bileğine kadar etek giyecek sarışın bir kızdı. Dürüst olmak gerekirse çirkin bir kızdı... Kızın yanına hem kopya işi için hemde dışlandığı için gidiyordum. Bilirim dışlanmışlık, istenmezlik hissini. Erkekler falan kendine dikkat etmediği için 'erkek' diye dalga geçiyor. Arkadaşı da yoktu hem.
"Selam" diye başladım. Başka nasıl başlanırdı ki?
"Selam"
Ne desem? Ne desem? NE? Etrafa gözümü gezdirdim. Sırasının üstünde bir roman vardı. Romanın ismi Düşman Okullar'dı. Bu kitabı biliyordum. Kuzenimin kitaplığında bulmuştum. Başlığı dikkatimi çekmişti 2 okul vardı biri kız biri erkek okuluydu düşmanlardı falan filan.
"Düşman Okullar romanında en sevdiğin karakter kim?"Sanki tüm karakterleri ezbere biliyormuşum gibi sormuştum.
"İrem. Senin ki?" Artı sekiz puan işimi kolaylaştırıyorsun!
Neydi o bebenin adı la? Çakıl mıydı? Yok ya, bir şarkıcının adıydı, en sevdiğim şarkıcının. BENİM EN SEVDİĞİM ŞARKICININ ADI NEYDİ LAN? NEYDİ?
"Çağatay" dedim şansın bir yerlerine koyarak.
"Niye ki? O voleybol maçında suyun kollarını incitmişti diyeceğim ama kitap seri halinde, belki bende sonradan severim "
"Her insanın hatası vardır ve önemli olan insanları hatalarıyla sevmektir" dedim.
"Sende haklısın" deyip omuz silkti.
Yanındaki boş sırayı işaret ederek "Oturabilir miyim?" dedim.
Sanki isminin Beyza olduğunu sormuşum gibi "Hayır." dedi
Hı? Ne? Ben daha arkadaş olup, kopya istiyecektim abi ya!
"Ne?" diyebildim şaşkınlıkla.
"Şaka yapıyorum ya. Sende hemen alınıyorsun" dedi omuz silkerek. "Sıranın tapusu bende deyip oturtmuyacağımımı zannediyorsun?" dedi bu sefer gülerek.
Onun bana oturabilir miyim soruma hayır dediği ciddiyetle "Evet." dedim
Bu sefer şaşıran o olmuştu. E bi zahmet şaşır yani.
Ciddiyetimi bozmadan "Şaka yapıyorum ya. Sende hemen alınıyorsun." dedim.Gülümsedi.
"Oturacan mı artık?"
"O kadar ısrar ettin oturuyum bariğğ" dedim düğünde Erik Dalı oynamak için nazlanıp oynamaya başlayınca oturmak bilmeyen kadın edasıyla.
Söylediğime kaşları çatıldı, düşünür bir yüz ifadesi takındı "İçine Naciye Teyze mi kaçtı?"
İki ders saati boyunca sohbet ettik. Kimya hocası gelmediğinden ders boştu. Sohbeti sarıyordu, insanın konuştukça konuşası geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melek Kolyesi
ChickLitSana gülüm demiştim ya; O gül soldu... Hani bu son demiştim ya; O gün sondu...