Merhaba Arkadaşlar!
İlk bölümü yayımladım.Umarım beğenirsiniz.Öncelikle bir şey belirtmek istiyorum.Hikayenin tüm hakları
saklıdır.Hakları ihlal edildiği an yasal işlemler başlatılacaktır.Bir diğer konuya gelecek olursak yeni bölümün gelişi uzun sürmeyecek.Hikayede argo kelime içermektedir.Bilginize.
Kısa zamanda yeni bölümde görüşmek üzere.Sağlıcakla kalın!
*Kaybolmuş iki yabancı.
Birdy-Wings
Köşe başındaki sokak lambası karanlığa gem vururken kalabalıktan arınmak tek temennimdi.Pek fazla insanlarla göz teması kurmaktan kaçınıyor ve adımlarımı serileştiriyordum. Kalabalık ortamlardan hoşlanmamama nazaran başka bir sebebi vardı.Mesela köşe başındaki şu ilan gibi.
Ceketimin kapüşonundan başımı geriye atarak kurtuldum.Hemen hemen her sokakta karşılaştığım resmim yine bana gülümsüyordu.Hemen üzerinde büyük siyah harflerle KAYIP ARANIYOR yazısı varken resmin altında kısa bir bilgilendirme vardı.
Ahmet Deslin'in kızı Leyna Deslin kayıp.En son şehir içinde görülmüştür.Görenlerin ...2238 numaralı telefona bildirmesini rica ederiz.Hemen altında hepsinden büyük harflerle yazılmış yüklü miktar para ödülü ise beyaz renkteydi.
Karşıma çıkan her birine yaptığım gibi o ilanıda yırtıp atmıştım.Kalıbımı basarım ki annemin yakınmalarının sonucu verilen bir ilandı.
Kapüşonu tekrar kafama geçirip yürümeye başladım.Etraftaki insanların tuhaf bakışlarına aldırış ettiğim söylenemezdi ama pis adamların pis bakışlarına aynı şekilde karşılık vermekten kendimi alamadım.
"Yalnız mısın yavrum sen?" Söylediğine kısık bir kahkaha attım başımı yere eğip.Bu kendimle git yada kal savaşı vermek gibi bir şeydi.O süre zarfında bir diğerinin daha çirkin sözleriyle başımı kaldırdığımda benim yaşlarımda iki çocuk olduklarını gördüm.Arsızca beni süzüp gülüşüyorlardı.Tüm bunlar kalabalık bir sokakta oluyordu fakat herkes kendi derdinde olduğundan kimse umursamıyordu.Anlaşılacağı gibi pek tekin bir yer değildi.
"Belanı mı arıyorsun ?"diye sorduğumda ses tonum meydan okumaktan ziyade sakindi.Bu da tam anlamıyla fırtına öncesi sessizlikti ki bu sessizlik hiçbir zaman hayra alamet olmazdı.
Diğerine göre cılız olan omuzlarını dikleştirirken yüzüne pis bir sırıtış yerleştirdi.Tekrar baştan aşağı süzdükten sonra"Gece gece belaya ne gerek var sen yetersin,"dediğinde yüz ifademden taviz vermeden onlara doğru ilerledim.Bence de ben onlara yeterdim.
Bunu beklemedikleri belliydi.Birbirlerine bakıp bakışları tekrar bana döndüğünde bende muzipçe gülümsüyordum.
"Üzgünüm."
Kelimeler dudaklarımdan firar ettiği an sağ yumruğumu da karşımdaki çocuğa isabet ettirdim.O afallarken diğerinin de tam bacak arasına bir tekme geçirmem uzun sürmedi.O anında iflas ederken diğerine yöneldim. Kapüşonumu indirdiği an biraz geç atak yaptığını farkettim fakat bu atacağım tekmeyi engelleyemedi.Temkinli olmasına yüzünden her ne kadar bacak arasında atamasam da diz kapağının ardına savurduğum tekme tam da öğrendiğim gibi diz çöktürmeye yetmişti.İkisi de şuan ayaklarıma kapanmış inliyordu.
Ayak ucuma en yakın çocuğun saçlarına parmaklarımı geçirip sertçe geri yatırdığımda bir kez daha inledi.Diğeri cılız olduğundan bir tekme ile yerle bir olmuştu.Bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim.Çocuğun kafası geriye yatarken "Üzgünüm."diye tekrarladıktan sonra sertçe diğerine doğru ittirdim. İkisi de küfür ediyor aynı zamanda da acıdan kıvranıyorlardı.