-Hatırlatma-
''Ne söyleyeceksin''diyorum tek kaşımı kaldırıp ona bakarken.
Derin bir nefes alıp tekrar bakışlarını gökyüzüne çeviriyor.Bir süre hiç konuşmadan sadece gökyüzüne bakıyor sonra tekrar bakışlarını bana sabitletip konuşmaya başlıyor
''Ben seni çok seviyorum''
-
''Ben bunu zaten biliyorum'' diye cevap veriyorum alkolün etkisi nedeniyle hafifçe sırıtarak.
''Bende bildiğini biliyordum zaten.Ama gördüğün resimlerimden öğrendin...Benden değil''diyor Zeynep gözlerimin içine bakarken.
''Ne fark eder? Ha senden, ha o aptal çizimlerden''diyorum bende onun gözlerinin içine bakarken.
Sonra yüzüne bakmaya başlıyorum , galiba benden beklediği cevap bu değildi yoksa neden bu kadar üzgün bir ifadeyle baksınki.Sanki çok acı çekermiş gibi bir ifade var yüzünde ,gözlerinde.Hissedebiliyorum.
''Çok şey fark eder''diyor Zeynep gözlerini benden kaçırıp'''Ş-şey''
''N-ney''diyorum kekelemesini taklit ederken.
''Sana sarılabilirmiyim?''diyor suç işlemiş gibi kafasını yere sabitleyerek.
Hah! Bu kız gerçekten hiç akıllanmıycak sanırım.İnsanda biraz gurur olur,aslında fakirler gururludurlar.Bu niye böyle yüzsüzki?
Birden yerdeki kafasını kaldırıp bana bakmaya başlıyor.Aslında onu reddediceğimden eminken şimdi o kadar güzel bakıyorki sanırım şefkatli yönüm ağır basıcak.Bendede ne kadar şefkat varsa tabi!
''Tamam ,gel sarıl''diyorum kollarımı açarak.
''Gerçektenmi!'' diyor gözleri parıldıyarak.Salak kız! Herşeye rağmen nasıl böyle mutlu olabiliyor ben anlamıyorum.
''Gerçekten''diyorum gözlerimi devirip.
Dediklerimden sonra hızla yanıma gelip kollarını belime sarıp ,kafasını boynuma gömüyor.Ama ben nedense ona hiç sarılmıyorum,sarılamıyorum.
''Sende bana sarılırmısın''diyor kafasını boynumdan kaldırıp masum masum bana bakarken.
Evet onu sevmiyor olabilirim ama şu an öyle bir bakıyorki her dediğini yapabilirimişim gibi hissediyorum
Hiç cevap vermeden bende onun beline kollarımı doluyorum.Memnun olmuş bir şekilde tekrar kafasını boynuma gömüyor.
Sonra derin derin nefesler almaya başlıyor.Galiba kokumu içine çekiyor.Of gerçekten çok güzel ! Vıcık vıcık romantizm yaşıyorum hizmetçimle...
''Çok güzel kokuyorsun''diyor fısıldıyarak.
''Öylemi'' diyorum alaycı bir ses tonuyla.
''Hii! ş-şey ben onu dışımdanmı söyledim''diyor kafasını kaldırıp utançla.
''Hahaha''diye gür bir kahkaha atıyorum.Dediklerimden sonra dahada utanmış olacakki kafasını boynuma gizliyor.Sonra ciddileşip konuşmaya başlıyorum''Çok safsın kıvırcık''
''Kıvırcık ? Yeni lakabımmı?''diyor Zeynep yumuşak bir sesle.
''Evet .Bundan sonra sana böyle diyeceğim''diyorum gülerek.
Dediklerimden sonra Zeynepde kıkırdamaya başlıyor.''Ezik demenden daha iyidir''diye ekliyor deminkinin aksine daha durgun bir sesle.
Galiba onu baya üzüyorum...
Hiç cevap vermeden bende Zeynepin yaptığı gibi burnumu saçlarına bastırıp koklamaya başlıyorum.
Çiçek gibi kokuyor, çok huzur verici... Uzun zaman oldu huzur denen şeyi yaşamayalı.Dışardan oldukça mutlu gibi gözüktüm hep, ama hiç bir zaman bende tam olmadım.Hep eksiktim.
''Sende çok güzel kokuyorsun ''diyorum kafamı saçlarına gömdüğümden boğuk çıkan bir sesle.
''Dalgamı geçiyorsun?''diyor kafasını kaldırıp hayretle bana bakarken.
''Hayır neden dalga geçeyim?''demekle yetiniyorum sadece
Duyduğu şeyden olsa gerek kocaman gülümseyip tekrar kafasını boynuma gömüyor.Gerçekten hayret ediyorum,ona bu kadar kötü şeyler yapıyorum ve o hala yanımda durmaya devam ediyor.
''Biliyormusun söylediğin tek güzel bir cümle dediğin bütün kötü şeyleri unutturuyor bana''diyor hüzünlü bir şekilde''Bana yaptıkların, dediklerin hiç umrumda olmadan dediğin güzel bir şeyle mutlu oluyorum.Gurur falan bırakmadın bende''
''Öylemi oluyor''diyorum burnumu kafasından çekip.
''Ne nasıl oluyor''diyor anlamamış bir ifadeyle''Anlamadım.''
''Aşık olunca diyorum.Böylemi oluyor''
''Bilmem,bende böyle bir etki yarattı.Herkesde aynı şey olurmu bilmem''diyor kafasını kaldırıp
''Hıı, anladım''diyorum kaşlarımı kaldırarak.
''Şarkımı dinliyordum''diye soruyor kafasıyla cep telefonumu işaret ederken.
''Evet''diyorum kollarımı daha çok Zeynepi beline dolayarak.
''Şimdide dinleyebilirmiyiz''diye soruyor tatlı bir ifadeyle gülerken.
''Tabii'' diyorum ve telefonu elime alıp rastgele bir şarkı açıyorum.
Şarkının güzel melodisiyle ikimizde oldukça mayışıyoruz.Arada bir şarkıya eşlik ediyoruz ,arada bir söyleyeni dinliyoruz.
''Beni neden seviyorsun ki?''diyorum kısık bir sesle.
''Bilmem,öyle seviyorum işte''diyor oda benim gibi alçak bir ses tonuyla.
Dediklerinden sonra ikimizde bir müddet susuyoruz.Sonrasında sessizliği bozan Zeynep oluyor.
''Ben gerçetken çok mu çirkinim''diyor gözleri dolu dolu olmuş bir şekilde
Yo... Şöyle bir dikkatle baktığımız zaman.Uzun bir boy,oldukça orantılı bir kilo.Kahverengi kıvırcık saçlar,dolgun dudaklar,beyaz bir ten.İri kahverengi gözler ve uzun kirpikleri ile aslında çok güzel.Çok çok güzel.Ama ben aşık değilim işte problem orda
''Yo ,fena değilsin''diyorum deminki düşüncelerimin aksine.
''Büyük gelişme''diyor Zeynep alayla.
''Yaa''diyorum bende ukala bir şekilde gülerken.
''Kerem''diyor Zeynep kollarını benden çekip yüzüme bakarken.
''Ne?''diyorum tek kaşımı kaldırıp.
''Beni neden öptün?''
Merhaba arkadaşlar beklettiğim için özür dilerim pek uzun olmadı farkındayım ama okul zamanı pek vakit ayıramıyorum.Tabii bu bir mazaret değil.Bütün bir bölümü keremin ağzından yazdım beğenecekmisiniz bilmiyorum.İyi okumalar :)