Cumartesi günü yola çıktık.Babam arabada türkü söylüyor,annem babama bunu kesmesi gerektiğini anlatıyor, Mert kulağındanda kulaklıkla Rap Good'u söylemeye çalışıyordu.Önce ona bunu kesmesini söyledim.Oda bana çok güzel söylediğini iddia etti.1 dakika sonra tekme tokat birbirimize dalmıştık.Babam anneme bağırmayı kesip bize bağırmaya başladı.Annem de babama arabayı sağa çekmesini söyledi.Babam arabayı sağa çekti arabadan indik.Mert bağırmaya başladı.
-Anne bizi yolun ortasında indirme!
Ben annemin böyle birşey yapmayacağını bildiğim için Mert'i hayretle izliyordum. Mert'in salak olduğunu biliyordum ama bu kadarını da beklemiyordum.Annem Mert'i yatıştırdıktan sonra yine o uzun nutuklarından birini çekti.
-Çocuklar birbirinizle kavga etmemelisiniz .Birdaha olursa sizi gerçekten yolun ortasında bırakırım.
Mert yine ağlayacaktı ki onun ağzını elimle kapattım ve Mert'in kulağına eğilip sonra görüşeceğiz dedim.Yine gözleri doldu.Ona bebek gibi herşeye ağlama diye fısıldadım.Annemin onu yolun ortasında indirmesinden korktuğu için benimle kavga etmedi.Yani teknik olarak 1.raundu ben kazandım.Sonra yine arabaya bindik.Annem bu sefer beni öne oturttu.Mert yine mızıldamaya başladı.Ben öne binecektim diye ama sesini çok yükseltmedi.Sonuç olarak yolun ortasında kalma riski vardı.Yeni bir karar aldım yolculuk boyunca Mert'i önemsemeyecektim. Bu karardan sonra tam huzurla dergimi okurken araba bozuldu.Offf ya zaten hayattan soğuktum daha çok soğudum. 8 saatlik yolun daha 2. saatinde arabamız bozuldu inanamıyorum yaaa. Ne oldu tahmin etmek hiç zor değil.Yine arabadan indik yakınlarda bir kafe vardı.Oraya girdik annem kafenin girişteki tabelasını inceliyordu .Annem tabelayı görünce mırıldanmaya başladı.
-Bir çaya bile 3 lira vercek insan deilim ben .Onun yerine gider başka birşey alırım.
Annem duymasın ama bazen Mert'in anneme çektiğini düşünüyorum.O Sırada babam yanımıza geldi.
-Arabayı 100 metre kadar itmemiz gerk ileride bir tamirci var.
-Şakamı bu baba?
- Evet Murat çocuklar arabayı nasıl itsin.
-Yada çekici bulacağız çekicinin gelmesi 5 saati bulur ,çok trafik var.
Off yine hayattan soğudum .Amacını hatırla POZİTİF OL GÜLÜMSE :) Neyse sonra arabayı itmeye başladık gerçekten çok zordu.Ellerimi hisetmiyorum ve yeni botum kirlendi.2 saat boyunca tamircinin yanındaki bankta oturup bekledik.Sonunda yola çıktık.Önümüzdeki 2 saat boyunca sorun çıkmadı (hayret).Ama 3. saatin başında Mert'in midesi bulandı.Babam arabayı sağa çekti (yine) ve herzamanki gibi arabadan indik.Mert'in midesinin geçmesi yarım saati buldu .En son varmamıza 3 saat kala uyuya kalmışım annem beni uyandırdığında gece olmuştu ve boğaz köprüsünün üstündeydik burayı hep merak etmiştim harikaydı.Ve babam yarım saat sonra varacağımızı söyledi (nihayet)Mert gülmeye başladı 2de bir beni gösterip duruyordu.İlk onu önemsemedim ama sonra dayanamayıp sordum .Bana yüzümde koltuğun izinin olduğunu söyledi.Ona mal dedim her zaman böyle malca şeylere güler.Oda bana ezik dedi.Tam ona vurmaya hazırlanıyodum ki babam geldikk ! Dedi Mert bu seferde elimden kurtuldu.OHH SONUNDA GELDİK !