2.bolum

864 50 7
                                    

-ARAF-

"Baba adam kızlarına herşeyden çok değer veriyor.Bu bizim o ihaleyi almamız için büyük avantaj."

"Ne gerekiyorsa yapın araf.O ihaleyi kazanmalısınız.O arsa bize çok para kazandıracak evlat."

"Benim Baray'la halletmem gereken işler var.Sonra görüşürüz baba."

Babamın yanından ayrılıp arabama atladım.Baray'a depoda buluşmamız gerektiğiyle ilgili mesaj attım.Baray benim kardeşim gibidir.İlkokulda futbol oynarken benim onu düştüğünde yerden kaldırmamla başladı dostluğumuz.Kısa sürede deponun önüne geldim.Kapıdaki adamlara başımla selam verip içeri girdim.Baray üçlü koltuğa yayılmış televizyondaki mankenleri seyrediyordu.

"Kardeşim almamız gereken bi ihale var ama sen oturmuş mankeleri seyrediyorsun."

"Gel araf gel.Kızdaki bacağa bak."

"Başlatma bacağına.Şu ihaleden çekilmeyen adamla ilgili ne biliyoruz?"

"Adı Tunç Özalp.Özalp holdingin sahibi.44 yaşında-"

"Banane lan adamın yaşından.Zayıf noktası ne?"

"Bi oğlu, ikiz kızları ve bi tanede manevi oğlu var.Oğlunun adı yankı, manevi oğlunun adı Akın.İkide bizimle aynı üniversitede.Asıl işimize yarayacak olanlar kızları.İkizler.Bugün üniversitedeki ilk günleri ve biri mimarlık diğeri psikoloji bölümünü kazanmış.Mimarlık okuyanın adı Işıl, psikoloji okuyan da Güneş.Öğrendiğimize göre fazla inatçı, cesur ve asilermiş.Babaları onlar için koruma tutsada biricik kızları her zaman korumaları atlatıyormuş.Bu da kızların resimleri."

Masanın üstünde duran resmi elime aldım.Kahverengi saçlı mavi gözlü sevimli bir kız kameraya dil çıkarıp poz vermiş.

"O güneş.Bu da Işıl."

Barayın elime verdiği fotoğrafa baktım.İlk fotoğraftaki kıza fazla benzemeyen kahverengi saçlı mavi gözlü harika gülüşüyle poz vermiş bir kız vardı.

"Çok güzeller lan."

"Babalarını son bir kez daha uyaralım.Çekilmezse kızları kaçırıyoruz."

"Baştan söyliyim abicim güneş benimdir."

Başımı iki yana sallayıp koltuktan kalktım.Adamlara ne yapacaklarını söyleyip arabama bindim.

-SELİN-

"Ya niye bunlar bize garip bakıyo?"

Selenin baktığı yöne baktım. Üniversitenin kapısından girdiğimizden beri iki çocuk bizi izliyorlardı.Kantinden atıştırmak için bi şeyler aldık ve masalardan birine oturduk.

"İnsan bi çaktırmadan bakar ya bunlar resmen gözleriyle soydu bizi."

"İlk dersin nasıl geçti selin?"

"Fena değil işte.Benim başka dersim yok bugün senin var mı?"

"Var ya.Sen istersen git eve hazırlanmaya başla."

"Ne için?"

"Babamın söylemişti hani önemli bir yemek vardı."

"Ben onu unutmuşum.O zaman selin kaçar."

Masadan kalktım.Beni alması için şöföre mesaj attım.Yaklaşık 20 dakka bekledikten sonra araba geldi.Binip eve gittim.Asıl zor kısım şimdi başlıyo.Giyicek hiçbir şeyim yok :(.En iyisi tüm dolabı dökmek.İlk olarak kıpkırmızı ve epey dökeltesi olan bi elbise giydim.Aynada kendime bakarken kapı çaldı.

"Giiiiiiir."

"Naber?"

"Akın hemen gel yardıma ihtiyaçım var.Akşamki yemek davetine bu kıyafet olur mu?"

"Akın hizmetinizdedir majesteleri"

"İlk elbisemiz bu.Sence nasıl?"

"Olmamış.Yemek için biraz fazla olmuş."

Teker teker tam 15 kıyafet denedikten sonra on altıncıyı giymeye karar verdim.Ben 16 kıyafet deneyip hepsine akınla hepsine yorum yapana kadar selen eve geldi hatta bence önce kiyafetini seçti.Ben bordo renginde bele kadar dar inip sonrasında bollaşan mini bi elbise tercih ederken selen siyah göğüs dekoltesi olan mini bi elbise giydi.Saçlarımız ve makyajımız eve gelen kuaför tarafından halledildi ve hazırız.Merdivenlerden yukarı çıktığımızda babamlar bizi bekliyordu.

-Tunç Özalp-

Masamdaki belgelerle uğraşırken kapı çaldı.

"Girin"

"Tunç bey iki adam sizi görmek istediklerini ve önemli olduğunu söylediler."

"Alın içeri."

Kapıdan iki adam girdi ve masamın önündeki koltuklara oturdular.

"Ne konuşmak istemiştiniz?"diye sordum.

"Kararınızı verdiniz mi tunç bey?"

"Hangi konuda?"

"İhaleden çekilecek misiniz?"

"Hayır."

İki adamda ayağa kalkıp kapıya yöneldi.Bu ihaleden çekilmeyeceğim ama bu adamlar beni korkutmaya başladı.Kızlara birşey olmasın diye peşlerine adamlarımı taktım ama yinede içimde bir korku var.Holdingden çıkıp eve gittim.Bu akşamki yemek için hazırlanmaya başladım.Hazırlanıp aşağıya indiğimde yankı ve akın birbiriyle şakalaşıyorlardı.Akını hiçbir zaman öz çocuklarımdan ayırt etmedim.

"Çocuklar kızlar hala hazırlanamadı mı?"

Akın"geldiler"

Merdivene döndüğümde iki meleğiminde gülümseyerek bize baktığını gördüm.İçimi daha büyük bi korku kapladı. Ya meleklerimi beni tehtit edenlerden koruyamazsam???

º○º○º○º○º○º○º○º

Biraz kısa oldu ama en yakın zamanda yeni bölümü yazıcam

Mafyacılık Oyunu(Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin