Araba 180'e ulaştığında bir çığlık attım. Giray gülerken saçları rüzgarda öyle güzel savruluyordu ki ona bakmaktan kendimi alamadım.
"Giraaay! Hazır mısın?"
"Nee? Neye? " diye bağırdı o da. Rüzgarın ve motorun sesinden kendimizi duyamıyorduk. En sonunda nitroyu çalıştırdım. Araba birden 230'a ulaştığında kahkaha atıp hala sonu gözükmeyen yola baktım. Giray şaşkınca bana bakarken bir kahkaha daha atmıştım.
"Vu huu." diye bağırıp kollarımı kaldırdım. Sonra da ayağa kalktım. O da kalkarken ikimizde gülüyorduk. Sonra "ilerde viraj var." demesiyle gülerek koltuğa çöküp yavaşladım.
Savrulan saçlarımı toparlamaya çalıştım ve Giray'a döndüm.
"Müthişti." diye bağırdığımda kolunu dışarı atarak güldü. Virajı geçtiğimizde çimenlik alanı gördüm. Arabayı durdurup indim. Girayda peşimden gelirken kendimi çimenlere bıraktım. Hala aptal aptal sırıtıyordum.
"Hahahah harikaydı."
"İyi basıyormuş." dediğinde güldüm. Hadi ama ferrarisi var onun...
"Miray.."
"Efendim?"
"Sen çoğu kişinin gözünde kötü, dışlanan, intikam almaya çalışan biri gibi duruyorsun."
"Biliyorum."
"Sen göründüğünden daha farklısın. Daha eğlenceli. Daha neşeli. Daha hayat dolu ama dıştan farklı. Neden?"
"Çünkü hayat olduğu gibidir. Olması gerektiği gibi değil.. Bunu en iyi sen bilirsin Giray Inan..." dediğim de güldü.
"Tabii ya."
"Çok Girayvari bir söz."
"O ne demek? "
"Öyle işte. Çok soğuksun. Kimseye değer vermeyen, sadece kendini düşünen bir piskopat gibisin. Ama bu teorilerin hepsi seni tanıyana kadar. Sonra hepsi teker teker yıkılıyor. Ha bak piskopatlığın hariç."
"Öylemi?"
"Hı hı."
"Gel beraber piskopatlaşalım o zaman." diyip yavaşça dudaklarıma uzandığında ellerimi boynuna götürüp onu kendime çektim. Ben geri devrilirken direk üzerime çıkmıştı zaten. Dudakları yine haşinleşmeye başladığında saçlarını çekiştirdim. Ağzından boğuk bir inleme döküldü. Ben istemeden kıkırdadığımda öpücükleri boynuma ulaşmıştı. Hemen gıdıklanmıştım ama geri çekilmedim. Saçlarını çekip kafasını gömdüğü boynumdan kaldırmasını sağladım ve yine dudaklarına yapıştım. Elleri tişörtümün içine girince ürperdim. Gülümsediğini hissetmiştim. Elleri bu sefer bacaklarımın çıplak kısımlarında dolaşmaya başlayınca dudağını ısırdım. İkimiz birden inlemiştik yine. Tişörtümü çekip dudaklarını karnıma bastırdı. Huylanıp kıkırdamıştım yine. Sonra göbeğime düşen soğuk damlayı farkedip ürperdim. Giray dudağımı öpecekken elimle durdurdum onu.
"Ha?"
"Yağmur yağacak."
"İlla birşey olacak zaten." diyip ufladı. Ben gülerken yağmur damlaları akmaya başlamıştı bile. Tişörtümü indirip ayağa kalktım.
"Hadi gidelim." deyip arabaya doğru yürümeye başladım ki elimden tuttuğu gibi kendine çekti. Bedenlerimiz yine yapışmıştı.
" Kalabilirdik? "
"Saçmalama. "
"Ay tamam hadi. " deyip arabaya doğru koştu. Bende arkasından yürümeye başladım. Arabaya geçtiğimizde o kullanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geri Dönüş
Teen FictionMiray Acar lisenin ilk yılı kötü arkadaşlar, sırtından vuran en iyi dostlar, aldatan sevgili, hakkında çıkan dedikodular ve sürekli aşağılanmasından sıkılmış ve üzerine de ailevi problemler eklenince okuldan kaçmıştır. Amerika' dan geri dönmesi baba...