Bu tatlı kızın yardımlarıylarıyla aşağı indiğimde maviş göz koltukta oturuyordu.
Seslerimizi duymuş olucakki bakışlarını yerden alıp bize çevirdi."Tanıştınızmı siz?"
Bu kızla tanışmasamda maviş gözlerinden onun kardeşi olduğu apaçık belliydi. Tanışmaya gerekmi var.
"Hayır, ama senin kardeşin olduğu çok açık."
Kız gözlerini bana çevirdi ve burukça gülümsedi.
"Özür dilerim. Biraz daha hızlı olmalıydım. Boştan yere acı çektin.... Abim seni kaçırtmadan önce benden seni araştırmamı ve arkadaşıyla ne gibi bir bağlantın olduğunu neden böyle birşey yaptığını bulmamı istedi. Ama senin bilgilerin okadar iyi saklanmışki bulmak çok zamanımı aldı. Sanki kimse seni tanısın, bulsun istemiyorlarmış gibi. O yüzden geç kaldım ve yetişemedim. Tekrardan özür dilerim.
Bu tatlı kızın açıklamasına gülümsemekle yetindim. Canım babam kimsenin benden haberi olmasın diye saklamıştı beni. Çünkü onun en zayıf noktası bendim ve bana zarar gelmesini istemiyordu.
Bakışlarımı mavi harelere çevirdim. Gözlerinde bir çok duygu vardı. Acı, Pişmanlık.. Duydukları daha çok canını yakmış gibiydi. Mavi harelerini gri gözlerime dikti. Konuşmamı ister gibi bakıyordu.
"Önemli deil. Lütfen bu konu burada kapansın. Ben Azra.."
Diyip elimi uzattım. Sıcak bir tebessüm yollayıp uzattığım elimi sıktı.
"Lisa"
"Memnun oldum lisa."
"Bende memnun oldum azra. Bu arada çok güzelsin."
Söylediklerine tebessüm ettim ve gözlerimi yeniden mavi gözlere çevirdim. Elimi uzatıp tekrer ismimi söyledim. Bu mavi gözlü yakışıklıyla daha tanışmamıştık bu yüzden onada aynı tanışma faslını uyguladım.
"Kris"
İsmi çok hoştu. Beğenmiştim. Bakışlarımı buradan gitmek ister gibi yüzünde gezdirdim. Anlamış olucakki Kafasıyla 'tamam' işareti yapıp ayaklandı.
"Lis güzelim bizim gitmemiz lazım. Kendine dikkat et bebeğim."
Son sözlerini söylerken kardeşinin alnını öpmüştü. Lisa da yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirip abisinin iri bedenine sıkıca sarıldı. Abisinden ayrılıp kollarını hızla bana doladığında şaşırmıştım. Bir kaş saniye sonra şaşkınlığımı üzerimden atıp ince uzun parmaklarımı sırtına çıkardım.
Şen şakrak sesiyle acelece konuşmaya başladı."Seni tanıdığıma çok sevindim azra. Seninle arkadaş olmayı çok isterim. Seni çok sevdim. Arada beni ziyarete gel."
İçimi garip bi duygu kapladı. Ben annem ve babamdan başka kimseden sevgi görmedimki. Bakıcım hariç. Bu duygular bana çok yabancı geliyordu. Sevgi..sevmek Sevilmek...bunlar çok başka duygulardı.
Geri çekilip yanağıma kocaman sulu bir buse kondurdu. Bu kızın hızına yetişemiyorum.
Ben ikinci şokuma girmişken kolumu saran kemikli uzun parmaklarla kendime geldim. Hızlı adımlarka evden ayrıldık. Yola koyulduğumuzda kris in bana olan kaçamak bakışlarını yakalıyordum.
"Arkadaşın için üzgünüm"
Bu kelimeler dudaklarımdan benden izinsiz dökülmüştü.Bakışlarını bana çıkardı. Uzun uzun baktı yüzüme.
"Onun hala böyle birşey yaptığına inanamıyorum. Ben onu kardeşim yerine koymuştum. Değer verdiğim sayılı kişilerdendi. Bana hiç böyle şeylerden bahsetmemişti. Duyunca çok kötü oldum. Ve öfkeme yenik düşüp seni korkuttum. Yetmedi üzerine seni dövdürttüm. Üzgünüm..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Takipçim Bir MELEK¡¡¡
FantasyAnnesini ve babasını 1 sene önce kaybeden Azra, bir sığıntı gibi amcasının evinde yaşamaya başlar. Amcasının karısı ve çocukları azrayı evlerinde istemezler ve azrayı evlerinden göndermek için ellerinden geleni yaparlar. Azranın amcası, karısının ve...