Justin Bieber & Ed Sherran I Don't Care ile dinleyin lütfen💞
Grande
Yaklaşık bir buçuk saatin sonunda Times Meydanı'nın arka sokaklarında küçük bir dükkanın önünde durduk.
Küçük ve tenha bir sokaktı. Fark edileceğimizi düşünmüyordum.
Arabadan inip beni kolunun altına aldı. Bu hareketi çok fazla yapıyordu. Çok güzeldi, kendimi güvende hissediyordum.
Kapının önüne geldiğimizde cebinden bir anahtar çıkarıp kapıyı açtı. Beni belimden itip içeri girdirdi. Etrafa baktığımda ortama hayran kaldım.
Loş bir ışıkla ortam yarı aydınlık yarı karanlıktı. Sağ köşede cam bir oda, içerisinde de mikrofon ve kulaklık vardı. Stüdyo orasıydı galiba. Diğer taraflarda da büyük siyah deri koltuklar, yerde ise üç tane yine siyah armut koltuk vardı.
Belimde hissettiğim elle irkildim. Tam arkamda duruyordu. Nefesimi ensemde hissedebiliyordum.
"Burası da benim kaçış yerim. Burayı kendim yaptım, Scoot bile bilmiyor. Sadece ben, sen, Ed ve Shawn." Cevap vermeden odada gezinmeye başladım.
Cam odanın önüne gelip, stüdyo ayarlarında elimi gezdirdim. Hepsine aşinaydım, Kanada'daki okulumda müzik grubundaydım ve orda birkaç şarkı kaydetmiştim.
Kontrol düğmelerinin yanındaki play tuşuna basasım vardı. Tereddütle elimi düğmeye götürüp Justin'e baktım. Kafasıyla beni onaylayıp kollarını bağdaş yaptı.
Basmamla birlikte onun melek sesini duydum.
Cause I don't care when I'm with my baby, yeah
All the bad things disappear
Yeah, you're making me feel like maybe I am somebody
I can deal with the bad nights when I'm with my baby, yeah
Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh, ooh (Oh yeah, yeah, yeah)
'Cause I don't care as long as you just hold me near
You can take me anywhere
And you're making me feel like I'm loved by somebody
I can deal with the bad nights when I'm with my baby, yeah
Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh, ooh
Dinledikten sonra gözümü açarak Justin'e baktım. Enseni kaşıyarak alttan bana bakıyordu.
"Nasıl sence? Pek içime sinmedi. Yayınlamakta kararsızız. Ed'le birlikte kaydettik, o da söylüyor."
"SEN ÇILDIRDIN MI? BU HAYATIMDA DUYDUĞUM EN MÜKEMMEL ŞARKI!" Çığlıklarım arasında kahkaha atıyordum.
"Cidden güzel mi sence?" Kafamı sallayarak ona yürüdüm.
Ellerimi omuzlarıma yerleştirip ensenini okşadım.
"Bu çok güzel bir şarkı. Cidden anlamından bahsetmiyorum bile. Sen güzel bir aşk adamısın Bieber."
Bieber
Sen güzel bir aşk adamısın Bieber.
Ona karşı içimde bazı hisler vardı. Bunu şimdi anlamıştım. Daha iki gün önce tanışmıştık ama o beni 6-7 yıldır biliyor, tanıyor ve koşulsuz seviyordu. Belieberlarımı ben de koşulsuz seviyordum. Ama o, Ariana; ona karşı içimde diğer hayranlara karşı beslediğim duygudan daha farklı şeyler vardı.
Sevgi gibi, aşk gibi. Hatta gibi değil, aşk ve sevgiydi. Onu seviyordum. Aptal ve komik halleri beni iyice kendine çekiyor, ona hayran kalıyordum.
Elleri ensemdeyken onu belinden çekip kendime yaklaştırdım. Burnu burnuma değiyordu. Gözlerini yere çevirmiş bana bakmıyordu. Parmaklarımı çenesine yerleştirip gözlerini gözlerime sabitledim.
