Bölüm 14

55.1K 3.4K 396
                                    

Yine tatlı getirdiiiiim!

Desteğiniz ve ilginiz için gerçekten çok teşekkür ederim. Uzun zamandır bir hikayeme bu kadar hevesle yeni bölüm yetiştirmek istemiyordum. Sayenizde oldu :)

150 yıldızı hedefleyelim mi yeni bölüme kadar, belki 155? Bolca da yorum *_*

Bölüm prenses_2002_47'ye gelsin <3

Keyifli okumalar :)

*

''Kimmiş o düşmanlar?''

Kulaklarımı dolduran tanıdık ses benim için birçok şeyin resmiydi. Saklanmayı başaramayan küçük bir kızın masum bakışları beliriyordu gözümün önünde. Ya da uzun bir yolun sonunda uçurumun ucuna gelmiş bir insan veya çıkmaz bir sokak, köşeye sıkışmış bir kız ve ona sinsice bakan bir adam.

Kızın döktüğü ecel terlerinde boğulmasalar bari.

İç sesimin saçma yorumu yüzüme ekşitmeme neden olurken dayımlara tedirgin bir bakış attım. Dayım ve benim aksime, Ferit Bey oldukça rahat görünüyordu. Bundan güç alarak bir bildiği olduğu gerçeğine tutundum ve aynı şekilde oldukça rahat görünmeye gayret ederek oturduğum yerde arkamı döndüm.

Tepemde dikilmekte olan adamın varlığı benim için canımı almaya gelen Azrail ile neredeyse aynı hissettirirken bozuntuya vermeyerek derin bir nefes aldım. Yüzüme geniş bir gülümseme yerleştirdim ve Ferit Bey'den önce davranarak, ''Kaan Bey?'' dedim sorarcasına.

Kaan bana kaşlarını gıcıkça kaldırarak baktı. Yüzünde gördüğüm sinir bozucu sırıtış ise masada bulduğum her şeyi başına geçirme isteğimi körüklüyordu.

''Aa Kaan, sen de mi buradaydın?''

Ferit Bey'in araya giren sorusuyla Kaan bakışlarını bu kez amcasına çevirdi. Onaylayıcı bir biçimde başını salladı ve, ''Evet,'' dedi. ''Eski bir arkadaşımla buluşacaktım. Sizi görünce bir selam vereyim diye düşündüm.''

Yeğeninin sözleri karşısından gülümsemesinden taviz vermeyeren Ferit Bey başını anladığını belli edercesine salladı ve, ''İyi yaptın,'' dedi. Ben sessizliğimi koruyarak Ferit Bey'in, Kaan'ı idare ederek durumu toparlamasını beklerken, ''Seni yakın arkadaşım İlhan ile tanıştırayım,'' diyerek devam etti karşımdaki adam. ''Kendisi aynı zamanda Işıl'ın dayısı olur.''

Dayımın yeğeni olduğum gerçeğinin ortaya çıkması benim için kırılan bir pot olurken, muhtemelen benimle hemfikir olan dayım bozuntuya vermemekle meşguldü. Kaan'ın, Sarp'ın yanında dayımdan bahsetmesi kendisinin babamı bulmasına ve böylece kimliğimi ortaya çıkarmasına yarardı.

Dua et de işler o raddeye gelmesin.

Ederim çok zeki iç sesim.

Kaan bakışlarını dayıma çevirerek genişçe gülümsedi. Saygılı bir şekilde elini dayıma uzatarak, ''Memnun oldum, efendim,'' dedi.

Dayım da aynı şekilde nezaketinden ödün vermeyerek, ''Ben de memnun oldum,'' diye karşılık verdi.

Bu kısa tanışma faslının ardından tepemde dikilmeyi sürdüren Kaan'ın bakışları masada oturan bizlerin üstünde gezinmeye devam etti. Kafasının içinde neler dönüyordu bilmiyordum, ama kendi aklıyla bir şeyler üretmesine fırsat vermek yerine sözü ele almayı tercih ettim.

''Ben dayımla sözleşmiştim de,'' diyerek açıklamaya koyuldum. ''Ferit Bey de bizi görünce katıldı bize.''

Bizi kurtarmasını umduğum sözler dayım tarafından bir baş sallayışla onaylanırken, Ferit Bey beni sözlü olarak tastikledi. ''Aynen öyle oldu. Güzel de oldu.''

Sahte Bela (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin