Şarkının bölümle alakası yoktur.
Buraya ilk okuma tarihinizi yazın ->
Elimdeki gazeteyi sertçe masaya bıraktım.
"Yok yok yok! Abla benim umudum tükendi işsiz kaldım işte boşver."
"Uu kuzum öyle olur mu hiç ha bak şuraya yazayrım sen çok güzel bir işe girecesun."Asiye ablayla 1 saattir iş ilanı bakıyorduk.Bu kadar acele etmemin sebebi kardeşim Gül'dü.
Gül çok hastaydı ve bir an önce ameliyat olmazsa ölecekti.Daha 3 yaşındaydı.
"Aha buldum!" Asiye ablanın sesiyle hemen ona baktım.
"Ne buldun?"
"Bakıcılık hem de ünlü birinin evinde adı Tahir Kaleliymiş 4 yaşında bir çocuğu var."
"Bakıcılık mı? Abla bu çok güzel! Hemen ara."
Asiye abla numarayı söyledi ve hemen yazıp aradım."Çalıyor."
Bir iki kez çaldıktan sonra açıldı.
"Buyrun?"
"Merhaba ben iş ilanı için aramıştım."
"Tabii bir dakika Tahir beye haber verip geliyorum."Heyecanla beklemeye başladım.
"Bugün saat 16.30'da gelebilir misiniz?"
"Tabii görüşürüz!"
Dedim ve telefonu kapattım.Asiye abla merakla yüzüme bakıyordu.
"Ee noldi çatlatma insanı!"
"Abla...Kabul ettiler bugün görüşmeye gidiyorum!" dedim ve sarıldım.
"Çok sevindim saat kaç kuzum?"
Telefondan saate baktım.
"15.32"
"Uu koş! Güzel bir şey giy saçlarını da düzleştirelim ilk günden güzel görün."
Asiye ablanın telaşına gülümsedim.
Umarım bu işe alınırdım.Gülün hayatı buna bağlıydı.~~~~~~~~
"Abla tamam sakin ol!"
"Hadi Nefes söylenme da geç kalacasun."(Ayakkabıyı nedense sevemedim.Onun yerine kafanızda başka bir şey canlandırın jskdjksjs)
Bunları giymiştim.Hava gerçekten çok sıcaktı ve şort giymeyi çok seviyordum.Asiye ablaya sarıldım.
"Şans dile olur mu?"
"Tabii kuzum hayırlısıyla işi alıp gelecesun."
Bir taksi durdurdum ve bindim.
"Kaleli villayı biliyor musunuz?"
"Tabii ki bilmeyen yoktur." dedi.
Yuh bu Kalelileri bilmeyen tek ben vardım herhalde.Yarım saat sonra araba durdu parayı verip indim.
Nereye gelmiştim ben böyle?
Buranın bahçesi bile bizim evden büyüktü!
Eve ilerledim kapıyı çaldım anında açılmıştı.
"Hoşgeldiniz efendim."
"Efendim mi? Ben mi?" dedim ve güldüm."Nefes demen yeterli" kadının dudaklarında tebessüm oluşmuştu.İçeri geçtim ev baya baya büyüktü.
"Siz salona geçin ben Tahir beyi çağırayım."
Salon olduğunu düşündüğüm yere geldim ve beklemeye başladım.
Etrafı incelerken gelen sesle kafamı kaldırdım.Tahir bey bu muydu? Ben yaşlı bir şey zannetmiştim adam bildiğin taştı.Daldığımı fark edince kendimi toparladım.Yanıma geldi ve elimi sıktı.
"Tahir Kaleli"
"Nefes Zorlu"Koltuğa oturduk.
"Oğlum 4 yaşında adı Yiğit annesi öldü.Uzun zamandır bakıcı tutuyorum ama hiçbirini sevmiyor."
"Anladım."
"Bu arada yatılı kalacaksın burada bir odan olacak."
İşte buna şaşırmıştım bunu beklemiyordum.Asiye ablanın ayrı bir evi vardı ama ben Gülle kalıyordum.
"Şeyy benim kardeşim var 3 yaşında ben onu bırakamam."
"Tamam onu da getir hem yiğite de arkadaş olur."
"Ben çok teşekkür ederim!"
"Yiğiti görebilir miyim?"
"Tabii yukarı katta siz tanışın ben sonra gelirim."Yukarı çıktım.E burda 10 tane oda vardı bildiğin çocuk sesini duyduğumda yiğit olduğunu anladım ve içeri girdim.
"Merhaba"
"Sen kimsin? Yeni bakıcımısın yoksa istemiyorum git!"
"Ama daha tanışmadık bile hem sen ne oynuyosun birlikte oynayalım mı?"
"Gerçekten mi?"
"Tabii "Yiğitle oynamaya o kadar dalmıştım ki Tahir beyin geldiğini fark etmemiştim.Yiğit gerçekten çok tatlı bir çocuktu.Biz kahkaha atarken Tahir beyin şaşkın şaşkın bize baktığını fark ettim.Kalktım ve yanına gittim.
"Gerçekten şaşırdım yiğit daha önce kimseyi kabul etmemişti.Bu da demek oluyor ki işe alındın."
"Ne! Çok-çok teşekkür ederim!"
"Ben artık gidiyim" dedim ve yanından geçmeye çalıştım.Tam gidecekken kolumu tuttu.Aramızda az bir mesafe vardı.
"Şortun kısalığı gözümden kaçmadı"
"Bu sizi ilgilendirmez Tahir BEY"
"Gayette ilgilendirir bekle evine ben bırakıyım."
"Gerek yok kendim giderim."
"Yav sorduk mu!"
Hafif sinirle ona baktım.Bu tavırlar neydi acaba?Arabaya binmiştik.
"Kardeşimle tek yaşıyorum dedin annen baban nerde?"
"Trafik kazasında öldüler."
"Başın sağolsun.Kardeşinin adı ne?"
"Gül"Evin önünde durduğumuzda teşekkür edip indim.Tahir beyde inince şaşkın şaşkın ona baktım.
"Siz nereye?"
"Ee bize bi kahve yapta içelim."
"A-ama ben davet et-"
"Çok konuşuyosun Nefes"Ben mal mal ona bakarken zili çalmıştı.Asiye abla kapıyı açtığında bir şok geçirdi
"Ula bu kimdu?"
Beni görmesi için yanına gittim.
"Abla benim bu da Tahir Kaleli"
İsmini söylerken göz göze gelmiştik.
"Uu hoşgeldun buyur da şaşkın ördek gibi ne bakaysın"
"Ablaa"
"Tamam da bir şey demedum hayde"Asiye ablanın yaptığı kahveyi içerken Tahir Bey "Senin yaptığın kahveleri de içeriz inşallah Nefes" kahveyi az kalsın püskürtüyodum ne demişti o? Yoksa ben mi fesat anlamıştım.Boğazımda kalınca öksürdüm.
Tahire baktığımda alttan alttan sırıtıyordu.
"Ee Tahir bey siz artık eve gidin hem geçte oldu ben yarın toparlanır gelirim.Haydee"
"Sen şive mi yaptın?"
"Evet de niye ki olmuyor mu?"
"Çok güzel oluyor."
"İyi akşamlar Nefes Zorlu"
"İyi akşamlar Tahir Kaleli"Merhabaa ilk öncelikle bu tür bir seriyi ilk defa yazıyorum umarım beğenirsiniz gelen okunma ve vote sayısına göre 2.bölüm gelecek iyi okumalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuk Bakıcısı
ChickLitKardeşi için bakıcı olan Nefes... Zengin ve çapkın Tahir... Sizce iki zıt karakterin birleşimi ne olabilir?