"Selim bey artık söylermisiniz o önemli konuyu?"
"Aslı hanım ve Deniz bey. Sizinle konuşacağım konu aslında pekte iç açıcı bir konu değil."
"Noldu Kumsal bayılınca kafasınımı vurdu hafızasınımı kaybetti kızıma ne oldu!"
"Aslında ona benzer birşey hatta daha beteri."
"Nasıl daha beter?"
" Kızınızın unutma hastalığı var bilimsel adıyla DEMANS hastalığı."2 Gün önce:
Rüyanın anlatımıyla:
Alinle yiyecek ve içecek birşeyler aldıktan sonra konserin başlayıp başlamadığını sormak için telefonumu cebimden çıkardım. Kumsala tıkladım ve arama tuşuna bastım. Aramam 2. çalışında cevap buldu.
"Alo, Kumsal biz yiyecek içecek herşeyi aldık, geliyoruz şimdi başladımı konser?"
"Alo,merhaba burada bir kız var bayılmış sanırım siz arkadaşısınız,biz ambulansı aradık geliyor ama siz bir ailesini arayın isterseniz."
O an hiçbir tepki veremedim. Saki başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü. Sesler boğuk boğuk gelmeye başlamıştı. Dizlerimin üstüne çöktüm ardından gözümden bir yaş firar etti. Alin konuşmaya başladı ama sanki onu duymayı bırakmıştı kulaklarım.
"Rüya ne oluyor ya cevap versene!"
"Alin çok kötü birşey oldu." diyerek cevap verdim.
"Noldu diyorum Rüya. Kumsalamı birşey olmuş?"
Konuşmak istiyordum ama dudaklarımı hareket ettiremiyordum. Söylemek istiyordum söyleyemiyordum. En sonunda zoru zorunada olsa dudaklarımı haraket ettirmeyi başardım.
"Kumsal, bayılmış."
"Sen ne dediğinin farkındamısın rüya!
Alin farketmedende olsa bana bağırmaya başlamıştı. Ama Alin benden daha güçlüydü. Beni çöktüğüm yerden kaldırdı ve ikimizde zorda olsa kendimizi toparlayarak koşar adımlarla Kumsalın olduğu yere gittik. Biz geldiğimizde onu gördük. Yerde yatıyordu. Kıpırdamadan konuşmadan öylece yerde yatıyordu. Kumsal üçümüzün arasından en cıvıl cıvılımızdı. Kendi mutluluğundan önce her zaman çevresindekilerin mutluluğunu düşünürdü. Ben bu düşüncelere dalmışken ambulansın siren sesleri duyuldu. Alinle birlikte hemen ambulansın yanına gittik. Kumsalı sedyeyle kaldırdılar. Ambulansa Alin ve benim binmeme izin verdiler.
"Rüya ayakta kalmak zorundayız. Kumsalın şu anda bize ailesine ihtiyacı var evet o şuan uyuyor ama onun bizi duyduğundan emin'im. Kumsal iyi olacak Kumsal tekrar aramıza dönecek sana söz veriyorum."
" Ya biliyorum tabiki iyi olacak Kumsal. Ama korkuyorum Kumsala birşey olması ihtimali bile beni o kadar korkutuyor ve endişelendiriyorki."
"Bak biz küçükken hep birbirimize kar tanesi sözü veriyorduk hatırladınmı. Benim sana verdiğim sözde kar tanesi sözü."
"Ya sen benim birtanemsin." Sende birtanemsin dedim sedyede yatan Kumsala bakarak. tam olarak 10 dakika sonra hastaneye varmıştık. Sedyeyle birlikte Kumsalı ambulanstan indirdikten sonra Kumsal birden gözlerini açtı.Kumsalın anlatımıyla:
Gözlerimi açtığımda kollarımda olan kabloları gördüm. Ağzımı ve burnumu kaplayan bir nefes aleti takılmıştı. Başımda büyük bir ağrı hissediyordum. Bir yanımda Rüya, diğer yanımda ise Alin vardı. İkiside bana korkmuş meraklı ve endişeli gözlerle bakıyorlardı. Fakat ben neden buradaydım. Ne olmuştuki bana? neden bu kablolar takılıydı kollarımda? neden Alin ve Rüya bana korkmuş meraklı ve endişeli gözlerle bakıyorlardı? kafamda binbir çeşit soru vardı.
"Kızlar ne oldu bana?"
"Kum tanem sadece bayıldın ve azcık kafanı vurdun ama geçecek sen korkma tamammı?"
"Hanımlar buradan sonra gelmeniz yasak lütfen dışarıda bekleyin."
Kızlara cevap verme hakkı verilmeden beni bir odaya aldılar. Alinin anlatmasına rağmen hala olanlara anlam veremiyordum. Ben bu düşüncelere dalmışken hemşirenin başımdaki yarayı temizlediğini fark ettim. Hemşire çok büyük bir yara olmadığını söylemişti fakat yinede başım inanılmaz derecede ağrıyordu. Biraz acısı hafiflemişti fakat yinede ağrıyordu. Hemşire pansumanı bitirdikten sonra arkadaşlarımın yanıma gelebileceğini söyledi. Çok geçmeden Alin ve Rüya yanıma geldiler. İkiside rahatlamış gözlerle bana bakıyorlardı.
"Kumsalım biraz daha iyisin dime?"
"Yani hastaneye ilk geldiğimde daha çok ağrıyordu başım şimdi biraz hafifledi gibi."
"Oh tamam rahatladım. Biz annelere haber verdik geliyorlar."
"hmm peki.
Neden annem ve babam geliyorlardıki. Neden bayılmıştım ben anlamıyordum. Ama neden bayıldığımı kızlara sormak istemedim. Belliki çok korkmuşlardı onları daha fazla korkutmanın anlamı yoktu. Hem anlaşılan bayılmamın sebebini onlarda bilmiyorlardı. Çok geçmeden annem ve babamda geldiler.
"Ah benim güzel kuzum. Annen geldi korkma tamammı?"
"Babacım iyisin dime bir ağrın sızın falan yok, varsa hemen-
Babam sözünü tamamlayamadan böldüm lafını.
"Yok ağrım falan sadece birazcık başım ağrıyor oda zaten büyütülecek birşey değil iyiyim ben merak etmeyin doktora gerek yok."
Aslında doktora ihtiyacım olup olmadığını bile bilmiyordum sadece annem ve babamı sakinleştirmek için böyle bir çözüm bulmuştum. Kapı açıldı doktor olduğunu düşündüğüm kişi içeri girdi.
"Evet. Kumsalcım iyisindir umarım."
"İyiyim bir sorun yok."
Bir sorun olmadığına eminmiydim? yoksa birşey olmadığına inanmakmı istiyordum?
"Kumsal bu haber belki seni üzebilir ama sağlığın için seni 2 gün gözetim altında tutmak zorundayız. Böylesi senin için daha iyi olur. Sen hiç merak etme hastanemizin yatakları senin kendi yatağını aratmaz."
Alin ver Rüyada benim yanımda kalmak istediklerini söylediler ancak babam ve annem ailelerinin merak edeceğini ayrıca çok yorulacaklarını söylediler. Ancak sabah ziyaretime gelebileceklerini anlattı babam.
O 2 gün çokta aksiyonlu geçmedi annem ve babam nöbetleşe olarak yanımda kaldılar birisi bir gün eve gidiyor toparlanıp geri gidiyor sonra tekrar geliyordu. Bu kısır döngü 2 gün boyunca sürmeye devam etti. 2 gün sonunda o kadar rahatlamıştımki evet hastane yatakları çok rahattı ama insan evini yatağını özlüyordu. Ayrıca 2 gün boyunca annemin ısrarlarına maruz kalmıştım. Yemek ye kumsal çok hareket etme Kumsal dur kumsal yapma kumsal e benimde sabrım bir yere kadardı tabi. Babam çıkış işlemlerini halletmek için odadan çıktığında annem benim giyinmeme yardım ediyordu.
Şimdi:
"Annecim biraz yavaş giyin öyle hızlı hareketler yapma dikişin açılacak."
"Anne farkındaysan dikişlerim kafamda vücudumun alt kısımlarında değil."
"Yavrum sen kıyafeti başından geçirmiyormusun?"
"Tamam annecim tamam dediğin gibi olsun."
Annem zafer gülüşüyle gülümserken kapıdan içeri babam girdi.
"Aslı Selim bey bizi çağırıyor söylemesi gereken önemli bir konu varmış."
"E Kumsal yalnız kalacak ama."
"Anne ya yok artık bebekmiyim ben yalnız kalamayacağım."
"Eh iyi peki biz 10 dakikaya geliriz sen hiçbirşeye dokunma tamamı?"
"Öf tamam anne bekliyorum burada."
Annem ve babam yanımdan ayrıldıktan sonra telefonumda gezinmeye başladım. Ne WhatsApptan 250 tane mesajmı aynı zamanda facebook ve instagramdanda onlarca mesaj gelmişti. Bende zaman geçirmek için gelen mesajlara bakmaya koyuldum.Aslı'nın Anlatımıyla:
"Ne diyorsunuz siz Selim Bey benim kızım hasta olamaz."
O an sanki kalbim durmuştu benim küçük kızım hasta olmuştu hemde neredeyse dünyanın en kötü hastalığına. Gözümden sakındığım bebeğim ölecekmiydi kalacakmıydı onu bile bilmiyordum bu çaresizlik beni öldürüyordu.
"Yalan söylüyorsunuz siz benim kızım hasta değil olamaz böyle birşey."
"Deniz bey sakin olun bir tedavisi var."
"E ne olacak şimdi hemen başlayalım tedaviye bir zararı dokunacakmı kızıma?"
"Kumsal zamanla birşeyleri unutmaya başlayacak."
"Ne gibi şeyleri unutacak mesela?"
"İsim olabilir olay olabilir ama en çokta geçmişte yaşadığı olayları unutacak."Kumsalın anlatımıyla:
Telefona bakmaktan sıkıldığım için Selim beyin odasına yani annem ve babamın yanına gitmeye karar verdim. Asansöre bindim birden Selim beyin odasının hangi katta olduğunu hatırlayamadım kendimi zorladım ama yapamadım. Allahtan hangi katlarda hangi odaların yazılı olduğu bir kağıt vardı asansörde. Kağıda baktım. Selim beyin odası 2. kattaydı. 2. katın tuşuna bastım ve çıkmaya başladım. Asansör 2. kata geldiğinde asansörün kapısını açıp Selim Yılmaz yazan odaya doğru ilerledim. Kapı aralıktı annem ve babam sanki delirmiş gibilerdi tam o anda şu sözü duydum EN ÇOKTA GEÇMİŞTEKİ OLAYLARI UNUTMAYA BAŞLAYACAK.Devam Edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kum Tanesi
Teen FictionSelammm ben Buse çok fazla uzatmadan söyliyim bu kitabın içinde bazen kendinizi basende arkadaşlık bağlarınızı bulacaksınız o zaman Kumaslın hayatına girmeye hazırmısınız?