I Beg You || Snily

Kitaplar

Yaklaşık 3 dakikadır birbirlerine bakıyorlardı.
Lily sordu. "Konuşmayacak mısın Severus?"
Severus öksürdü. Sonra tekrar gülümsedi. Gülümseye gülümseye çenesi ağırmaya başlamıştı. Severus derin bir nefes aldı. Artık kendine bir çeki düzen vermesi gerekti değil mi?
O da onu yapmaya çalışıyordu. Bir daha bu şansı bulamayabilirdi. Kekelememeye çalıştı.
"Merhaba Lily." Lily Severus'tan gözünü ayırarak kitaba baktı.
"Ne okuyorsun?" Severus kitaba bakmadı bile.
"A-şey o mu, hiç öylesine alıp okuyordum."
Lily tekrar Severus'a bakınca Severus'un gözlerinin hala kendisinde olduğunu gördü.
Başka birini sevse de bu onun hoşuna gitmişti.
Çoğu kızın da hoşuna giderdi zaten.

O sırada Çapulcular içeri girdiler. Koridorda yürürken Sirius bir anda durdu. "Benim Dumbledore ile bir şey konuşmam gerek. Siz gidin gelirim birazdan." James "Tamam." dedi. Diğer ikisi ise "Geç kalma profesör kızıyor." diyerek yollarına devam ettiler.

Sirius koridorda yürürken kütüphanenin önünden geçti. Masada Severus Snape ve önünde oturan kızıl saçlı bir kız gördü.
İlk önce anlamadı ve başını çevirdi.
Sonra bir anda yürümesini durdurup tekrar başını çevirdi. Severus'un gülümsediğini gördüyse bu kızın kim olduğunu tahmin etmesine gerek yoktu.
Oraya doğru yürüdü. Severus Lily'e bakarken bakışları bir anda daha da yukarısına çıktı. Lily anlamamış bir bakış atınca o da arkasını dönünce sinirli ve sakin karışımı bir Sirius gördü.

Sirius Severus'un yanına gelince durdu ve cüppesinin omzundan tutup zorla kaldırdı.
Lily Sirius'a bakıp "Ne yapıyorsun Sirius?" dedi. Sirius kütüphanedeki insanların dikkatini çekmemeye çalıştı. Severus'u ayağa kaldırdı.
Severus şaşkın şaşkın Sirius'a bakıyordu, Sirius'da eli hala Severus'un omzunda Lily'e bakıyordu.
"Snape ile küçük bir konuşma yapacağız, sonra hemen geri göndereceğim Lily, peşimden gelmezsen iyi olur."
Severus'u omzundan tutulu bir halde etrafına bakarak tenha bir yere götürdü. Lily arkalarından şaşkın şaşkın bakıyordu. Severus "Ne diye etrafına bakıyorsun?" dedi. Sirius Severus'a bakmadan "James'le karşılaşmamaya çalışıyorum salak." dedi. Severus gözlerini devirdi.

Sonunda bir duvar dibine geldiği anda Sirius Severus'u duvara fırlattı. Severus dengesini kaybedip yere düştü. Başını yere eğip sesini çıkarmadı.

Sirius üstüne yürüyüp eğildi. "Lily'den uzak duracaksın." dedi.
Severus aniden başını yukarı kaldırıp düşmanca Sirius'a baktı."
"Asla." Sirius dudaklarını ısırdı. "Bana bak Sümsükus, James sizi beraber görürse benden daha fena yapar seni, bu seferlik, sadece bu seferlik görmezden geliyorum. Ondan uzak dur."
Severus Lily'nin kendi kendine geldiğini bildiği halde sustu.

"Boşuna çene yoruyorsun Black." Hala yerdeydi.
"Ben onu James'ten daha fazla seviyorum. James'in onu gerçekten sevdiğine bile zor inanıyorum, ve.. ve şimdi şansım varken onunla barışmak istiyorum. Beni anlamıyorsunuz, hiç biriniz! Bana kötülükler yapıyorsunuz! Bir kızı sevdim diye! Ama hayır- Beni durduramazsın." Burnundan kan akmıştı. Silip devam etti. Sirius çok yakınında karşısında eğilmiş bir şekilde ona bakıyordu. "Durduramazsınız. Umrumda değilsiniz."
Sirius "Lan daha birkaç saat önce yüzünden kanlar akmadı mı senin? Daha ne diye uzatıyorsun?" Severus ona bakılı halde cevap vermedi.
"Onu seviyorum." dedi.
Sirius hızlıca onu yukarı kaldırıp elleriyle omuzlarını tuttu ve duvara çarparak yüzünü yüzüne yakınlaştırdı. "Bir daha görürsem, bu sonun olur." Şimdi gidip vedalaşmanı yap."
Severus burnundan kan akılı halde kahkaha atmaya başladı. "Neden böyle bir şey yapayım?"
Sirius dondu kaldı.

"Elinde bir koz bile yok Black." Kahkaha atıyordu.
Sirius bir şey diyemedi.

Severus'un gülümsemesi soldu ve hızlıca Sirius'un ellerinden kurtularak oradan ayrıldı. Sirius arkasından bağırdı. "Pişman olursun seni aşağılık pislik! Severus arkasına bile bakmadan yürüyüp gitti. Sirius sinirlenince sinirden yanındaki çöpü tekmeledi.

Severus Lily için kütüphaneye geldiğinde Lily'i orada gördü. Bir anda girişinde durdu. Çünkü James vardı. El ele tutuşup birbirlerine aşkla
bakıyorlardı. Severus Lily'i anlamadı. Madem James'i seviyorsa neden onun yanına gelmişti ki?
ondan hoşlandığını bilmesine rağmen, belki de arkadaşlık teklifi veya James'le barış için gelmişti.
Severus çifte uzun süre baktı. Artık bakmanın bir anlamı yoktu. Gitmeye karar verdi.

Arkasını dönüp gidecekken dibinde Sirius ile karşılaştı. Duraksadı ve Sirius'a baktı. Sirius "Onu elde edemezsin." dedi. Sirius çifte baktı. "Bak onlara, onları ayıramazsın." Severus çifte baktı. "Lily hiçbir zaman seni o anlamda sevmeyecek." Severus sinirli bir şekilde ona baktı. Bu sefer o donup kalmıştı. Bir şey diyemedi. Sınıfa doğru gitmeye başladı.

Sirius'da arkasından Severus'a baktı. Derin bir nefes alıp verdi ve yoluna gitti.

Koridorda yürürken biri kasıtlı olarak kitaplarını düşürdü. Herkes Severus'a baktı. Düşüren kişi "Ne sakar insansın be! Okulda çevre kirliliği yaratmaktan başka bir şeyin yok." Severus bakışlarını Remus'a çevirdi. Bunu yapan Remus'tu Yanıt vermeden kitaplarını almak için eğildi ama o anda Remus ayaklarıyla kitaplarını başka bir yere fırlattı. Severus hızlıca doğruldu yine sinirlenmişti ve yine sinirlenmişti. Canına tak etmişti bu Çapulcular, Remus'un üstüne yürüdü. Bir günde sadece bunları yaşaması ona çok fazla gelmişti.
"Yeter artık!" Eliyle çenesini gösterdi. "Burama kadar geldi! Yetmedi mi benimle uğraştığınız?" Remus asasını çıkardı. Severus elini cebine attı. Cebinin boş olduğunu fark etti. Asasını çantasının içinde unutmuştu. Yine de sakindi. Remus asasının olmadığını anlayınca "Şimdi ne yapacaksın, Arkadaşların nerede?" Severus sakin bir şekilde olacakları bekliyordu. Herkes iki düşmana bakıyordu.

O arada arkadan bir kız sesi duyuldu. Remus oraya Severus'un arkasına baktı.
"Buradayız Lupin."
Arkadan Lucius, Bellatrix, Rodolphus Lestrange ve Narcissa Black gelmişti. Severus'un arkasında durup asalarını doğrultmuşlardı.

Sirius koridorda görününce insanları görüp duraksadı. Bekleyip olayı anlamaya çalıştı. Sonra hemen asasını çıkarıp Remus'un yanına geldi. İki grup birbirine bakıştılar. Herkes onlara bakıyordu. Sonra ortaya Frank Longbottom geçti ve "Eğer yine kavga ederseniz Profesör Dumbledore'u çağırırım." dedi. Frank iki gruba bakıyordu. İki grup da birbirine.
Otuz saniye gözlerini kaçırmadan birbirlerine bakınca yavaşça asalarını indirdiler. Sirius düşmanlarına kısa bir bakış atıp Remus'un omzunu kavrayıp yola gitti. Lucius Severus'a döndü ve yerden Severus'un bir kitabını aldı.
"Ne güne varız biz burada Severus?"
Severus gözlerini devirip eğildi ve kitaplarını topladı. Doğrulduktan sonra Lucius'tan kitabını aldı. Bellatrix'e ve diğerlerine kısa bir anlamsız bakış atıp sınıfa gitti. Lucius arkasından bakarak "Beyni var ama," derin bir nefes alıp verdi. "Kullanmayı bilmiyor."

Severus sınıfa girince boş bir sıra bulup oturdu. Her şeyi unutmak istedi. Bir kitap açtı ve okumaya başladı. Bunlar ona çok fazla gelmişti.
Rahatlamaya ihtiyacı vardı. Bu kitaptaki en sevdiği bölümü açtı.

Çapulcular birlikte bahçede oturuyorlardı. Kimse konuşmuyordu. Herkesin kimi düşündüğü de ortadaydı. Remus derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. "Sümsükus'a ağır bir ders vermemiz gerekecek." James konuştu. "Bir yere sıkıştırıp dö-" "Hayır öyle olmaz James, vurarak bir şeye varamayız, başka bir şey gerek, ama ne?" Sirius bunları diyerek sözünü kesmişti. Herkes düşünüyordu.

Peter konuştu. "Ona bir oyun oynayalım?"
Üçü de Peter'e baktı. Peter "Ne, Başka bir çözümü olan varda sahneye alalım?" dedi.
Remus konuştu. "Ne gibi bir oyun?"
Peter bilmiyormuşçasına dudaklarını büzdü. "Bilmiyorum ama ond-" sustu sonra yine konuştu. "Buldum!"
James konuştu. "Nedir?" geçen yıl bir kız
Snape'e aşk iksiri içirmeye çalışıyordu hani?"
James "Şu, şu Ravenclaw'lı olan kız mı? Her gün birine aşık oluyor o kız."
"Şu an önemli olan bu değil. Biraz aklınızı çalıştırsanıza!"
Sirius konuştu. "Ovv, bu ağır kaçmaz mı?"
James Sirius'a baktı. "Ya Sümsükus'un bana yaptıkları Sirius?" Sirius sustu. Peter kitaplarını topladı. "Yarın planı uygulamaya başlayalım." Remus bir şey diyemedi. Peter gülümsedi. "Tanrım, çok eğlenceli olacak!" diyerek içeri girdi ve arkasında şaşkın şaşkın bir kaç Çapulcu'yu geride bıraktı.