25. Bölüm

2.6K 163 79
                                        

Selamun aleyüm.

🥀

"Saçlarım ellerini seviyor.."

🥀

Bir dağın yamacında sallanırdım küçükken. Gözlerimi kapatır zihnimde ki boş tuvale dağları, gülleri ve güvercinleri çizerdim. Hayal dünyam geniş olsada onu sınırlayan şeyler vardı.

Yalnızlığım içime işlemiş isti. Kitaplarım ve resim defterim dışında arkadaşım yoktu. Bende gözlerimi kapattığımda özgürce kanat çırptığımı hayal ederdim dağların yamacında. Oraya salınca kurarak sallanırdım belkide.

Şimdi yamacımda uyuyan adamın kirpiklerine kurmuştum salıncağımı. Mavi gözlerine doğru doğru sallanıyordum. Özgürdüm. Onun esareti altında çok daha özgürdüm.

Elleri uykudayken bedenimi kavradı. Beni kendisine çekerek yüzünü omzuma gömdü. Ondan önce uyanmış olmanın avantajıyla kestaneye çalan saçlarını okşadım. Yüzü gevşedi.

Belli belirsiz bir şeyler mırıldandı. Ardından dudaklarını birbirine bastırdı. Dün gece dudaklarıma dokundurduğu dudaklarını. Yüzüm kızardı. Onu alışmaya çalışıyordum. Aslında alışmaya çalıştığım mahrem dokunuşlarıydı. Biraz biraz anlıyordum. Allah'ın neden zinaya yaklaşmayın dediğini. Tenime böylesine dokunan ilk erkekti ve ben ömrüm boyunca ilklerimi yaşadığım bu adamı bir gün yolum ayrılsa bile unutmayacaktım. Yolum bir olduğu sürece de hep kıymetli olacaktı.

Sakalları iyice uzamış ona çok farklı bir hava katmıştı. 28 yaşında ki olgun bir erkekten çok serseri bir gence benziyordu. Böyle de yakışıklıydı. Bir kadın güzelliğini örtüyle kapatırken bir erkek sakalıyla gizliyordu sanki. 
Şimdi ona baktığımda sakalın bile gizleyemediğini gördüm güzelliğini.

Ben saçlarını okşarken kirpikleri kıpraştı. Usulca gözlerini araladığında saçlarındaki elimi çekmek istedim. Bileğimden yakalayarak mavilerini gözlerime dikti. Elimi tekrar saçına götürdü. Mavileri daha bir güzeldi böyle.

"Saçlarım ellerini seviyor.." gülümsedim. Kestane rengi saçlarını okşamaya devam ettim. Kafasını iyice boynuma doğru gömdü. "Canını yaktım mı?" Dediğinde anlımı başına yasladım. Ilık nefesi tenime çarpmış kendi kendime irkilmeme sebep olmuştu. Bu derin ve uzun kesik aramızda hâlâ örülü olan birkaç duvarı yıkmıştı. Benden çekinmiyordu artık.

"Hayır." Kafasını salladı. Bir süre sonra bileğimden kavrayarak iğnelerin delik deşik ettiği elimin sırtına birkaç öpücük kondurdu.

"Ellerin dert görmesin."dediğinde bakışlarımı yüzünde gezdirdim. Uyumak onu da dinlendirmişti.

"Seninde yüreğin dert görmesin." Sıcacık bir şekilde gülümsedi. Mavileri parladı. "Amin"

"Amin."

🥀

Amine ve Yaren hemşirenin getirdiği bezle, suyla kollarımı ve bedenimi silerken bıkkın bir tavırla bitirmelerini bekliyordum. Yatmak hele de uzun süre yatmak ve kendi ihtiyaçlarını giderememek çok can sıkıcı bir durumdu.

"Kız bunlar tam olmuş.." dedi Amine beni işaret ederken. "..baksana birbirlerine şifa oluyorlar." Yutkundum. İnsan, insana muhtaçtı. İnsanların topu da Allah'a muhtaçtı. Yaren gülümsedi. Ela gözleri parlayan yüzüme kaydı.

KekreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin