Yemakhaneyi dolduran kanat sesleri ve insana benzeyen kanatlı şeyler bütün karmaların dikkatini çekmişti. Sonunda kanatlı şeyler yere indiklerinde yemekhaneye lacivert uzun bir masa getirildi. Ben olup bitene anlam vermeye çalışırken kurtların masasından kıvırcık saçlı bi çocuk kafa karışıklığımı gidermek için açıklamada bulundu.
"Bunlar okula yeni gelen tür. Melekler. Okumak için bizim okula gelmişler. Artık burda okuyacaklarmış."
Kafamı belli belirsiz salladım. Gözlerimi masalarına yerleşen meleklere çevirdiğimde bütün gurubun bana baktığını gördüm. Nooluyo lan? Bulunduğum konuma baktığımda rezilliğin dibine vurduğumu anlamış oldum. Haala masanın üzerinde oturuyordum. Neyse canım buda benim farkım.
Masada yakışıklı doktorumun tabağındaki sosise uzandığımda elime vurdu.
"Yeter bukadar azra! Doymadınmı daha kızım. Bu nasıl miğde lan!"
"Karışma bana! Açım ben!"
"Tamam... sustum"
Yüzüme çarpık bi gülümseme yerleştirip sosisi yemeye koyuldum. Sosis birden boğazıma takılınca öksürük krizi kaçınılmaz sonumdu. Masadakiler gülmeye, hatta anırmaya başladığında öldürücü bakışlarımı hepsinin üzerinde gezdirip yakışıklı doktorumda durdurdum.
"Lan zalımın oğlu harammı ettin lan"
Gülmesini zarzor durdurup kendini konuşmaya zorladı.
"Yok lan, tanrı şahidim o dediğinden yapmadım. Ben yaparmıyım öyle şey. Aşk olsun."
"Çok konuşmada su ver suuu'
Diye çığırdığımda kahkaha attı. Birden önüme bir bardak su uzatıldığında vakit kaybetmeden alıp kafama diktim.
"Ohh beee dünya varmış. Saol"
Diyip bardağı veren kişiye uzattığımda bunun yeni gelen guruptan bir çocuk olduğunu gördüm. Sıcak gülümsemesiyle samimi birine benziyrdu.
"Ne demek. Daha dikkatli olmalısın"
Diyip göz kırptı ve arkasını dönüp kendi masasına ilerledi.
"Az örnek alın lan. Ölüyodum burda kimse kıçını kaldırmadı. Yazıklar ololsun Haspamlar sizi"
Masadan aşağı inip yemek hanenin çıkışına doğru ilerlemeye başladım.
"Azraa nere gidiyosun kızım. Bizi bekle lan"
Hiç arkamı dönmeden sadece selam verirmiş gibi kolumu kaldırıp yürümeye devam ettim. Ne kadarda cool'um. Nere gidiyodum lan ben. Okulda hiçbir yeri bilmiyodumki. Hemen U dönüşü yapıp masama doğru ilerledim. Bütün coolluğum gitti amk. Herkes gülmemek için yanağını dişliyodu. Bende bu durumuma dayanamayıp kahkaha atmaya başladığımda diyerleride beni takip etti. Bütün karmalar bize uzaylı görmüş gibi bakarken biz gülmekten kırılmıştık. Napıyım lan bu koca okulda hiçbir yeri bilmiyorum. Tek başıma gitmeye kalksam kaybolurum. Beni bulmaları 3 gün sürer. Tabiki bunu göze alamazdım.
"T-tamam yeter bukadar. Hadi kalkında okulu gezdirin bana."
Emly, yakışıklı doktorum marcus ve kıvırcık çocukla sarışın kız arkadaşı kalktı.
Kapıya doğru ilerlerken telefonumdan yükselen sesle vakit kaybetmeden ekrana baktım. Tanımadığım bir numaraydı. Açmayıp aramayı reddettim. Telefon tekrar ısrarla çaldığında bizimkilere bakıp elimle 'bi saniye' işareti yapıp onlara arkamı döndüm. Telefonu açıp kulağıma götürdüm."Efendim?"
"........"
"Alo?"
Telefondan birkaç hışırtı sesi geldi. Ve nefes alış verişler duydum.
" Azra dimithy?"
"Buyrun benim?"
Telefondaki kalın bir erkek sesiydi. Beni neden aramıştı?
"Küçük hanım, ben mithat özarslan babanız barbaros dimithy nin yakın arladaşı."
Sanki dilim lal olmuş tutulmuştu vücudum kasılmış olduğum yere çivilenmiştim. Varlığımdan ailemden başka kimsenin haberi yokktuki.
"Korkmayın küçük hanım. Baban barnarosla çok yakındık,kardeş gibiydik. Seni saklamamı benden isteyen oydu. Babanın ölümünden sonra seni çok aradım. Aslında bir kaç ay önce yerini bulmuştum. Seni amcanlarından alıcaktım ama beni tanımadığın ve benimle gelmek istemeyeceğini düşündüğüm için yapmadım. Ama şimdi büyük bir sorunumuz var."
Aman allahım. Duyduklarım birer birer beynime nüksederken yutkundum.
"Sorun ne?"
Diyer taraftan bir boğaz temizleme sesi geldi.
"Biri benim gizlediğim bilgilerini bulup ortaya çıkarmış. Ve şuanda bütün kara hançer cemiyeti senin barbaros dimithy nin kızı olduğunu biliyor. Ayrıyeten babanın düşmanları ve kara hançer cemiyeti senin peşinde. Kara hançer sana sahip çıkmak için senin peşine düştüler ama düşmanlarımız seni oldürüp cemiyetten intikam almak istiyorlar."
Arkamı dönüp bizimkilere baktım. Pür dikkat bana bakıyolardı. Ve bütün karmalarda öyle. Türkçe konuşuyordum ve onlar türkçe bilmiyor ve garipsemiş gibi bakıyolardı.
Derin bir nefes aldım. İşte şimdi başlıyoruz..
"Karma okulundayım. Kara hançer cemiyeti beni burada bulabilirler. Ayriyeten peşime düşenleri dert etme. Bi şekilde halletmeye çalışırım. Haber verdiğin için saol mithat amca."
"Önemli değil küçük hanım. Tekrar görüşmek üzere"
Telefonu kapatıp yemek hanenin ortasında volta atmaya başladım. Hayır anlamıyorum kim bilgilerimi bulup ortaya çıkarmış olabilir.
"Tabi yaaa esila!"
Biraz sesli söylemiştim. Kris le gözlerimiz çakıştığında ne olduğunu sorarmış gibi bakıyordu. Tekrar önüme döndüm. Lisa bunu duyarsa çok üzülür o yüzden haberi olmaması lazım.
"Azra? Ne oldu? Birden,rengin attı."
Marcus a baktım. Mereklı bakışlarla beni süzüyordu. Tam ağzımı açıp birşeyler geveleyecekken araya emly girdi.
"Kara hançer cemiyeti de ne oluyor?"
Ohaa dur bi dakka emly türkçe konuşmuştu. Gözlerimi sonuna kadar açıp yüzüne baktım.
"S..sen türkçemi konuştun, yoksa benmi yanlış duydum."
"Türkçe biliyorum azra. Şimdi bana şu kara hançer cemiyetinden bahset... ve peşine düşenlerden."
Girdiğim transtan çıktım ve sorduğu soruları cevaplamadan önce gözlerimi şöyle bir etrafta gezdirdim.
Yine meleklerin masasındaki sert ve soğuk bakışlı çocukla göz göze geldik. Hafif kaşlarını çatmış, düşünceli bir hali vardı. Ani bir hareketle masadan kalkıp üzerime doğru yürümeye başladı....
Şimdi ne oldu yaa?Bitti
Biraz kısa ama idare edin iki bölüm birden atıcam sonuçta .
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Hikayeyle ilgili düşüncelerinizi söyleyin lütfeNNNBölümü bitirdiğiniz saati yazın?
Seviliyosunuz❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Takipçim Bir MELEK¡¡¡
FantasyAnnesini ve babasını 1 sene önce kaybeden Azra, bir sığıntı gibi amcasının evinde yaşamaya başlar. Amcasının karısı ve çocukları azrayı evlerinde istemezler ve azrayı evlerinden göndermek için ellerinden geleni yaparlar. Azranın amcası, karısının ve...