Veda...

1.7K 118 48
                                    

   ~Rose~

Lisa ve Jisoo bayağı telaşlı gibiydiler.

"Ne oldu size?" dedim merakla. Ben de korkmaya başlamıştım.

"Chae, aslında sana açıklamamız gereken önemli bir konu var. Ama önce Jennie ve Yoongi'yi de beklemek zorundayız. Jimin'de gelebilir istersen." dedi Jisoo. Sesi titriyordu.

"Peki," dedim ve o sırada kapı çaldı. Lisa kapıya gitti ve açtı. İçeriye didişen bir çift Jennie ve Yoongi girdi.

"Ah, Rose?" dedi Jennie beni görünce. Yoongi hemen mutfağa gitti. Ben de koltuğun üzerinde duran battaniyeyi aldım ve dizlerime örttüm.

"Sonra anlatırım." dedi Lisa ve herkes gelip, etrafıma oturdu.

"Kızlar, babama veya anneme birşey olmadı, değil mi?" dedin her ne kadar gerçek ailem olmaslar da.

"Rose, onlar iyi. Merak etme. Ama..." dedi Jisoo ve durdu.

"Ama ne? Bir cevap verin!" dedim sesimi yükselterek. Jimin'in de haberi yoktu sanırım. Ama diğerleri birbirlerine bakıştılar ve bana döndüler.

"Chae, senin gerçek ailen... Seni yanlarına almak istiyorlar." dedi Jennie yutkunarak.
  Jimin bir anda ayağa kalktı, ben ise donmuş ve kalmıştım. Gerçek bir ailem mi vardı benim? Bunca zaman sonra?

"Asla! Böyle birşeye asla izin veremem! Bunca zamandır neredeydiler? Ben Chae'nin gitmesine izin veremem!" diye çıkıştı ve bana döndü. Önümde diz çöktü ve başımı ellerinin arasına aldı.

"Merak etme, böyle birşey olmayacak. Tamam mı? Bana güven, seni asla bırakmam!" dedi net bir cevap hâlinde.

"Jimin, sen istesen de, istemesen de bu bir gerçek. Chae'nin gerçek bir ailesi var ve onu yanlarına alacaklar. Sne buna-" derken Jiso, Jimin susturdu.

"Karışırım! Anladın mı, anladınız mı? Ben buna karışırım. Sevgilimi kimse benden alamaz!" dedi Jimin ve Jennie'ye baktı son cümlede.

"Chaeyoung, toparlan. Birazdan Bay Lee ve Bayan Lee gelip seni alacaklar." dedi Jennie.

"Ben, ben gitmek istemiyorum..." dedim kısıl bir tonda. Ama ortam sessiz olduğı için, duyulmuştu.

"Rose," dedi Jisoo derin bir iç çekerek.

"Senin gerçek bir ailen var ve bu onların hakkı. Kızlarını görmeleri onların hakkı." dedi yatıştırırcasına. Ama ben daha da fazla sinirlenmiştim.

"Bu onların hakkı, öyle mi? Kızlarını görmeleri... Jiso anlamıyorsun sanırım. 21 yıldır neredeydiler? Ben artık kendi yolumu çizmek istiyorum. Birileri bana karışsın istemiyorum. Bedenim bu karantinadan çıksın! Ben, ben kendi hayatıma devam etmek istiyorum ya, Jimin ve benim geleceğim olsun istiyorum." dedim aon cümlede Jimin'in gözlerine bakarak.

"Seni anlıyo-" diyordu ki Jennie, Jimin susturdu.

"Jennie, sen anlayamazsın! Sen terk edilmek değil, terk etmeyi biliyorsun. Şimdi yolumuzdan çekilin ve artık Chae'yi de unutun!" dedi Jimin sesini yükselterek. Ne terk edilmesinden bahsediyordu?

"Buna sen karar veremezsin. Ayrıca laflarına dikkat et." dedi Jisoo tavırla. Ne oluyordu bunlara böyle?

"Bitti değil mi? Kan bağı bitince, sevgide bitti, değil mi?" dedim gözlerimi halıya kilitleyerek.

"Rose, toparlan. Bak, getirdiğimiz eşyalar da zaten bu yüzden. Hem seni umursamasaydık senin için buraya kadar gelmezdik, değil mi?" dedi Lisa.

"Herşey için teşekkürler." dedim ve bir anda kalktım. Bana getirdikleri çantadan birer parça kıyafet çıkardım ve merdivenlerden çıktım.

EZİYET | RosMin [Düzenleniyor] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin