Başlamadan önce;
Bu kitaptaki bazı bölüm sonlarına birkaç soru ekleyeceğim ve gelen yorumlara göre hikayenin gidişatı değişecektir. Yani bu kitabın #teambarış yada #teamali bitmesi size ve sizin cevaplarınıza bağlıdır.
------------------------------------
Gözümü açtığımda daha havanın karanlık olduğunu gördüm. Tekrar uyuma umuduyla gözlerimi sımsıkı kapattım ama bir türlü uyuyamıyordum. Sonunda pes edip sıcak yatağımdan kalkıp çalışma masama geçtim ve masa lambamı yaktım. Az ötedeki telefonumu alıp saate baktığımda şaşırmıştım. 04.07. Normalde anakraliçemi çıldırtsamda uyanmayan ben gecenin bir yarısı bu saatte kalkmayı nasıl becermiştim?
Dışarıdan esen rüzgar içimi ürpertti. Pencereyi kapatmak için cama doğru giderken birden olduğum yerde donakaldım. Gökyüzünden aşağıya beyaz karlar yağıyordu. Hemde İzmir de?
Üstümde pijamalarımın olmasını umursamadan evden koşarak dışarı çıktım ve birden birşeye çarptım. Bir adım geri attığımda birşeye değil birine çarptığımı anladım.
'Pardon.'
'Önemli değil' dedi ve gülümsedi. Hayır hayır buna gülümseme denemezdi sırıtıyordu.
'Bu havada pijamalarla...' gülmekten cümlesini bitiremedi.
'Çok mu komik? Hiç pijamayla sokağa çıkan birini görmedin mi sen?' Bu ani terslemem onu şaşırtmıştı.
'Bu arada ben Barış.' Elini sıkmam için bana doğru uzattı. Bense elini sıkmak yerine eline vurmayı tercih ettim. 'Baya inatçıymışsın ya.'
Cevap vermedim.
'Peki.' Bir iç çekti. 'Sonra görüşürüz.'
Yağan kar hızlanmıştı ve tanımadığım bu yabancının karların oluşturduğu sisle beraber gözümün önünden kaybolmasını izledim. Hiçbir şey anlamamıştım. Az önce ne yaşamıştım ben? 'Sonra görüşürüzmüş. Nerede göreceğim ben seni bir daha be?' Çoktan giden o yabancının arkasından dil çıkardım ve eve girdim.
Odama doğru giderken salondaki saate baktım. 05.10.
'Yarın sabah nasıl kalcaksın Yaprak Ayvaz'cım gerçekten çok merak ediyorum.' dedim kendi kendime ve yorganımın altına girdim.
O Günün Sabahı:08.00
Çalan alarm ve annemin uzun uğraşları sonucu kalkabilmiştim. Yüzümü yıkamak için banyoya gittiğimde yüzümün ve gözlerimin şiş olduğunu gördüm.
Herşeyimi tamamlayıp hazır olduktan sonra Ali'yi aramak için telefonu elime aldım. 3. çalışta açtı.
'Küçük titan?'
'Ali. Nerdesin?'
'Daha evden çıkmadım Yaprak.'
'O zaman bir süre daha çıkma çünkü Yaprak Alikuş'una gelecek.'
'Alikuş küçük titanı bekleyecek öyleyse' diye dalga geçti konuşma şeklimle.
'Sende görüşürüz öyleyse' dedim ve onun daha cevap vermesini beklemeden telefonu kapatıp evden dışarı çıktım.
İlk önce hepimiz Aliler de buluştuk ve daha sonra da okula doğru yürüdük.
'Kanka geçenlerde Burçu diye bir kız gördüm. Anlatılmaz yaşanırdı cidden. Kız çok güzeldi abi.' Boş gözlerle Sinan'a baktım.
'Lan olum en son Gözde ile birlikte değil miydin?' Ali yanlışımı yakaladı ve hemen beni düzeltti.
'Gözde'den sonra 5 6 tane kızı daha geçmişti Yaprak.'
'Ay ne biliyim ben bunun sevgililerinin listesini mi yapıyorum Ali ya?'
Bu konuşma içersinde okula gelmiştik. Bahçeye girdiğimde birden durdum.
'Noldu Yaprak?'
'Y-yok birşey Alikuşum siz gidin ben geleceğim.'
'Peki. Geç kalma ama.'
Aliler sınıfa çıktıklarında arka bahçeye doğru yöneldim. Beynimin ve gözlerimin bana uykusuzluktan oyun oynadığını umdum. Ama biraz daha yaklaştığımda o kişinin düşündüğüm gibi o gece kardaki yabancı olduğunu gördüm aklıma o gece bana söylediği söz geldi. Sonra görüşürüz...
--------------------------
İlk bölümü burda bırakıyorum. Bu arada bu ilk kitabım :D En az haftada bir bölüm atmaya çalışacağım. <3