NOT A LOVE STORY (HARRY STYLES FANFİCTİON)

15. BÖLÜM-SADECE...

Okuyucularım hepinizi teker teker çok seviyorum ve okuduğunuz için sonsuz teşşekürlerimi belirtmek istiyorum ♡♡♡♡ Ama lütfen okuduğunuz bölümleri votelamayı unutmayınn. Yoksa vote gelmezse yazma hevesim kalmıyor. Şimdiden teşekkürler.

~Louis'in Ağzından:

Son bir saatir hastanedeydik. Sonuçların çıkmasını bekliyorduk. Harry hala yoğun bakımdaydı. Aptal Taylor'a da nasıl olduysa bişey olmamış sadece yaralanmıştı. Harry çok kan kaybetmişti ve astımı olduğu için durumu hiç iyi değildi. Keşke Taylor bunları yaşasaydı (!)

"Sky'ı çağıracak mıyız?"   

Zayn hemen cevap verdi.

"Hayır Harry uyardı çağırmayın"

"Ne ara uyardı?"

"Bugün konuşmuştuk asla ona hiçbirşey için haber vermeyin dedi."

"Peki"

Harry'nin olduğu odaya ilerledim. Camdan bakarken kıpırdadığını farkettiğimde umutla doktora seslendim. Onun için hepimiz çok endişeleniyorduk. Doktor içeri girip onu kontrol ederken hepimiz camın önündeydik. Doktorla birşeyler konuşuyorlardı. Arkadaki sesle birden irkildim. Niall'dı bu.

"Belki Sky olsaydı kendini daha iyi hissederdi." 

"Hayır dostum onu çağırmayacağız eğer Grace'ye haber verdiysen ona söyle sakın bişey belli etmesin."

                                                     

Başını onaylarcasına salladı. O sırda doktor da içeri girebilmemiz için hepimize önlük verdi. Hemen giydik ama tek tek girmemiz gerekiyordu.

~Niall'ın ağzından:

Harry en son beni istediği için en son ben girdim. Birşeyler soracağı yüzünden okunuyordu. Ve ben de dinlemek için hemen yanına oturdum.

"Grace'ye söyledin mi?"

"Hayır merak etme Sky'da bilmiyor."

"Asla söylemeyin"

"Eğer iyi hissettirecekse çağırabiliriz dostum"

"Hayır dedim. Taylor'a ne oldu?"

"Sadece yaralanmış."

"İyi bir de onunla uğraşamam"

-1 AY SONRA-

Şuan tek istediğim şey Sky'dı. Tam bir aydır yüzünü bile görmemiştim. Taylor sürtüğüyle kalmaktan da nefret ediyordum. Her fırsatta cıvık cıvık öpmeye çalışıyordu. Ve bugün yine onunla sahte bir buluşma yapmamız gerekecekti. Ve Simon'da yakınlarımızda olacaktı. Onu lanet olası evinden almak için evden çıktım.

~Sky'ın Ağzından:

Nihayet Grace beni yine sabah sabah bıktırarak zaferini kazanmıştı. Onunla dışarıda kahvaltı edip alışveriş yapmaya gidecektik. Yatağımdan kalkıp kendimi banyoya attım. Kısa bir duş alıp dolabımın başına geri döndüm. Beyaz bir şort ve askılı mavi bir atleti üzerime geçirdim. Kombinimi beyaz converselerimle tamamlamıştım. Grace ile evden çıkıp sahil kenarındaki bir kafeye gitme kararı aldık. Arabada giderken aklıma birden Harry gelmişti. Beyaz converseler.... Bana onu hatırlatmaya yeten sadece ayakkabılar mıydı?! Bu kadar mı güçsüzleşmiştim yani! Her neyse bunu dışarı vurmadığım sürece bir sakıncası yoktu. Araba durduğunda hemen indim ve deniz kokusunu içime çektim. Temiz hava iyi gelmişti. Grace'nin koluna girdim. Sahil boyunca yürürken kara verdiğimiz kafeye sonunda gelmiştik. Dışarıda rahat olamayacağım için Grace'yi içeriye sokmaya zorladım. Asla açık alanda yemek yiyemezdim. Masamıza ilerlerken bir kol beni yakalayıp kafenin kapalı olan alt kısmına doğru sürüklemeye başladı. Ahh tanrım sabah sabah bu aksiyon da nereden çıkmıştı!

"Bıraksana beni!"

Tam olarak alt kata indiğimizde ışıkları açmıştı. Ama yüzünü göremeden sıkıca bana sarıldı. Kollarını belimde hissettiğimde gerilmiştim. Bu koku,bu kollar,bu sarılma... Rüya,rüya dimi rüyaydı! Geri çekildiğinde sırıttı.

"Hayır rüya değil"

"Sesli mi düşündüm?"

"Hayır sadece seni iyi tanıyorum"

Tamam hemen karşısında erimemeliydim. Kendimi toparlayıp ona baktım.

"Ne istiyorsun benden?!"    

"Sadece beni dinlemeni lütfen"

"Konuş o zaman"

"Ben şey çok üzgünüm Sky ama yapmak zorundaydım."

"Neyi?"

Ahh yarım saattir ne geveliyordu ağzında.

"Şey Sky ben ayrılmak istiyorum"

"Zaten ayrıldım ki ben Harry. Eğer ayrılmasaydım peşinde koşardım dimi."

"Sanırım"

"Asla peşinde koşmazdım seni aptal! Seni gercekten sevmiştim ama sen Taylor'ı tercih ettin"

"Ben de seni seviyorum!"

Yukarıdan bir adam indi ve depoya ilerledi. Ama onu takmadık.

"Of ne sevmesi sevmiyordum! Sadece tek gecelikti tamam mı?! Bitti."

"Tamam."

Kanım damarlarımdan çekilirken o sadece çekip gitmişti. Sadece 1 gecelikti... sözleri kafamda yankılanırken Grace'nin yanına çıktım. Gayet güçlü bir tavır sergiliyordum. Zaten beyefendinin yanında Taylorcık vardı. Sarı sürtük! Grace'ye eve gidince anlatacağıma dair mesaj attım ve hiçbirşey belli etmemiştim. Madem herşey tek gecelikti benim de davranışlarım ona göre olacaktı. Bundan sonra onun başını daha çok yakacak ve onu pişman edecektim.