-26- Şans

3.4K 102 9
                                    

Medya; Berke.

Dostluk, bu hayattaki en değerli kazançtı bana göre.

Ne yaparsan yap her zaman ve her koşulda yanında olurdu. Yanlışında uyarır, doğrunda destek çıkardı. Seninle ağlar, seninle gülerdi.

Ben çok zengindim. Öyle güzel dostlarım vardı ki bu konuda çok şanslıydım...

"Anlat hemen, meraktan çatlayacağım! Neler oldu bugün?"

Çağla'nın heyecanla sorduğu soruya karşın gülümsedim ve kollarımın arasındaki yastığa iyice sarılırken omuz silktim.

"Pek bir şey olmadı aslında... Saçlarımı görünce çok şaşırdı ama beğendiğini söyledi." Gülümsedim. "Sonra da ödevi yaptık. Yani hiçbir şey olmamış gibi davrandık ikimizde..."

Didem anlattıklarım üzerine alt dudağını sarkıtarak, "Belki o da senin gibi düşünüyordur. O yüzden öyle davranmıştır..." dedi.

Bu akşam için kızlarla buluşma kararı almış ve en uygun yer olarak da benim odamı seçmiştik. Üstümüzde pijamalarla... Ve sonra benim Furkan'ı sevdiğimi Didem'e de söylemiş ve bunun bir sır olarak kalması gerektiğinden bahsetmiştim. Duyduğunda tahmin ettiğim kadar şaşırmamıştı. Zaten bakışlarımdan belli olduğunu ve hatta Furkan'ın da beni sevdiğini düşündüğünü söylemişti.

Çağla da onu desteklercesine başını salladığında oflayarak yüzümü yastığa gömdüm ve başımı kaldırmadan konuştum. "Bu konuyu kapatabilir miyiz? Her şeyi zamana bırakmaya karar verdim... En azından şimdilik."

Sesim boğuk ve tuhaf çıktığı için başımı kaldırıp Çağla'ya döndüm. "Sen anlat şimdi! Ne yaptınız Ali'yle?"

Çağla kıpırdanarak hafifçe doğruldu ve kocaman gülümseyerek coşkuyla konuştu. "Barıştık!"

Gözlerim büyürken birkaç saniye sessizce birbirimize baktık ve sonra aynı anda bir sevinç çığlığı attık.

"İnanamıyorum! Sonunda ya!" diye bağırdıktan sonra hızla öne atılarak ona sarıldığımda dengesini sağlayamayarak geriye doğru düştü ve tabii ben de onun üstüne

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İnanamıyorum! Sonunda ya!" diye bağırdıktan sonra hızla öne atılarak ona sarıldığımda dengesini sağlayamayarak geriye doğru düştü ve tabii ben de onun üstüne.

Aynı anda, çığlıklarımızı duyan annem kapıyı abanmak suretiyle açmış ve "Ne bağırıyorsunuz akşam akşam?" diyerek bizi azarlamıştı.

Çağla beni üstünden yana doğru iterek anneme dönüp gülümsedi. "Kızma Gülay Sultan, sustuk bile."

Ben de düştüğüm yerden toparlanıp anneme doğru dudaklarıma fermuar çektiğimde tehditkar bir bakış yolladıktan sonra kapıyı kapatarak çıkmıştı.

"Nasıl oldu? Anlat hemen!"

Didem'in heyecanlı sesiyle birlikte tekrar Çağla'ya dikkat kesildim. Ve o da derin bir nefes alarak yüzündeki büyük gülümsemeyle anlatmaya başladı.

Sevgili ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin