1 Yalnız değil (bölüm 3)

662 28 5
                                    

Brie: Gerçek şu ki... Sean daha şiddetli ve kıskançtı. Ondan ayrıldım ama işimde, evimde görünmeye devam etti. Beni öldüreceğini sanıyordum. Bir yasaklama emri aldım, ama ihmal etti. Caddenin karşısındaki arabasında oturuyordu, bana bakıyor ve gülümsüyordu. Polis yardım edemedi.

Jonah: Brie, ne yaptın?

Brie: Bir yıl önce Sean'ı aradım ve sadece konuşmak istediğimi söyledim. Benimle kulübede buluşmasını söyledim ... Bir yerde yalnız kalabiliriz.

Jonah: Neden bunu yapasın ki?

Brie: Kendimi korumak zorundaydım. Tek yol buydu.

Jonah: Ne yaptın Brie?

Brie: Şarabındaki uyku haplarını ezdim. Onu ormana gömdüm.

Jonah: Ah tanrım Brie.

Brie: Fakat birkaç hafta önce telefonundan mesaj almaya başladım ... Birinin bana şantaj yapmaya çalıştığını sanıyordum.

Jonah: Bu yüzden gerçekten kabine gittin mi? Bunu benden sakladığına inanamıyorum.

Brie: Seni dahil etmek istemedim.

Jonah: Yapamam. Şu anda yapılacak çok şey var. Güvende olduktan sonra bununla ilgileneceğiz.

Brie: Jonah, başka bir şey buldum ...

Jonah: ???

Brie: "Ben" sana dün gece kaç video gönderdim?

Jonah: Sadece bir tane.

Brie: Bu telefonda almadığın bir sürü daha var. OMG ... bu en kötüsü ... (Brienin uyurken videosu)

Jonah: Aman Tanrım...

Brie: Uzun zamandır beni izliyor olmalı.

Jonah: Ne zamandır burada?

Brie: Daha burada mısın?

Jonah: Hala 10 dakika sonra.

Brie: Ben sadece. Bunun olduğuna inanamıyorum. Sonsuza dek hayatımdan çıktığını sanıyordum. Ve seninle aylarca sonra tanıştığımda. İkinci bir şansım olduğunu sanıyordum. Seni bu işe dahil etmek istemedim. Seni seviyorum.

Jonah: Bundan kurtulacağız.

Sean grup sohbeti başlattı.

Sean: Peki bu ne olacak? Gerçek, yalan mı yoksa benzin mi?

Jonah: Bana gerçeği söyledi, Sean. Bana seni öldürmeye çalıştığını söyledi.

Brie: Yes. Ona her şeyi söyledim. Çok üzgünüm.

Sean: Anlıyorum. Beni neden öldürmeye çalıştığını biliyor musun Jonah?

Jonah: Onu korkutuyordun. Takipin onu kenara itti. Lütfen onu dışarı çıkar.

Sean: Brie. Bu, şu ana kadar yalan söylediğin ikinci insan.

Sean grup sohbetinden ayrıldı.

Jonah: Bu ne demek oluyor?

Brie: Bilmiyorum.

Jonah: Onu dışarıda görebiliyor musun? O şimdi ne yapıyor?

Brie: AMAN TANRIM. Bir kibrit yakıyor.

Johan: Kahretsin!

Brie: O sadece gülümsüyor. Parmaklarında tutuyor.

Jonah: Bir sebep olmalı. Brie o gece hakkında bir şey var. Bana söylemedin mi?

Brie: HAYIR. Jonah. Kibriti düşürdü.

Jonah: PENCEREYİ KIR. Oradan çık.

Brie: Ama dışarıda beni bekliyor! Pencereyi kırıyorum. Jonah.

Jonah: Brie? Brie yaptın mı?? BRIE?!

20 dakika sonra

Sean: Uyan.

Brie: Ben nerdeyim? Hareket edemiyorum. Ben bir şey göremiyorum.

Sean: Biliyorum. Yerin 6 metre altında bir tabutun içindesiniz. Jonah'a bütün gerçeği söyleseydin daha kolay olurdu.

Brie: ÇIKAR BENI!

Sean: Beni diri diri gömdün ve beni ölüme terk ettin. Ama sana yaşaman için bir şans daha vereceğim. Şimdi küçük bir oyun oynayacağız ...

Yalnız değil 4 bölümde Seanın ne planladığını öğrenmek için oylayın ve yorum yazın!

Korkunç mesajlaşmalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin