Candy Shop

"İyi akşamlar, Sweet Mix'e hoş gediniz. Size nasıl yardımcı olabilirim?" Jimin kibarca selamladı çünkü dükkanın çanının çaldığını ve potansiyel bir müşterinin içeri girdiğini duymuştu. Üzerinde çalıştığı cupcakelerden birinin tasarımını bitiriyordu, bu yüzden kimin geldiğine bakması ve görmesi birkaç saniye sürdü. Fakat,  güzel sarı saçlı ve kare gülümsemeli uzun adamı fark etmesi üzerine, Jimin hemen şekerli krema torbasını aşağıya indirdi ve daha çok, diğerinin kendisine doğru koştuğunu görünce, o da neredeyse tezgahın oradan sırıtan adama doğru koştu.

Uzun adam kollarını uzattı ve Jimin'in onlara doğru koşması diğerinin kıkırdamasına sebep oldu, Jimin diğeri kendisini sıkı sıkıya kucaklıyorken mutlu bir şekilde ciyakladı, asla bırakmak istemiyordu.

"Ne zaman geri döndün? Bir hafta daha kalacağını düşünmüştüm? Ve burada ne yapıyorsun? Öyle ya da böyle, seni gördüğüm için çok mutluyum!" Jimin mutlu bir şekilde dolaştı.

"Seni görmek de çok güzel Minnie. Daha biraz önce döndüm ve apartmanımıza gittim. Orada sana sürpriz yapmak için bekliyordum ama seni görmeyi çok istedim, bu yüzden onun yerine işine  gelmeye karar verdim." Diğer adam Jimin'i çok mutlu bir şekilde kucaklarken söyledi.

"Hmm, ben de seni çok özledim Tae!" diye bağırdı ve biraz geri çekilip Taehyung'un yanağını öptü. "Aw, tüm aldığım bu mu? Birbirimizi uzun bir süre görmedik ve bütün aldığım yanaktan bir öpücük mü? Peki ya dudaklar?" Taehyung oyuncu bir şekilde somurtarak sordu ve Jimin'den bir kıkırdama kazandı.

"Birbirimizi uzun süre göremememiz kimin hatası acaba?" Jimin eğilmeden ve Taehyung'un dudakları ile tatlı bir şekilde buluşmadan önce sordu. Taehyung Jimin'i daha da yakına çekerken öpücüğe hevesle karşılık verdi ve dilini diğerinin dudaklarından geçirerek ağzına girmeye çalıştı.

"Aman Tanrım, neler oluyor?! Jimin?!" Dükkan sahibi, çalışanın tanımadığı biri ile öpüştüğü anda geldiğinde alarm sesi gibi çaldı.

Bir kere daha kıkırdadı, Jimin Taehyung'dan biraz uzağa çekildi yani arkasını döndü ve ona dehşete düşmüş gibi bakan Jin'i cevapladı.

"Hyung, Taehyung ile tanış, denizaşırı seyahatinden yeni geldi." Jimin normalden daha parlak bir gülümseme ile tanıştırdı. Jin bilgiyi aldı onu gülümseyerek ve el sallayarak selamlayan Taehyung'a göz gezdirdi.

"Bir saniye bekle... Taehyung? Kayıp şeker çocuk Taehyung?" Jin genişlemiş gözleri ile sordu.

"Kayıp şeker çocuk? Aman tanrım, hala bu hikayeyi insanlara anlatıyor musun?" Taehyung eliyle yüzünü utançla kapatırken sordu.

"Evet! Harika bir buzkıran!" Jimin, Taehyung'un elini tutup genç olanın yüzünden uzaklaştırırken mutlu bir şekilde cıvıldadı ve ona ışıltılı bir şekilde gülümsedi. Taehyung cidden Jimin'in tatlılıklarına dayanamıyordu.

"Ah, beni insanlarla tanışmadan önce utandırıyorsun," Taehyung elini Jimin'nin yanaklarına getirip onları sıkıştırmaya başlarken söyledi, Jimin'nin yüzünün nasıl sevimli olduğunu görünce yumuşaklığının keyfini sürdü.

"Bo bonom hotom doğol!" Jimin yanakları sıkıştırılıp burnu ezilirken Taehyung'a yanaklarını bırakmasını mızmızlanırken söyledi.

"Nasıl senin hatan değil?" Taehyung sordu fakat yumuşayıp kısa olanın yanaklarını kıstırmayı bıraktı ve onun yerine onları okşadı, eğilmek ve üzerlerine çok fazla öpücük kondurmak istedi. Jimin memnuniyetle iç çekerken ellerini Taehyung'un ellerinin üstüne koydu ve Taehyung'un bunu yapmasını sevdiğini belirtmek için kafasını ellerine yasladı.