Loney ( bir lanet karanlıkta sır)

Olay

Tarih:2001
LONEY KAYBOLDUĞUNDAN BERİ YAKLAŞIK BİR AY GEÇTİ.
Yanny law

Günlerden salı , olay mahalli şu an araştırılıyor,olay mahallinde polisler , bir kaç dedektif, başlarında ise yanny law var.
Stewe(polis):
İZler her geçen gün çoğalıyor ama nedense yollarımız kısıtlanıyor!
Jackape(müdür):
Bana bak Stewe bilow bu ses tonu ile kovulmaya çalışıyorsan derhal defol!
Bir bilow polisi ailesi için bunları yapmak istemez galiba? Ha öyle mi?
Derhal dedektifi getir !

Stewe:
Hangisini müdürüm yani 7 tane v-
Jackape:
Kes!en başındakini getir.
Stewe çıkarken jackape'jn gözlerinde iyi bir şey olmayacak gibi bir benimseme vardı. Srewe hızlı adımları ile koşarcasına kapıdan çıkarken yavaşlamaya karar verdi çünkü tabanlarının çelikten oluşundan sesler ortalığı inletebilirdi.kapıyı kapatamadan kaçarak çıktı .

Olay tam olarak armoni kasabasında gerçekleşmişti.Son 2 haftadır kasabada araştırmalar yapılıyordu. O civarlarda yaşayanlara, evlerin sahiplerine, iş olarak arada sırada gelenlere yapılarak başlanmıştı fakat kimse sanki LONEY ismini ilk kez duymuşsa  benziyorlardı ama Yinede  şu ana kadar kimse bilmiyorum diye de geçiştirmemişti. Herkes bir cevap vermek istiyor ama bir bilgi sahibi değilmişler gibi kekeliyorlar , kelimeleri yutuyorlar ve cümleleri çok gereksizce uzatıyorlardı.

2.BÖLÜM ARAŞTIRMA
Olay saatini bulabilmek için dün öğleden sonra araştırmaya dosyaların çoğunu alıp kasabaya vardılar. Küçük bir spor arabayla yaklaşık 34 -37 km uzaklıktaki kasabaya çıktılar . Arabada yanny,yardımcısı aynı zamanda şoför(bazen çaycısı...) mark,Notlar alması için dedektif Stephan vardı.
Yanny arkada dosyaların sayfalarını hızlıca çeviriyor,adeta canavar gibi hem gergin hem kızgın  bakışlar atıyordu ara sıra.
Aslında kimse bu olayı çözme derdinde değildi , herkesin korktuğu bir şey vardı. Acaba katil kimdi?
Katil var mıydı? Yoksa sadece bir kayıptan mı ibaretti?
Herkes bir seri katil olduğunu düşünüyordu çünkü üzerlerinde hiç olmadığı kadar bir baskı vardı, bu olay sonuçlanmazsa sanki hepsi tümden biteceklerini hissediyorlardı. Biri dışında:Yanny
Yanny ise dosyalarla bir iletişime geçmişti , öyle ki gören konuştuğunu soyalara soru sorup cevapladıklarına inanabilirdi.
Yolun tam kenarında bir ev vardı .ev ağaçtan , kahve ve kırmızı renklerini barındıran bir şekle sahipti. Durdular ve arabadan indiler.
Eve ilk adımı dedektif attı, haliyle...
Yanny çevreyi izleyerek küçük küçük adımlarla ilerlerken koca bir taşa çarptı nereden çıkmıştı bu şimdi.
- uhhh ! Biraz etrafına baksan iyi olur.

- ben baktığımdan emin değilim ama buranın normal olduğundan da emin değilim.
- evet bay mark , neredeyse yarınız kadar olan taşa çarptı ve bu da bir hayli salaklık.
- bay dedektif işinize dönün ve lütfen not alın!
Bayan yanny pantolonunu iki eliyle çırptı. Saçları resmen elektriklenmişdi ama hiç düzeltmekle uğraşmaz bir hali vardı ve bu sefer hızlı adımlarla yürümeye koyuldu. Boyuna umutsuzluk vardı yüzlerinde.
Kimse böyle bir şeyin içinde olmak istemezdi değil mi? Evlerinde bir çayla oturup arada gazeteye bakmak bin kat daha keyifli olurdu. Evin merdivenine vardılar. O sırada yanny'nin gözlüklerinin camı buğulanmıştı.bir anda bembeyaz oldular , gözlüklerini çıkarmak zorunda kaldı. Bu daha kötüydü. Gözlerinin içine sanki bir şeyler batıyormuş gibi oldu . Ve vazgeçip gözlüğü geri taktı. Şu an ayrıcalıklı konumdaydı . Mark şu an acı çekiyora benziyordu.
- ahhhhhhh! Bu ne . Gaz , hava ! Aaa!!
- mark tamam sakin ol ! Gözlerini yummayı dene!
- olmaz yanny, olmaz! Daha çok çok!
Dedektif şapkasını eliyle yüzüne getirdi, havayı eliyle itermişçesine elini sallıyordu.
Sonra aynı acı yanny ' e geldi.
Eve girmeye karar verdiler. Kapının kilitli olduğunu düşünerek kapıyı humarsızca yumrukladılar.
- Açın acilen biz loney olay mahallinden geliyoruz! Derhal açın !
Kapı sertçe yere çarptı . Kapıyla birlikte çarkta yete devrildi. Kapıya o kadar yüklemişlerdi ki kapı ilk dakikasında yere devrilivemişti.
Gözlerindeki acıları biraz olsun hafiflemedi ama koşarak girerken oluşan rüzgar onları biraz olsun serinletebildi.
- Lanet olsun bu işe ! Neden bi buradayız ha biri bana açıkalsın! O lanet olası müdür olacak pislik yüzünden değil mi?

- MARK YETER! Hiç mi düşünmüyorsun. Yaklaşıyoruz!
( lütfen hikaye ile ilgili isteklerinizi, beklentilerinizi dile getirin dikkata alacağım)

- böyle mi yaklaşıyoruz ! Kaç haftadır yaklaşıyoruz diyoruz ama fark etmedin mi ha ? Her seferinde daha da çok uzaklaşıyoruz!!
- Gerçekten de bunu mu düşünüyorsunuz? Sahtekarlığı bırakın ve derhal kendinize gelin! Bay dedektif patric sizde çabuk olay mahallinden daha büyük bir araç ve daha büyük bir ekip iste.

Patric koşarak gitti şapkası havaya tam uçacakken eliyle kaptığı gibi arabaya attı , tam gaz gitti. Adeta onları terk edecekmiş gibi ama öyle değildi tabiki.
Kulakları çınlatan bir ses geldi o sırada.
Yanny kulaklarını anında kapattı ikisinde bu sesten rahatsız olmuşa benziyorlardı.
Mark ise dizlerine çökmüş yere dişlerini sokarken kulakları kapalı duruyordu. Ses gittikçe gıcık edici hale geliyordu. Birbirlerine bir şeyler diyorlardı ama hiç biri denilenleri duyamıyordu. Bir noktadan sonra kendi seslerini duyamaz hale geldiler.
Ve bir anda öyle bir şey oldu ki sesleri tamamen kesildi.