Bölüm 44

3K 169 28
                                    

İşte geldim millet! Sınavlarımdan kurtuldum ve çok mutluyum. Artık eski düzenimize dönebiliriz. Hadi sizi merakta bırakmadan bölümümüze geçelim. Multide; şebeğimiz Kerem var.
İyi okumalar...

Yiğit sinirlendiğini belli eden sesiyle "Hadi ama artık!" dediğinde acı dolu bir şekilde gözlerimi araladım ve "Ama Yiğit, bu gün pazaaar." diye yakındım. Bu tavrıma göz devirerek "Ben bu akşam gideceğim ama yenge, o yüzden kalk da biraz vakit geçirelim." deyince ağlarcasına başımı Ediz'in göğsüne geri bıraktım. Yiğit sıkıntıyla "Yarım saattir sizi uyandırmaya çalışıyorum. Lütfen acıyın biraz bana. Ha?" dediğinde Ediz iç çekerek hafifçe sırtımı okşadı ve "Kalk hadi pantercik. O gitse Keremler gelecek." diyerek benim oturur pozisyona geçmemle doğruldu. Uykulu bir şekilde gözlerini ovuştururken "Saat kaş diye sorduğunda Yiğit kolundaki saate bakarak "Yedi buçuk." diye cevap verince Ediz'le aynı anda gözlerimizi büyüttük.

Ediz ona bir kaç küfür sıralayarak yastığı sert bir şekilde yüzüne patlattığında Yiğit gülerek yastığı yakaladı ve "Öğlen on ikide pikniğe gidemezdik." diyerek kendini savundu. Kaşlarımı çatarak "Piknik mi?" diye sorduğumda başını sallayarak beni onayladı ve "Çocukken Edizlerle çok giderdik. Amerika'da pek vaktim olduğu da söylenemez. Bu yüzden gitmeden yaparız diye düşündüm. Zaten her şey hazır. Bir tek sizin uyanmanızı bekliyorduk." dedi. Üstümdeki pikeyi atarak "Keşke söyleseydin. O zaman daha erken kalkardık. Bizi uyandırmak biraz zordur." dediğimde alayla güldü ve "Onu fark ettim. Keremler her gün sizi nasıl uyandırıyor?" diye sordu.

Ediz göz devirerek "Kerem beyinsiz biri gibi görünse de konu beni uyandırmak olduğunda yaratıcı fikirleri var." dediğinde gülerek tepki verdim. Yiğit de gülerek bana katıldı ve "Ben çıkıyorum. Hadi siz de hazırlanın. Rahat bir şeyler giyin üstünüze. Biz de eşofman falan giydik zaten." diyerek kapıya yöneldi. Onun odadan çıkmasıyla Ediz kendini yatağa geri bırakırken ona doğru dönerek kolunu sarstım ve "Hadi bay ukala, yatma." dedim. Gözlerini hiç açmadan "İki gündür adam akıllı uyuyamıyorum lan, bana da yazık." dedi.

Gülerek "Sanki ben senden çok farklıyım." dediğimde sıkıntıyla iç çekerek gözlerini araladı ve üstüne doğru hafifçe eğilmiş bana bakarak "Doğru, sen de hayatını benim arkamı toplayarak geçiriyorsun." dedi. Göz devirerek "Saçma sapan konuşma Ediz. Senden daha önemli biri mi var hayatımda da onunla uğraşacağım." dedim ve "Hadi kalk da üstünü değiştir." diye ekleyerek yataktan kalktım. Oturduğum yerden hızlı bir şekilde kalktım diye sanırım, birden başım dönerken elimi alnıma koyarak geriledim ve kendimi yatağa bıraktım. Ediz bu hareketimle panikleyerek arkadan kollarımı tutup "İyi misin güzelim?" diye sorduğunda gözlerimi araladım ama hala etrafın baş ağrıtacak bir şekilde parladığını görünce tekrar kapatarak "İyiyim, hızlı kalktım diye başım döndü birden." dedim.

Beni kendine çevirip "Kötüysen biz gitmeyelim." dediğinde gözlerimi gözlerine kenetledim ve hafifçe tebessüm ederek "İyiyim ben bay ukala. Sana dedim, arada böyle oluyorum." dedim. Çatık kaşlarıyla beni süzüp "Çok hızlı kilo verdin, ondan bunlar hep." dediğinde genişçe sırıttım ve omuz silkerek "Ne güzel işte, kilo almak kadar kolay bir şek yok benim için. Unuttun mu, ne bulsam yerim ben." diye neşeyle konuştum. Ediz benim bu halime gülerek dudaklarıma hızlı ve küçük bir öpücük bıraktı ve "Öyle olsun bakalım, obur sevgilim benim." diyerek yanımdan kalkıp banyoya yöneldi.

Yanaklarımdaki sıcaklık ve kalbimin hızlı atışlarına yüzümdeki tebessüm de eşlik ederken içeri girmeden "Bana da bir şeyler ayarla." deyince ona "Tamam." diye seslenerek dikkatli bir şekilde ayağa kalktım ve Ediz'in dolabına yöneldim. Kendi kendime her zaman olduğu gibi bir şarkı mırıldanarak dolabı açtıktan sonra elimi çeneme koyarak "Ne giysek ki?" diye mırılandım. Ediz'in eşofmanları bana çok büyük geldiği için çok ev hali duruyordu. Bu yüzden onları giymek istemiyordum ama başka da ne giyebilirdim ki?

YETİMHANE 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin