canım(!)sıra arkadaşım

118 10 9
                                    

MULTİDE; Soğuk ve sert bakışlı adamımız
(Araf)

İyi okumalar❤

Girdiğim transtan çıktım ve sorduğu soruları cevaplamadan önce gözlerimi şöyle bir etrafta gezdirdim.
Yine meleklerin masasındaki sert ve soğuk bakışlı çocukla göz göze geldik. Hafif kaşlarını çatmış, düşünceli bir hali vardı. Ani bir hareketle masadan kalkıp üzerime doğru yürümeye başladı....
Şimdi ne oldu yaa?

Ben ona anlamaz bakışlar atarken o goözlerini gözlerime hapsedip üzerime gelmeye devam etti. Tam yanıma ulaşıp ondan gelicek hareketi beklerken o omzuma sert bir şekilde çarpıp yanımdan defoldu gitti.

Çarptı!!

Banaa!!

Lan bana çarptı!!

Hemde bilerek!!

Ulan sen benim elime düşersin. Maymun kılıklı şempanze seni.(çarpıldım )

Oğlum o değilde çocuk yunan tanrısı gibi mübarek. Allahım sen günah yazma. Çocuğa maymun kılıklı şempanze dedim demesinede çocuk en yakışıklı aktörlere taş çıkarır lan.
Emly nin kolumu çimdiklemesiyle çocuğun arkasından bakmaya son verip bakışlarımı bizimkilere çevirdim.
'Hadi' der gibi kafamla işaret yapıp yemek haneden çıktık.

/\/\/~/\/\/~/\/\/~/\/\/~

Yarım saat gibi bir sürede okulun yarısını gezmiştik. Derse başlama zili çalmadanda müdürün odasına gidip sınıfımı öğrenmeyi akıl etmiştim. Oradanda marcus'u revire bırakıp sınıfa geçmiştik. Emlyle aynı sınıftaydım fakat kıvırcık          -yani sam-  ve sarışın kız arkadaşı -adı çok uzundu unuttum- onlarda başka sınıftaydılar. Sınıfa girdiğimizde revirde çok oyalandığımızı farkkettim. Çünkü herkes derse girmiş hocada sınıfta yoklama alıyordu. Hoca Kafasını kaldırdığı zaman bize dönüp gülümsedi. Emiliy geç kaldığımızın için küçük bir özür faslı gerçekleştirmişti. Hoca bana bakıp yüzünden eksik etmediği gülümsemesiyle konuştu.

"Hoşgeldin Azra Dimithy. Okulumuzda olman bizim için büyük bir şeref efendim."

Nooluyo yine lan?
Olum siz nası okuyucusunuz her nooluyo diye sorduğumda soruma cevap vermiyosunuz. Yazıklar olsun. Haspamlar sizi.
Şaka şaka ;)

Haca bana doğru adımlayıp nezaketen elimi tutup dudaklarına götürdü. Tahminlerime göre yirmili yaşların ortasında ve aşırı yakışıklıydı. Hocanın sözlerine ve bu hareketine karşın emly ve sınıftakilerden ha? Nidaları yükseliyordu.

Hoca kafamın karıştığını anlamış olucakki bütün ülke Kara Hançer Cemiyetinin başını yani seni konuşuyor. Kimliğin ortaya çıktıktan sonra bütün ülkeye bomba gibi düştün. Barbaros dimithy nin kızı şuanda karşımda ve ben kendimi çok şanslı hissediyorum.

Olamaazzz! Bir bu eksikti. Yüzüme soğuk bir gülümseme yerleştirdim.

"Teşekkür ederim."

Ayakta beklemekten yorulmuştum.

"Ahh kusuruma bakmayın efendim. Lütfen boş bulduğunuz bir sıraya oturun."

Kafamı belli belirsiz sallayıp en arka cam kenarındaki boş sıraya geçtim. Emlyde kendi yeri olduğunu düşündüğüm benim iki sıra önümdeki sıraya oturdu.

Bir 5 dakika sonra kapı gürültülü bir şekilde açıldı. Bu ani olay yüzünden yerimden sıçradım. Dikkatimi kapıya verdiğimde omzuma çarpan orangutan ı gördüm. Ardından birkaç kişi daha girdi.
Hoca sinirli gözlerle onlara bakarken aralarından bi çocuk söze girdi.

" Kusura bakmayın hocam. Onun kabalığı için üzgünüm. "

Bu bana su uzatan çocuktu. Hoca anlayışla kafasını salladı.

"Kendinizi tanıtın ve boş bulduğunuz yere geçin"

Çocuk kendini ve arkadaşlarını tanıtmaya başladı.

"Adım pars, ve bu spahi"

Yanındai esmer çocuğu göstermişti.

"Bu arkadaş angela ve yanındaki lucas"

Esmer bir kızla kumral bi çocuğu göstermişti.

"Ve buda Araf."

En sonunga maymun kılıklı şempanze nin ismini söyleye bilmişti.

Araf...

Ne anlama geliyorduki?

Ama ismi sebepsizce çok hoşuma gitmişti. Onları boş verip kafamı camdan tarafa çevirip dışarıyı seyretmeye başladım. Acaba cemiyet ne zaman beni ziyaret etmeye gelicekti? Peki ben bu ziyarete hazırmıydım? Onların beni ziyaret etmesini istiyormuydum?. Hiçbir fikrim yokru ama ne olursa olsun kara hançer cemiyetiyle görüşücektim. Haa bide şu herkesin kimliğimi bilme durumu vardı tabi. Herkesin beni tanımasından ve hakkımda konuşmasından rahatsız olmuştum. Neyse ne alışırdım artık.

"Hoş geldiniz arkadaşlar. Boş bulduğunuz yere geçin lütfen."

Kafamı çevirip bakmadım. Yanım boştu. İsteyen kişi otura bilirdi benim için sorun olmazdı. Ben gökyüxünde uçan kartalı izlerken yanımda bi hareketlilik hissettim. Yine dönüp bakmadım. Masanın üzerindeki telefonum titrediğinde hemen elime alıp baktım. 
Gizli numara yazısını görünce kaşlarım çatılmıştı. Bu bir mesajdı ve gizli numaradan atılmıştı. Benim bildiğim gizli numaradan mesaj atılmıyorduki.
Neyse mesaja girip baktım.

GÖNDERİLEN; Gizli Numara

Daldın gittin. Dersle ilgilen biraz. Daha yanına oturan sıra arkadaşını bile farkketmedin.

Mesajda yazanları tekrar tekrar okudum. Bu kişi her kimde bu sınıftan olmalıydı. Ergenler gibi cevep vermeyecektim ama kim olduğunuda merak etmiştim.

GÖNDERİLER; Gizli Numara

Kimsin?

Çok beklemeden cevap geldi. Ne diyo lan bu?

GÖNDEREN; Gizli Numara

Kim olmamı isterdin?

Ardından ikinci bir mesaj daha geldi. Benimle bayağı bayağı kafa buluyorladı yaa.

GÖNDEREN; Gizli Numara

Zamanı gelince ;)

Mesajı boşverip telefonu masaya bıraktım. Kafamı kaldırdığımda kömür karası gözlerle karşılaşmayı beklemiyordum. Araf...
Yanıma araf oturmuştu ve gözlerini kırpmaksızın gözlerime bakıyordu. Yutkundum. Sadece yutkundum çünkü hiçbirşey yapamıyordum. Bana bir kal geldi. Konuşmaya çalıştım ama sanki biri ağzımı kapatmış gibi ağzımı açıp birşey diyemedim. Sonda gözlerinin etkisi altından çıktığımda konuşmaya çalıştım. Bakın çalıştım diyorum çünki sadece çalıştım.

"M..merhaba "

Odun! Gözlerime bakmaktan başka bişey yapmıyordu.
Tekrar konuşmayı denedim.

"B..bir sorun mu var?"

Veeee Kalın ve erkeksi muhteşem sesiyle bölumümüze son notayı koyar...
(Sjajsja)

"Sorun sensin!"

















Bitti

Nasıldı bölümümümüz? Araf oğlumuz hakındaki düşüncelerinizi yorumlarda belirtin.

Vote atmayı unutmayın.

Bölümü bitirdiğiniz saati yazın.

Seviliyosunuz❤

Gizemli Takipçim Bir MELEK¡¡¡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin