19.

209 10 6
                                    

Ahmet kaya - öyle bir yerdeyim ki
İyi okumalar 🌙

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladım. Dün gece geç saatlerde eve geldiğim için şimdi çekiyordum çilesini. İyice yatakta mayışmıştım. Kalksam iyi olurdu.Duvardaki saat adeta bana gülerken aniden kalktım ve yataktan indim. Geç kalmıştım. Birde uyuşukluk yapıyordum. Üzerimi giyinirken son iki gün diye geçirdim içimden. İki gün sonra yıllık iznine çıkıcaktım. Geçen seni bir yıl çalışmıştım. Ama yıllık izni kullanmamıştım. İki gün sonra kullanacaktım. Bunu düşünürken  giyinme işlemimde bitmişti. Telefonumu ve çantamı alıp çıktım. Saçımı yapmasamdan da olurdu. Saçlarım up uzundu. Kendimde tek sevdiğim kalçama kadar gelen saçlarımdı. Saçlarımı savurdum ve gelen otobüse işaret yapıp durdurdum. Hemde binip parayı elden uzattım. Boş bir koltuk görünce hemen oraya ilerledim. Oturunca galibiyet benimdi. Telefonumu elime alıp interneti açtım. WhatsAppdan 20 mesaj vardı. İyide kimden di. Hemen WhatsAppa girdim. Mesajlar Yamaçdandı. Yamaçın üzerine tıkladım.

"Benim guzel kadınım."

"Benim güzel hatunum"

"Kafamdaki kadın"

"Ben bir süre yokum"

"Beni merak etme."

"Beni bir süre göremeyeceksin "

"Tek bilmen gereken şey seni çok sevdiğim "

"Beni sevmekten asla vazgeçeme"

"Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun"

"Ben gidiyorum ama dönücem neden diye sorma bir şeyleri yoluna koyucam ve geri dönücem"

"Seni çok seviyorum kafamdaki kadın"

"Kendine iyi bak "

"Sakın ağlayıp üzülme"

"Geri döndüğümde beni bir güzel döversin"

"Olur mu bitanem"

"Seni çok ama çok seviyorum be güzelim"

"Lütfen beni sevmekten vazgeçme"

"Hoşçakal 🖤"

Ne?!

Neydi bu simdi?

Ne diyordu bu? Nereye gidiyordu? Neden bana söylemiyordu? Bırakıp gidiyor muydu?

Hemen Yamaç yazan yere tıklayıp aradım. Ama kapalıydı. Mesaj atmaya karar verdim.

"Yamaç sen ne saçmalıyorsun"(✓)

"Nereye gidiyorsun beni bırakıp"(✓)

"Bari neden nereye gittiğini söyle"(✓)

"Böyle birden bırakıp gidicek misin"(✓)

Tek tik olmuştu. Yani telefon kapalıydı. Bunu zaten aradığım zaman da anlamıştım. Kapalı olduğunu. Ne oluyordu böyle?
Neden yanıma gelip düzgünce anlayamıyordu. Belki de iş için kısa bir sehahte  gidiyordur. Kıskanırım izin vermem diye böyle yapmıştır. O zaman neden gittiği yeri sormamı istemiyordu. Kafam allak bullak olmuştu. Tek isteğim hastane çıkışı Yamaç gelecek ve her zamanki gibi beni bırakacakdı diye düşünmekdi.

..

Uzun ve sıkıcı bir günün sonunda. Hala Yamaçdan bir geri dönüş olmamıştı. Neredeydi bu adam? En iyisi evine gidip korumalara sormakdı. Hastane çıkışı hızla hastaneden çıkıp bir taksi durdurdum.

Yirmi dakikalık yol bittiğinde taksiciye parasını verip indim. Dışarı da koruma yoktu. Acaba içerdeki güvenlik kulübesinde miydi?

Bahçede duvar vardı. Duvarın üstünde ise uzun teller tellerin ucundaki dikenler eve girmeyi önlüyordu. İyide ben bu duvarlı yolu nasıl geçip bahçeye girecektim. Önce büyük demir kapının yanındaki Zile bastım. Açan olmadı. Kapıyı biraz zorlayınca zaten açık olduğunu anladım. Bu kadar kolay olacağını beklemiyordum. Hızla bahçeye girip eve doğru yaklaştım. Tam o sırada kolumdan tutulmam ile çığlığı basıp beni tutan kişiyi itecekken kendim ters bir şekilde düştüm.

Düşmüştüm ama yere değil havuza hala kim beni tuttu bilmiyordum. Yüzerken yukarı çıktım. Ve elimi havuza girmek için kullanılan merdivene koyup derin bir nefes aldım.  Kafamı kaldırdım. Gördüğüm kişi yaşlı bir bahçıvandan başkası değildi. Oda beni tanıyınca gözlerini kocaman açıp hemen elini uzattı. Burada kaldığım da bir kaç kere görmüştü beni. Ama hatırlıyor olmalıydı. Zorda olsa havuzdan çıktıktan sonra amca konuştu.

"Kızım senin ne işin var burada?"

"Yamaç nerede amca ?"dedim sorusunu boş vererek.

"Yamaç dün akşam gitti."

"Nereye ?"

"Onu bilmiyorum. Bana bahçeyle işini haldikten sonra bir daha gelmene gerek yok dedi. Bende işlerimi hallettim çıkıyordum." dedi.

Demek ki seyahat yada kafa dinlemek için bir yere gitmiyordu. Yoksa bu adamı neden çıkarsındı. Geri gelecek olsa devam ederdi amca işine. Ne yani temelli mi gitmişti?

"Amca neden gitti ? Sana  birşey söyledi mi?"

"Yok valla kızım. Bir kaç adam daha vardı. Onlarla geldi. Evdeki bir iki işini halletti yine o adamlarla çıktı. Temizlik ve yemekten sorumlu kişileri de işten çıkardı."

Şimdi herşey netleşti. Yamaç beni bırakıp gitmişti. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başlayınca hızla eve girdim. Tahmin ettiğim gibi kapalıydı. Bu yüzden boydan pencere olan salonun camına baktım. Burası açıktı içeri girdim. Yamaçın odasına çıktım. Herşey düzenli ve normaldi. Diğer odalarda da aynı kendi odama girdiğimde şaşırdım. Benim odam benim en son bu odaya girip bıraktığım gibiydi. Yamaçın evine bu zaman diliminde gelmiştim. Ama hiç burada kaldığım zamanki odama bakmak gelmemişti. Yatağı toplu bırakmıştım. Ama yerde dağınık bir puzzle vardı. Oda benimdi gece geç saate kadar bu zorlu 200 parçalık puzzle ile uğraşırdım. Onu toplamadan çıkmıştım. Ve hala yerde benim yaptığım kadar öylece duruyordu. En son su içip Masanın üstüne koymuştum hala duruyordu. Masanın üstünde burada kalan tarağım ve parfümüm vardı. Duvarda ise dün  Yamaça doğum günü için verdiğim fotoğraflar asılıydı. Dün yapmış olmalıydı. Komedinde onun için aldığım çerçeve de duruyordu. İyide temizlikçi her odayı temizlerken neden benim kaldığım odayı temizlememişti.

Daha fazla dayanamadım. Yamaçın odasına girip ağlamaya başladım. Bunları dün yapmıştı. Beni sevmese neden böyle bir şey yapsındı ki . Ama sevseydi bırakmazdı. Kafam artık düşenemiyordu. Hıçkırıkların arasından Yamaç'ın sandalyesine doğru gidip katlı bir şekilde duran dün ki kıyafetlerinden tişörtü elime alıp koklayarak ağlamaya devam ettim. Bu kokuyu nasıl unuturdum?

..

Ne kadar süre orda kaldım. Ne kadar ağladım bilmiyorum. Amca işini halledip çıkacakken benim hala evde olduğunu hatırlamış ve içeri girmişti.  Beni görünce zorlukla ayağa kaldırıp çıkarmıştı. Gece saat on bire geliyordu. Gözlerim şişmişti. Taksi durdurdum ve evin adresini verdim
Ne olmuştu bugün böyle lütfen Yamaç yarın yanımda olsundu. Ne olurdu ki.

Eveeeeeeet nasıldı?

Biraz hüzünlü azıcık ekşınlı bir bölüm olsun istedim.

Sizce Yamaç nerede?

Neden İlaydaya gittiğini söylemedi?

Gelecek mi?

Herşey bitti mi?

Bir günde ne değişti?

İlaydanın odasına neden hiç dokunamayıp onu süslediği halde bıraktı?

Yukarıdaki soruları kendinizce cevaplayıp yorumlarsınız süper olur.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Seviliyorsunuz 🦄💜

İncirler Çiçek Açtığında (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin