Multimedya: Araf KURŞUN
Bölüm şarkısı: Gnash- i hate you i love you
İyi okumalar..
7. BÖLÜM: YENİ İŞİM
Karşımda ki adamın soğuk bakışları içimi titretiyordu. Bakışları öyle soğuk, buz gibiydi ki içimin ürpermesine engel olamıyordum. Titriyordum sanki, ki genellikle korktuğumda titrerdim. Nefesimi düzene sokmaya çalıştım.
"Benden ne istiyorsun?"
Sesim öyle titremişti ki sorduğum soru ağzımdan soru değil de sanki 'beni bırak' gibi çıkmıştı. Normalde böyle bir durumda korkumu saklar ve direnmeye çalışırdım. Ama şimdi korkumu saklayamayacak kadar içim ürperiyordu. Araf bir kaç saniye yüzüme baktı. Duygularını okuyamamak beni daha da korkutuyordu. Çünkü ne yaptığını anlayamıyordum. İyi saklıyordu.
"Farkındaysan Palas denen şerefsizin elinden seni kurtardım."
Duygusuz söylediği bu kelimeler aklımda soru işaretleri bırakırken, ne demeye çalıştığını anlamaya çalıştım.
"Bir hafta kadar önce, evimdeydin unuttun mu?"
Yuzümü ansızsın incelerken gözlerini bir saniyeliğine kapattı ve devam etti.
"Seni kurtardım. Ve bunun karşılığında senden birşey istiyorum."
Dudaklarım hafifçe aralanırken korku nun verdiği refleks ile bir adım geriye atmak istedim. Atmaya çalıştım da, ama buna izin vermedi. Kolları ile belimi sardığını unutmuştum.
"Ne istiyorsun?"
Dedim âdeta aciz biri gibi. Dudakları kısa bir anlığına yukarıya kıvrılsa da, sonra saniyelik bir zamanda yüzü tekrardan soğuk bir hale büründü. Sinirlenmem gerekirken neden bu kadar korktuğumu dahi bilmiyordum. Benden ne isteyecekti.
"Evde bir yardımcıya ihtiyacım var."
Dedi. Soğuk bakışlarının altında sanki sorumun cevabını bilmek ister gibi bir his vardı. Yada bana öyle geliyordu. Belimdeki elleri biraz sıkılaşınca bakışlarım belimdeki ellerine kaydı. Derin bir nefes aldım bir anda. Kafamı hızla kaldırıp mavi gözlerine diktim.
"Benden evinde yardımcın olmamı mı istiyorsun?"
Soğuk bakışları daha da soğuk bir hal alırken korkumun bir kat daha artığını hissettim.
"İstemiyorum."
Dedim net bir dille. Bu yakınlığımız beni yeterince rahatsız ediyordu. Dudaklarımı bir anlık ısırdım. Ellerimi göğsüne koyup bütün gücümle iktirdim. Yerinden milim dahi oynamamıştı. Mavi gözleri koyu bir hal aldı. Gözlerimin içine bakarken korku ile yutkundum.
Belimdeki elleri geriliyordu. sinirlendiğini anlamak pek de zor değildi. Korku ile dudaklarımı tekrar ısırdım. Beni kendine doğru kolları yardımı ile bastırdı. Bir anda gözlerim korku ile açılmıştı. Bu fazla yakınlık kalbimin delicesine atmasını sağlıyordu. Nefesim kesilmişti yine.
"Buna mecbursun."
Sesi öyle sertti ki yakınlığımızı unutmuş korkulu gözlerle ona bakıyordum. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp iri dudaklarını araladı.
"İstesen de istemesen de."
Donmuştum. Öylece suratına bakıyordum. Söylediği cümleler sanki tehtit doluydu. Öyle tehlikeli söylemişti ki, kabul etmezsem beni öldürecek gibiydi. Mavi gözlerine baktım. Belimde ki kolları daha da geriliyordu. Bir cevap vermem gerektiği anladım o anda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN
Romance@Tüm hakları saklıdır ∆ Ses tonum ikna edici olacak ki kafasını olumlu anlamda sallayıp yüzüme yoğun bakışları ile bakmaya devam etti. Öyle yakındık ki geriye doğru adım atmak istiyordum. Bedeni bedenime değiyordu neredeyse, bu yakınlık beni rahatsı...