Mix Step

Oyun

Carmen

Yorucu bir pratikten sonra odalarımıza geçtik. Kızlara  İspanyol usulü bir yemek yaptım. Eskiden bir restorantta çalışıyordum da. Kızlar mini salonda otururken onlara yemeği getirince çıldırdılar. Hatta Eun sang elimi ısırıyordu. Ama sonunda kazasız bir şekilde yemeği bitirdik. Artık yatcaktık. Antrenmandan sonra çok yorulmuştuk. Odama girdiğimde Dila da Su da uyuyordu. Sessizce yatağıma girdim. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken saate baktım. Saat 22:10'du.

                                                                 ********************

Bir çıtırtıyla gözlerimi açtım. Saat 24:00'dı. Yerde kağıt para gibi şeyler vardı. Biraz yaklaşınca Jimin'in posterleri olduğunu gördüm. Bu çıtırtının kaynağı hırsız mıydı? Elime bir çubuk alıp sesin geldiği kütüphaneye doğru yürümeye başladım. Evet biliyorum. Çok büyük bir otelimiz var. Odaya kapının önünden bir göz attım. Bizim hırsız meğersem Dila imiş. Loş bir ışığın altında bir şeyler yazıyordu. Yavaşça yanına yaklaştım. Sanırım günlük yazıyordu. 

" Merhaba sevgili günlük. Biliyor musun biz bugün bir grup kurduk. Hem de Big Hit altında... Ayrıca Bts ve Txt ile aynı yurttayız. Bugün Jimin ile tanıştım. Ama aklımdaki tanışma böyle değildi. Herkes içinde rezil oldum. Ve iki hafta sonraki baloda Jimi ile partnerim. Onu görünce yanaklarım kızarıyor ve onunla pa..."

Devamını yazmadı çünkü beni farkedip çığlığı basacakken ağzını kapattım.

- " Şşşş, benim. Carmen. Sakin ol. "

                                                                 ********************

Birlikte sinema odasına gidip (yurt da maşallah, AVM gibi len) en öndeki koltuklara oturduk.

- " Eee Dila. Bu Jimin olayı ne? "

- " Jimin olayı, Jimin'in annesi pamuk şeker yemiş, ama büyülü, sonra da Jimin doğunca pamuk şeker gibi oldu çocuk. Ya unni ne olayından bahsediyorsun!? "

- " Bırak ya. Günlüğünü okudum, masadaki dilsizlikten sağırlığa olayını da gördüm, yanaklarını da gördüm. Daha ne göreyim yav? Şimdi açıklama... "

- " Unni ya.  Ben her normal Army gibi Jimin'i seviyorum. Belki benden çok seven de vardır. "

Ayağa kalkıp odadaki büfe gibi yerden (ben size dedim AVM diye :) iki paket cips vo kola alıp Dila'ya verdim. 

- " Anlıyorum. Seni ümitlendirmek gibi olmasın ama sen diğer Army'lerden farklı olabilirsin. "

- " Nasıl? Doğru ya. Onlarla aynı yurtta kalıyorum. "

- " Hayır. O başka avantaj. Ona bakılırsa onu görüyorsun, ona gözüküyorsun... "

- " Tamam tamam. Anladık da ne o zaman? "cipsinden yemeye başladı.

- " Dediğim gibi, ümit vermek gibi olmasın ama... Sanırım o senden hoşlanıyor. " bağırmasın diye ağzını hızlıca kapattım. Bağırmayacağı anlaşılınca elimi çektim.

- " Nerden biliyorsun ki unni? "

- " Yani seni ümitlendiriyorum ama... " bana "lütfeeeen söyle" diyen bakışlarına baktım.

- " Sana bakan gözleri görmeliydin Dila. Sanki sen bir gumihosun da büyüne kapılmış. "

- " Yaaaa?! " al işte, kızı fişeklemiştim.