10. bölüm

3.4K 240 34
                                    


Michel:

   "İyi dinleyin çünkü bi defa anlatıcam. Poldarklar..." bu sessizlik citten canımı sıkmaya başlamıştı. Yani en fazla ne olabilir ki?

Michel:

  "Aslında Poldarklar o kadar eski bi topluluk diğil yaklaşık 8 - 10 asırlık bi tarihi var. Ama kurucuları dünyanın en güçlü 10 liderinden dördü. Bu sebeple çok güçlüler. "

Luke:

  "Alex'e olan saldırıyla ne alakası var?"

Ben:

"Aynen!"

Michel:

"Bi susun da anlatıyım. Poldarkların şu anki lideri size ilk anlattığım da arkadaşım olarak tanıttığım üvey kardeşim. Ve bizden nefret ediyor. Yani ben, Sarah, Alex ve Jessy."

Alex:

  "Senin kardeşin mi var? Senin üvey kardeşin mi var? Neden kardeşin kötü bi topluluğun lideri? Bizden neden nefret ediyo? Neden bize arkadaşın olarak tanıttın?"

Michel:

  "Evet benim bi kardeşim var hem de üvey. O zaman arkadaşım olarak bilmeniz gerekiyordu. Neden kötü olduğuna ve bizden nefret etmesine gelicek olursak; daha 60 70 yaşlarındayım yani gencim o zamanlar."

Alex ve ben:

  "Yuh. Oha. Çüş. 60 70 ve gençsin." Michel bu dünyaya hoşgeldin bakışı atarken Luke burnuma dokunup göz kırptı tabi bunlar yaşanırken Tera şerefsiz bi bakış attı ve muzurca güldü umarım Luke görmemiştir. Sonrasında Michel söze devam etti.

Michel:

  "Liseye gidiyoduk."

Sarah:

"Ben de kurt olduğum için 18 yaşındaydım."

Michel:

  "Kardeşimin ismi Jay. Hepimiz de aynı sınıftaydık. İlk başlarda Sarahla çok yakın arkadaş olmuştuk. Ama daha sonrasında Sarahla aramda ki ilişki arkadaşlıktan daha ileri gitmeye başlamıştı. Saraha olan duygularımın karşılıklı olduğunu öğrendiğim zaman gidip ona açıldım ve  çıkmaya başladık. Sonra işi ilrlettik felan. Ama bilmediğimiz şey Jay'in de Sarah'a aşık olduğuydu. Baslarda bizimle konusmayi kesti. Sonra bi baktık ki bize bi not bırakıp evi terketmiş."

Ben:

"Notta ne yazıyodu peki?"

Sarah:

  "Bulamıyacağınız kadar uzak, size zarar verebilecek kadar yakınınızdayım."

   Zaten hep değer verdiklerimiz zarar vermez mi bize? Bi düşünsenize  en yakın arkadaşınızla aranız açıldığı. Bütün sırlarınızı biliyor. Eğer isterse sizi çok kolay bi şekilde rezil edebilir. Ve aynı şekilde siz de onu. Bu hayatın doğasında vardır.Ve buna bencillik denir.

     Zaten aşk kelimesi de başlı başına bi bencillik değil midir? Sevdiğiniz kişinin yanınızda olmasını istersiniz. O yanınızda olduğu için mutlusunuzdur. Ama onu seven başka bi kişi sizin yanınızda olduğu için mutsuz. Siz mutlu olmak için bi başkasını mutsuz edersiniz. Ya da tam tersi.

  Michel:

"İşte ondan sonra kimse izini bulamadı. Bizde en güçlü büyücüleri toplayıp ona bi büyü yapmaya karar verdik. Ve ona çok özel bi büyü yaptık. Bu buyü sayesinde gücünün tamamını elinden aldık. Yani en azından biz öyle sanıyorduk. Jay ve çocukken oyun oynadığımız bi zaman da yanlışlıkla Jay elimi ısırmıştı ve bi miktar kanımı emmişti.Bu yüzden yarı melez gibi bişey olmuştu. Yarı melez olduğundan dolayı gücünün tamamı asla elinden alınamıyormuş. Ancak öldükten sonra onun bütün gücü başka bi meleze transfer edilebiliyormuş. Tabi biz bunu büyüyü yaptıktan çok uzun bi süre sonra öğrendik. Jay büyü gücünün hala olduğunu öğrendikten sonra arada buraya gelip ben ve Saraha büyü yapmaya başladı."

Kurt Okulundaki MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin