Grace ile kafeden çıkıp alışveriş merkezine gittik. Olduğunca kafamı dağıttıktan sonra eve döndük. İkimizin harika bir plana ihtiyacı vardı. Hem Niall hem de Harry'i geriye toparlamak için. Ama bunu sonraya atmalıydık çünkü şuan bara gitmek için hazırlanıyorduk. Hatta Ashton ve Luke'u da çağırmıştık. Ashton son zamanlarda oldukça fazla yanımda olmuştu. Çok iyi bir dosttu. Grace ile hazırlanıp çıktık. Ashton ve Luke ile barda bir araya geldiğimizde saat daha 10.30 du ve bu bizim için erkendi. Millet 11.30'da falan kopmaya başlıyordu. Biz de kalabalıkla dans etmeyi seviyorduk. Bu akşam bar her zamankinden kalabalıklaşmaya başlamıştı. Tam 11.30'da Djlerden birinin yanına gittim ve David Guetta'nın Gettin Over You parçasını açtırdım. Grace ile çılgınlar gibi dans etmeye başlamıştık. Tabi o kadar shouttan sonra bu gayet normaldi. İyice dağılmıştık. İkimiz pistte dans ederken karşıdaki gözler gözlerimle buluşunca küçük çaplı bir baş dönmesi geçirmiştim. Yeşil gözler... bu oydu! Ve beni izliyordu hem de dans ederken. İşte o an aklımda bir yıldız parlamıştı. Onu böyle kandıracaktım. Ash'i yanıma çağırdım. Tabiki onu Ash ile aldattığımı düşündürmeyecektim. Onu dansımla kandıracak ve süründürecektim. Bu arada ben ne ara bu kadar yoldan çıkmıştım (!)
Ash'e sırtımı Harold'a da önümü dönmüştüm. Arkaya doğru kollarımı Ashton'a dolayıp dansıma devam ettim. Tam ona karşı dans ediyordum ve eminim ki şuan beni arzuluyordu ve ulaşamıyordu. Bunu şuan gözlerinden okuyabiliyordum. Mükemmel dansıma devam ettim. Ashton'da bana ayak uydururken Harry'nin tek geldiğini farkettim. Buna rağmen yanında tek kız bile yoktu. Pis ayyaş (!) Ona iğrenmiş bakışımı atıp Ashton'a döndüm dansıma öyle devam ettim. Başımı Ash'in omzuna koydum. Omzumun üstünden fısıldadı;
"O da burada"
"Gördüm"
"Ve senin kalçalarınla meşgul"
"Pislik yapma umrumda değil o ayyaş"
"Evet tabii"
"Ashton!"
"Tamam kedi kız sakin"
Çılgınca kahkaha atıp keyfime baktım. Gece bitiminde eve döndüğümüzde Grace'ye planı patlatmaya hazırdım.
"Hadisene Sky çatlatma insanı!"
"Tamam tamam dinle"
Önce Harry'le ilgili kısmı anlattım. Artık sıra plandaydı.
"Şimdii onu öyle gördüm. Gözleri beni görünce parlamıştı ve planım şu artık o bara her akşam gideceğim ve sonunda onu kendime çekip süründüreceğim!"
"Sakın bunu yaparken sürtüklerin arasına karışma!"
"Grace aptal mısın?! Ben ve sürtüklük haha!"
"Tamam ya bişey demedik"
"Aferim ayağını denk al."
İkimiz de aynı anda bir kahkaha patlattık.
-3 gün sonra-
Tahmin ettiğim gibi Harry her akşam buradaydı ve bu benim işime geliyordu.Neredeyse her akşam Ash yanıma geliyor birlikte eğleniyorduk ama bu akşam farklı bir çocuk yanıma yaklaşmıştı ve hoş birine benziyordu. Sohbeti iyiydi belli ki içmemişti. Ona shot atmayı teklif ettim ve iddiaya girdik. Ben en az 15 shot atarsam ona kız ayarlayacaktım ama o atarsa beni alacaktı. Her türlü o kazanıyordu ama o anki beynimin uyuşukluğundan nasıl bir iddia olduğunun farkında bile değildim. Shotları attıkça beynim uyuşuyordu. Daha 6 shot olmuştu ama o beni geçiyordu. Bir anda 7. Shotı atarken midem ağzıma geldi ve direk tuvalete koştum. İçimi rahatlatırken bir el elimi kavramıştı. Kustuktan sona kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. İçerisi erkeklerle doluydu. Aman Tanrım! Erkek tuvaletine girmiştim! Hemen dışarı çıktım ve aynı el yine elimi kavradı. Suratına baktım. Yeşil...
"İyi misin ?"
"Evet"
Elimi çekmek istediğimde bırakmadı.
"Seninle birşey konuşmak istiyorum"
"Ben istemiyorum"
"Hadi ama aymış olman gerek"
"Olamam"
Beni dinlemeyip bacaklarımdan tutup sırtına attı ve arabaya taşıdı. Kaçamıyordum çok güçsüzdüm. İçki her yerimi uyuşturmuştu. Beni evine götürmüştü. Olamaz yine aynılarını yaşamak istemiyordum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOT A LOVE STORY (HARRY STYLES FANFİCTİON)
FanficEvet her şey çok güzeldi değil mi? Hayatım hep gülmekle geçiyor durmadan eğleniyordum. Günler öyle çabuk saatler öyle hızlı geçiyordu ki sanki sonsuzluğa ulaşmız gibiydim. Peki siz hiç tanımadığınız biriyle konuşup hayatınızın içine ettiniz mi? Sanı...