SON KEZ SON NEFES...

16 1 0
                                    

Unutulmuş aşklar gibi yorgun ve kimsesizdi umutlarım. Yaratılıştan beri sıragelen zamanı durdurabilmişti oysa ki. Ta ki gidene kadar... Sadece o gülümsemişti sanki, sadece o bakmıştı yüzüme ve sanırım sadece onun gözleri dolmuştu gözlerime. Kim bilir daha nice gözlere bakmıştı gözleri. Peki onlara da bana baktığı kadar anlamlı bakmışmıydı? Ya da gülümsemiş miydi onlara da bana gülümsediği kadar tatlı? Bilinmez... Yalnızca ilk gün nasıl sevdiysem, öyleydi o'na olan sevgim.

An be an katlanarak giden sevgim miydi beni ölüme sürükleyen, yoksa sadece yazdıkça anlamsızlaşan dizeler mi?

Tesadüf müydü tüm bu olanlar, yoksa kaderin birer cilvesi mi?

Sevdiğim kadar mı anlayabilmişti beni, yoksa anlatabildiği kadar mıydı sevgisi?

Sondu o. Son umudumdu.

Bir kar topunun çığ olup öldürdüğü insanlar kadar acımasız, pencerenin karşısında soğuktan ölecek olan kuşu evine alacak kadar merhametliydi.

Hep çatıktı kaşları fakat bir o kadar da yaşlarla doluydu gözleri, masumdu bakışları.

Özlemiştim, gözlerindeki sonbahar ışıltısını. Her bakışı, dakika dakika yapraklarını toprağa geri veren bir ağacın gözyaşları kadar derin ve çaresizdi.

Bir daha geri dönmeyeceğini bile bile 'görüşürüz' demek kadar saçma olarak geçen her saniye, yaydan çıkan bir ok misali sert, acımasız ve bir o kadar üzücüydü.

Düşündüğüm tek şey, bir an bile vazgeçemeden duyduğum aşk ve özlemdi. Saatlerce oturup ağladığım gecelerin hesabını verecek birinin olmaması değildi beni üzen, bu gözyaşlarına sebep olan da değildi. Yalnızca tüm yaşanmışlıklar gözlerimin önünden geçerken aynı zamanda tarihin en derinine gömülüyor olmasıydı.

Yaşanılanlar yalnızca yürekte, kalpte anlam bulur, bilmeyen gözler anlamdıramaz bunu fakat her geçen saniye kalpte kapatılmayacak derin yaralar açar. İlk günden beri sol yanımda büyük bir aşkla taşıdığım sevgilime son kez... Son kez veda ediyorum. Günlerce dönmeyeceğini bildiğim halde vazgeçilmez anılarımızı tarihin tozlu sayfalarına yazarken, gözlerimden süzülen iki damla yaş ile varlığımı hissediyorum. Yokluğuma doğru, sonsuzluğuma doğru... Her içime çektiğim nefeste, sigaramın gıdım gıdım yanan tütünlerinin kendini taşıyamayıp yere süzülen parçalarından kopan taneleri kadar boş artık hayat, kaybolan gözlerinin ardından... Her soğuk kış akşamında, toprağa kavuşmayı bekleyen kar tanelerinin özlemi var. Ölümü bekleyen bir idam mahkumunun sessiz haykırışı kulaklarımda... 'Son nefes' diyor her boşluğunda, son nefes...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 02, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son kez, son nefes.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin