Yalan..
Bir şeyden ne kadar nefret edip aynı zamanda da onu yaşıyor olmayı isteyebilir ki insan.Yalandan nefret eden ben, şuan yaşadığım şeyin yalan olduğunu birisinin haykırmasını istiyordum.
Başımı Selim'e çevirdim. Gözlerine umutla baktım. Inkar edecek ve bu sürtüğü evimizden gönderecekti biliyorum.
"Selim! Bir sey söylesene. Yalan, yok böyle bir şey desene"dedim yanına yaklaşırken.
Allahım lütfen, lütfen, lütfen...
"Hatırlamıyorum"dedi gözünden bir damla yaş akarken.
Kaşlarımı çatıp donuk bir şekilde yanına daha çok yaklaştım.
"Ne demek hatırlamıyorum."
"Bursa'ya gittiğimiz gece bir kaç kadeh bir şey içmiştik. Hemen sarhoş olmuşum, hatırlamıyorum."dedi kısık sesiyle.Hayal kırıklığıyla gözlerine baktım. Bütün gücümle tokadı geçirdim yüzüne.
Kafası sağ tarafa doğru döndüğünde hiç hareket etmedi. Kafasını yerden kaldırmadı."Yazıklar olsun"
Başka hiç bir şey demedim. Ne diyebilirim ki.
Vestiyerin üzerinden arabanın anahtarını alıp dışarıya attım kendimi. Elimle ağzımı kapatıp hıçkırıklarımı durdurmaya çalıştım.
Kasıklarıma giren sancıyı umursamadan arabaya doğru güçlükle yürüdüm.
Arabanın kapısını açıp içeriye attım kendimi.
Gözlerim, gözyaşlarım sayesinden görmüyordu neredeyse.Bütün yolu çok kısa bir sürede gelip sonunda bahçeye girdim.
Arabayı gelişigüzel parkedip kapıyı çaldım.
Ağlama şiddetim her geçen an daha da artarken kapıyı Ahsen'in açmasıyla üzerine attım kendimi."Aylin! Ne oldu?"
Hiç bir şey söylemeden koşarak yukarıya odaya çıktım.
Karnımda ki ağrı biraz daha artarken yatağa oturdum ve Ahsen'e döndüm."Aylin bir şey söyle. Ne oldu?"
"Bitti"
Ağzımdan çıkan tek sey bu oldu."Ne bitti, anlamıyorum."
"Selim aldatmış beni"
"Nee!"diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN BENİM NEFESİMSİN
RomanceAylin Demirtan...Onun için hayatta sadece ailesi ve kariyeri var. Hayatını mesleğine adayanlardan..Ama gel gör ki töre buna izin vermiyor. Tüm hayatını ve hayallerini elinden alıyor...Sadece töre yüzünden tüm hayatı alt üst oluyor. Tanımadığı bir ad...