İyi okumalar! 🌻
-
It's a love story, baby, just say yes.
°°°
Ağzımdan az önceki gibi tekrar bir kahkaha çıkarken Tyler omuzlarını silkti ve bana havalı bir bakış atmaya çalıştı.
Benim evimdeydik ve Tyler o kadar iyi taklit yapıyordu ki, gülmekten karnıma ağrılar girmişti.
Tyler'la birkaç tane taslağa göz atıp onaylamak için buluşmuştuk. Aslında dışarıda buluşacaktık ama rahat olmak istediğimiz için benim evime gelmiştik. Daha doğrusu bunu ben önermiştim. Tyler'da kabul etmişti. Geldiğimizde kahve yapmıştım ve taslaklara göz atmıştık. Az önce de mola vermek için durmuştuk. Ve tabii, bu arada Tyler birkaç tane espiri ve taklit yapıp beni güldürmeyi başarmıştı. Eh, Perrie'nin kötü espirilerinden sonra bu espiriler çok iyi gelmişti.
Ve Harry'nin.
Harry'de inanılmaz derece kötü olan espiriler yapabiliyordu. Ayrıca, sabah mesajlaşmamız haricinde konuşmamıştık. Şu birkaç gün boyunca ikimizde yoğunduk. Bu yüzden neden konuşamıyoruz ve mesajlaşıp durmuyoruz diye sızlanmayacaktım tabi ki.
Tabii, gün içinde konuşmadığımız için de Tyler'la benim evime gelip taslaklara göz atacağımızı söyleyememiştim. Söylemek zorunda olduğumdan değil, ki Harry'de böyle bir şeyi söylemem için beni zorlamazdı. Sadece... yani, sadece Harry'nin Tyler konusu açıldığında yüzünün hali farklı oluyordu. Daha tanışmamışlardı ama Harry'de kıskançlık duygusu hissediyordum. Bunu hissettiğimi yüzüne söylememiştim.
Tamam, dönüp düşündüğümde belki de Harry'ye söylemeliydim. Endişeleneceği bir durum yoktu. Sadece Tyler'la çok iyi anlaşıyorduk ve eğleniyorduk.
"Angel?" Tyler, bana seslendiğinde gözlerimi ona çevirdim. Sırıttı ve konuştu. "Ne oldu? Birkaç tane daha mı espiri istiyorsun yoksa?"
Ona gözlerimi devirdim ve yanımda duran yastığı attım. Yastığı havada yakalarken konuştum. "Hayır, başka bir şey düşünüyordum."
Kaşları havalanırken dudaklarının arasından 'hım' sesi çıktı ve meraklı gözlerle bana baktı. İç çektim ve nereden başlayacağımı bilmediğim için yavaşça boğazımı temizledim. "Ben biriyle görüşüyorum..."
Tyler'ın kaşları havalanırken ağzından bir kıkırdama kaçtı ve gözleri eğlenceyle parıldarken yerinde doğruldu. Onun bu aptal hareketine kafamı olumsuzca salladım. Ellerini birbirine sürtüp konuştu. "Nasıl biriyle? Siktir! Onu kıskandırmak için beni mi seçtin? Yakın erkek dostların görevi bu değil mi? Of çok heyecanlı-" konuşmasını elimi uzatıp bacağına vurarak kestim.
Gözlerimi devirirken ofladım. "Ne saçmalıyorsun sen Tyler? Neden kıskandırayım seninle?"
Kollarını göğsünde birleştirirken bana düz bir ifadeyle bakmaya başladı. "Yani... benden başka erkek dostunla mı kıskandıracaksın?"
Ofladım ve tekrar uzanıp, bu sefer göğsüne sertçe vurdum. Acımış gibi göğsünü tutarken bağırdım. "Tanrı aşkına Tyler? Kıskandırma falan yok tamam mı? O sadece... yani, o şekilde kıskandırıp, zevkle izleyeceğim biri değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Only Angel // h.s
FanfictionGözlerim senin gözlerine kenetlendiği an bir şey olduğunu biliyordum. Bir şey vardı biz, 'biz' olacaktık. 🧚♀️1-Harry